Ona bir şans ver Çeviri İspanyolca
280 parallel translation
1.00'de onunla buluşacağını söylemiştin. Ona bir şans ver, paranı geri verecek.
Dijiste que habíais quedado a la 1 : 00 para darle la oportunidad de recolectar su dinero.
Onu yalnız bırak. Ona bir şans ver.
Dele una oportunidad.
- Hangi gemi? - Ona bir şans ver, doktor, lütfen.
- Dele la inyección, por favor.
Ona bir şans ver ve bugün yedeklerle başla.
Démosle un respiro y empecemos con el segundo equipo hoy.
- Ona bir şans ver!
¡ Dale la oportunidad!
Ona bir şans ver.
Dale una oportunidad.
- Ona bir şans ver.
- No. No tendrás elección.
Ona bir şans ver.
Déle una oportunidad. Déle una oportunidad.
Moranla konuş, Ona bir şans ver mi diyorsun?
¿ Qué hablara con Moran, que le pagara para que nos dejara en paz?
Ama onu öldürmek istiyorsan, en azından ona bir şans ver.
Quizás por última vez. Si quieres matarlo, al menos dale una oportunidad.
- Ona bir şans ver. Son bir şans ver.
- Dale una oportunidad.
- Bir seferlik ona bir şans ver.
- Haz una excepción, sólo por esta vez.
Morty, ona bir şans ver.
Morty, dale una oportunidad.
Ona bir şans ver. - Acaba sen?
Dale una oportunidad...
- Haydi ama, ona bir şans ver.
Vamos, dale una oportunidad.
İlk önce ona bir şans ver.
Dele un primer intento.
Sadece ona bir şans ver.
Dale una oportunidad.
- Ona bir şans ver. İkisi de makarna yiyip B.M.W'ye binecekler.
Comerán pasta y conducirán un BMW con asientos de peluche.
Ona bir şans ver!
Dale un oportunidad!
Biliyorum Nicky biraz pasaklı... ama ona bir şans ver.
Ya sé que Nicky es un poco bruto... pero dale una oportunidad.
Flipper, buraya geleli daha beş dakika oldu. Ona bir şans ver.
- Flipper, dale una oportunidad.
Ona bir şans ver. Söz mü?
Dale otra oportunidad. ¿ Me lo prometes?
Silahları kuşanmadan önce ruhunu yüceltmesi, kalbini temizlemesi için ona bir şans ver.
Dale la oportunidad de elevar tu espíritu y limpiar tu corazón antes de que tomes las armas.
- Ona bir şans ver baba.
Dales una oportunidad papá.
Ona bir şans ver tamam mı?
Dale una oportunidad, ¿ ok?
- Ama bu ilk. Ona bir şans ver. - Hayır, anlamıyorsun.
Pero esta es su primera vez, dale una oportunidad.
- Ona bir şans ver.
- Dale una oportunidad.
Ona bir şans ver, Lucina. Konuş onunla.
No más habla con él.
Bak, Kelly, onun Buck olmadığını biliyorum ama ona bir şans ver.
Mira, Kelly, sé que no es Buck, pero debes darle una oportunidad.
Ona bir şans ver.
Dame otra oportunidad.
Açıklaması için ona bir şans ver.
Dale la oportunidad de explicarse.
Çocuğum, eğer 40 yaş daha genç olsaydım ve sokakta göğüslerimin üstünde yuvarlanmadan yürüyebilseydim, evet, ona varırdım. Ona bir şans verirdim.
Si tuviera 40 años menos y pudiera caminar sin pisarme las tetas, le haría ver lo que es bueno.
Ona bir şans ver, Ter.
Sólo dale una oportunidad, Terr.
Ona bir şans ver.
Dele otra oportunidad.
Ona bir şans daha ver, hatırım için.
Necesito otra oportunidad, para mi propio bien.
Kimi vuracağım, Clay O'Mara'yı mı? Olabilir, ama istersen ona bir şans daha ver.
¿ A quién voy a dispararle, a Clay O'Mara?
Bu tarz şeylere aklı ermez. - Ona bir şans daha ver.
El no sabe nada de este tipo de cosas.
Bir şans ver ona.
Dale una oportunidad.
Ona bir şans daha ver.
Dele otra oportunidad.
Ona bir şans daha ver.
Sólo dale otra oportunidad.
Yani ona da bir şans ver.
Así que dale una oportunidad a ella.
Ona keşfetmesi için bir şans ver.
Dale la oportunidad de encontrarlo.
Ona bir şans ver!
Vamos hombre.
Evlendiği zaman, eğer başka bir savaşı görme şansımız olursa, ona karısını getirecek herkese nasıl minnettar olacağını göreceğiz.
Si tenemos la suerte de vivir, para ver otra guerra, le veremos agradecido con cualquiera que le traiga a su mujer.
- Ona başka bir şans ver.
- Dale otra oportunidad -.
- Ona son bir şans ver.
Sólo dale una última oportunidad, ¿ por favor?
Ayak altında olmayacağı bir yerde ve her şey güzel olacak. Hadi ama Will, ona bir şans ver.
Vamos, dale una oportunidad.
Ona bir şans ver John.
Demosle un poco de tiempo, John.
SADECE ONA BiR SANS VER.
Solo dale una oportunidad. Solo trata de conocerlo.
Aptallığını görmesi için ona son bir şans veriyorum
Le estoy ofreciendo una última oportunidad de ver lo absurdo...
- Ona bir şans ver, o senin kuzenin.
Dale una oportunidad.
ona bir baksana 17
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bir bakın 27
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bak 134
ona bayılıyorum 21
ona borçluyum 18
ona bir şey olmaz 33
ona bir bak 81
ona bir bakın 27
ona benziyor 29
ona baksana 29
ona bakma 38
ona bak 134
ona bayılıyorum 21
ona borçluyum 18