Oturmamın sakıncası var mı Çeviri İspanyolca
135 parallel translation
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Le importa si nos sentamos? .
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Le importa si me siento?
- Senin yanında biraz oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Le importa que le haga compañía?
Sen bir karar verirken oturmamın sakıncası var mı?
¿ Le importa si me siento mientras se decide?
Billie, oturmamın sakıncası var mı?
Billie, ¿ te importa que me siente?
- Oturmamın sakıncası var mı? - Hayır
- ¿ Le importa que me siente?
Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Le importa?
- Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Te importa si me siento?
Yanına oturmamın sakıncası var mı?
¿ Te importa que me siente un rato?
Affedersiniz. Burada oturmamın sakıncası var mı?
Disculpe. ¿ Le importa que me siente aquí?
- Oturmamın sakıncası var mı Sammy? - Keyfine bak.
¿ Te importa si me siento?
Oturmamın sakıncası var mı?
¢ Le molesta si me siento?
Oturmamın sakıncası var mı?
Le importa si me siento?
Burada biraz oturmamın sakıncası var mı?
¿ Me puedo quedar un rato?
- Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Puedo sentarme?
Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Puedo sentarme?
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Me puedo sentar aquí?
- Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Te molestaría si me siento? - Sí.
- Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Te molesta si me siento? No.
Burada biraz oturmamın sakıncası var mı?
¿ Puedo quedarme aquí un rato?
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Le molesta si me siento?
Buraya oturmamın sakıncası var mı?
¿ Le molesta que le haga compañía?
Fuhrer'yakın oturmamın sakıncası var mı? Her şeyi doğru anlamak istiyorum.
Podría colocarme lo mas cerca posible del Führer, para que no se me escape nada antes de hacer mi informe.
- Oturmamın sakıncası var mı?
- ¿ Les molesta si me siento?
Oturmamın sakıncası var mı?
Bien. ¿ Te importa?
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Te importa si me siento?
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Te importa si me siento aquí?
- Oturmamın bir sakıncası var mı?
- ¿ Le molesta si tomo asiento?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Le importa si me siento?
- Masanıza oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Podría sentarme con ud.? Está muy lleno y no hay mesas libres.
Oturmamın bir sakıncası var mı, güzel insanlar?
¿ Les importa si tomo asiento?
İçeride oturmamızın sakıncası var mı?
¿ Te importaría ir adentro?
- Oturmamın bi sakıncası var mı?
- ¿ Les importa que me siente? - Siéntese.
Buraya oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Le importa... si me siento aquí?
Becky. Dizine oturmamın bir sakıncası var mı?
Becky. ¿ Me cedes tu rodilla?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Te molesta si me siento ahora?
Oturmamın sakıncası var mı?
¿ Puedo sentarme?
- Doris, oturmamızın sakıncası var mı?
Doris, ¿ te molesta? No, no me molesta.
Oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Le importa que me siente?
Affedersiniz hanımefendi. Buraya oturmamın bir sakıncası var mı?
Disculpe, señora. ¿ Le importa que me siente aquí?
Buraya oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Le importaría si me siento aquí?
Buraya oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Te importa que me siente aquí?
Oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Te importa si me siento?
Bizim de oturmamızın bir sakıncası var mı?
¿ Les importa si nos quedamos?
Oturmamızın sakıncası var mı?
¿ Te importa si solo nos sentamos?
Sayın avukat, sizin için bu kürsüde oturmamın bir sakıncası var mı?
Defensora, ¿ está de acuerdo en que yo presida?
- Oturmamızın bir sakıncası var mı?
- ¿ Te importa que nos sentemos?
Peki, benim oturmamın bir sakıncası var mı?
- ¿ Puedo sentarme? - Póngase cómoda. - Gracias.
- Seninle oturmamın bir sakıncası var mı?
- ¿ Te molesta si me siento contigo?
İşte bu yüzden, ondan hoşlanıyorum! Oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Me puedo sentar?
Yanına oturmamın bir sakıncası var mı?
¿ Te importa si me siento a tu lado?