English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Oluyorum

Oluyorum Çeviri İspanyolca

8,494 parallel translation
Paramparça oluyorum.
Me estoy haciendo pedazos.
Etrafı toplayan hep ben oluyorum.
Yo seré el que pague la cuenta.
- Paganini çaldığında sana aşık oluyorum.
Me enamoré de ti cuando tocaste a Paganini.
Sorunlu gençler için orkestralara sponsor oluyorum.
Patrocino orquestas para los jóvenes con problemas.
Kolayca aşık oluyorum.
Fácilmente me enamoro.
- Hemen aşık oluyorum.
Me enamoro rápidamente.
- Kolayca aşık oluyorum.
Fácilmente me enamoro.
Hemen aşık oluyorum.
Me enamoro rápidamente.
- Zinde bir şekilde uyanıyorum ve çoğu sabah dinlenmiş oluyorum.
Despierto fresco y descansado la mayoría de las mañanas. No.
Artık bakmak istemiyorum çünkü şey oluyorum...
No quiero que lo mires porque estoy empezando a...
Lanet olası toplantılar yüzünden her defasında kötü adam ben oluyorum.
Son esas malditas reuniones, me hace ser el malo de la película.
O zaman ben ne oluyorum?
¿ Entonces qué sería yo?
Gittikçe daha iyi oluyorum, değil mi?
Cada vez lo hago mejor, ¿ no?
Ama bu projedeki en önemli kişi ben oluyorum.
Pero yo soy la cosa más importante de este proyecto.
İçki ısmarlayıp kutlamak isteyen varsa haftaya 25 oluyorum.
Yo voy a cumplir 25 años si alguien quiere salir a celebrar.
İlk ve son defa Katolik oluyorum.
Esta es la última vez que me vuelvo católico.
Bilirsin, çocuklarımla ilgilenebilirim ya da hastalarımla ama eline neşteri aldığın zaman, "Oh, iğrenç" gibi oluyorum.
Puedo soportar que los niños vomiten en mí, puedo soportar a los pacientes meandose en mí, pero en el momento en que se saca un cuchillo, es como... ¡ Agh! ¡ que asco!
Yakında tahliye oluyorum.
Saldré en libertad bajo fianza. Muy pronto.
Gittikçe bunda iyi oluyorum.
Me estoy volviendo buena en esto.
Gerçekten dürüst olmam gerekirse... insanlar bacaklarımı gördüğü zaman rahatsız oluyorum.
Para ser muy sincera... no me siento cómoda cuando la gente puede ver mis piernas.
Seni izleyerek ben de onu takip etmiş oluyorum. Günüm mükemmel geçiyor burada yani.
Y yo te sigo mientras tú lo sigues.
Ben kim oluyorum ki?
¿ Quién diablos soy para decir eso?
Senin yanındayken nasıl oluyorum?
¿ en lo que me convierto cuando estoy cerca de ti?
Sonunda dede oluyorum.
Por fin voy a ser abuelo.
Ve yapıyor ben de yine başladı falan oluyorum.
Y lo hace y digo : "Ya empezó otra vez".
Tamam, çok hızlı oluyorum. Karşı tarafın ne istediğini anlamak için kilit nokta.
Bien, muy rápidamente, la clave es saber lo que quiere la otra persona.
# Şu aralar çok mutlu oluyorum
♪ Ahora he sido feliz últimamente ♪
Doğal olarak öfkeleniyorlar ama sonra klasik "Bağlanmaya korkuyorsun" lafları geliyor ve ben de "Hayır, ben sana bağlanmak istemiyorum" oluyorum.
Obviamente se enojan pero luego viene el viejo rollo de "tienes miedo a comprometerte" y yo pienso : "No, solo que no quiero comprometerme contigo".
Diyorum ki, bir kere olsun... Biraz iyimser oluyorum ama o kaçınacak, sapık adam olmayabilirsin.
Solo digo que, por primera vez tengo la esperanza de que no te volverás un tipo detestable.
Ben oluyorum.
Yo sí.
Tıpkı, gece odamdayken ya da uyuyor oluyorum ve bir şey beni uyandırıyor.
Por la noche, estando en mi cuarto. Tal vez dormida, y alguien me despierta de pronto.
Neden sürekli ilk gelen ben oluyorum?
¿ Por qué soy yo siempre el que llega primero?
Ben, senin de yapmak istediğin şeyleri yaparken kötü birisi gibi görünüyorum ve tüm suçlu sadece ben oluyorum.
Siempre ha sido así. Me veo como la mala, cuando lo único que estoy haciendo es exactamente lo que tú quieres hacer, ¡ pero termino siendo culpada por ello!
Kadınları nasıl becerdiklerine şahit oluyorum.
Y veo como abusan de las mujeres.
Paramparça oluyorum burada
Estoy destrozado aquí.
Ayrıca, çok yavaş, bu yüzden paramı aşırı hız cezalarına vermemiş oluyorum. Değil mi şerif?
Además, ella es lenta, por lo que me ahorra dinero en... multas velocidad. ¿ Cierto, Alguacil?
Gönüllü oluyorum.
Me ofrezco como voluntaria.
- Önemli bir şeylerin gözden kaçmadığına emin oluyorum.
Asegúrese de que nada importante se pierda.
Neden ben senin yapmak istemediğin şeylerde daha iyi oluyorum?
¿ Por qué siempre yo soy mejor que tú en cosas que no quieres hacer?
Onu her gördüğümde sinirden patlayacak gibi oluyorum.
Cada vez que lo veo,... hace subir mi presión arterial con ira.
Dürüşt oluyorum.
Trato de ser honesto.
- Ama sonra "Haydi ya!" filan oluyorum. - Burada ne arıyorsun?
- Y entonces me pongo como, "Vamos." - ¿ Qué estás haciendo aquí?
Hayır olmaz, sonuçta yine ölmüş oluyorum.
No, eso no funciona para mí, porque estaría muerto.
Çok farklı bir insan oluyorum.
Soy una persona distinta.
Daha insancıl bir tablo çizmiş oluyorum.
Me hacen parecer más humano.
Sadece caddelerde dolaşıp, hoş genç bayanlara kulak misafiri oluyorum.
Oh, simplemente vagando por las calles... y espiando a estas encantadoras señoritas.
Babası kalıyor, bu tuhaf lanet McMansion evi onun....... göz kulak oluyorum.
Su papá le dejó esta rara mansión... y yo la cuido.
- Konsatre oluyorum.
Concentrando.
Bilirsin ben içmem. Kör kütük sarhoş oluyorum.
Me emborraché.
Teslim oluyorum.
Me rindo.
Çok stresli oluyorum.
Me estreso mucho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]