English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Oluyor işte

Oluyor işte Çeviri İspanyolca

1,104 parallel translation
Şimdi oluyor işte. Çabuk!
Está hablando ahora. ¡ Rápido!
Kimsenin suçu değil ama olaylar oluyor işte.
Nadie tiene la culpa de nada, pero suceden cosas.
Kapılar böyle tehlikeli oluyor işte.
Hay que tener cuidado con las puertas.
Oluyor işte!
IEstá pasando!
Ayın dördü, dört ay oluyor işte.
Los cuatro meses se cumplieron el cuatro.
Oluyor işte.
Es natural.
Hep dediğim gibi, bir kasa rom, bir kasa rom oluyor işte.
En fin, no pasa nada.
Oluyor işte.
Son cosas que pasan.
O büyük deliğe bu sebep oluyor işte.
Eso es lo que causa este enorme hueco.
# Sebebini bilmiyorum ama oluyor işte
No sé por qué, pero me emociono.
- Lloyd kusura bakma.. Bazen böyle oluyor işte bilirsin.. - Biliyorum..
- Tenía que desahogarme.
- Evet, böyle şeyler oluyor işte.
Sí, estas cosas suelen pasar.
Yani bu anormal bir şey, ama oluyor işte.
Digo, tú sabes... es raro, pero pasa.
Bilmiyorum. Oluyor işte.
No lo se, solo sudo.
Trafik falan oluyor işte.
Bueno, Uds. saben, con el transito y todo lo demas.
- Oh, işte oluyor işte oluyor.
- Ahí va, ahí va
Oluyor işte.
Está sucediendo.
İşte oluyor.
Aquí tienes.
"Umarım... bu çocuk buna asılır." Asılır ya da asılmaz... ama asılırsa ; hayatı işte o odada, sizinle bulmuş oluyor.
El movimiento es el tiempo, la quietud es la eternidad.
Ve bu... işte o deneme. Geordi'nin yol göstericiliğinde oluyor.
Y esto... es mi intento con la ayuda de Geordi.
İşte oluyor.
Ya está.
Evet, işte oluyor.
Bien, aquí tienes.
İşte oluyor.
Ahora.
İşte oluyor. Çok iyi.
¡ Muy bien!
Tamam oluyor, işte böyle.
- ¿ Ves? Así. - Bien.
İşte oluyor, haydi.
Ahora sí.
İşte şimdi Finler senin yüzünden canlarından oluyor.
Ahora los finlandeses están muriendo ahí fuera por su culpa.
İşte oluyor.
Ahi esta.
İşte. Birşey oluyor.
Anda, pasa algo!
İşte olduğum sürece aklımdan geçen tek şey, bu sıkıntımız oluyor.
Mientras trabajaba, pensaba en nuestro problema.
İşte oluyor.
Empecemos.
Sonsuza kadar inkar ettiğinde işte en korkunç şeyler böyle oluyor.
Además, así vienen las cosas peores. Y te arrepientes de por vida.
- işte oluyor.
- ¡ Hey! ¡ Aquí está!
İşte oluyor, Jack.
Está sucediendo, Jack.
İşte yine oluyor.
Otra vez.
İşte oluyor.
Ok, ya estamos.
Eve geldiğimde, televizyon izlenmiş mi diye sıcaklığına bakıyorum ve hep sıcak oluyor. İşte sana haber evlat.
Cuando vengo a casa, veo que la televisión está caliente todo el tiempo. escúchame muchacho.
Bilirsin işte, Roma'ya gitmek isteyen 250 tane insan var, korsanlar kim oluyor da onları Libya'ya götürüyor ki?
Sabes, 250 personas quieren ir a Roma. ¿ Quiénes son ellos para llevarlos a Libia? Está mal.
İşte dediğim oluyor.
Oh, chico. Esto es.
İşte oluyor.
Muy bien.
İşte. 2 kere fazla pahalıya mal oluyor.
Aquí está. ¡ Costó dos veces más!
İşte oluyor.
Así está bien.
- İşte oluyor!
¡ Eso! Así mismo.
İşte bu. Bu gerçekten oluyor.
Esto es lo que está sucediendo.
İşte oluyor. Haydi.
Vamos, ya casi está.
İşte yeniden oluyor- - kontrolden çıkıyorsun.
Ahí vas de nuevo, fuera de control.
Arabaya işte ihtiyacım oluyor.
Lo necesito para el negocio.
İşte bu yüzden, bu iş eğlenceli oluyor.
Eso los hace facinantes.
- İşte oluyor yavaşça. - Baba bunu benim yapmama izin ver tamam mı?
Despacio - ¿ Papa me dejas a mi?
- İşte oluyor.
Está sucediendo.
Bilirsin işte, zor oluyor. Bekar anne olmak, kariyer...
Es duro, siendo madre soltera y con una profesión.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]