Peşinden Çeviri İspanyolca
9,375 parallel translation
Siz de mi onun peşinden gidiyorsunuz?
¡ Oye! ¿ Están ustedes va a dar de esta manera?
Sen de uyuşturucu kaçakçılığı yolunu seçtin abimi öldürttün ve peşinden gelmeyeceğimi mi sandın?
Entonces tomas el camino del contrabando de drogas, mandas a matar a mi hermano, ¿ y crees que no iré a buscarte?
Tess, lütfen inan bana, beni bu bebek bakıcılığı görevinden al onun peşinden gitmeme izin ver.
Tess, por favor, confía en mí, quítame del servicio de niñera, y déjame ir tras ella.
Eğer çocukları bu kadar seviyorsan neden onların peşinden gitmedin?
Si tanto te gustan los niños, ¿ por qué no atrapas niños?
Bu şeyin tedavisini aramak köpeğin kuyruğunun peşinden koşması gibi.
Pero intentar encontrar una cura para esta cosa, es como un perro persiguiendo su cola.
Senin peşinden gelen oldu mu? Evet birkaçı.
¿ Alguno vino a por ti?
Zack, Bella'nın peşinden gidip ona yetiştiyse... kız olayın tanığı mı, yoksa sorumlusu mu?
Si Zack fue tras Bella y la alcanzó, ¿ creemos que es testigo de lo que sucedió o que estuvo involucrada?
Katil, işi bitirmek için peşinden gitti. Aynen.
El asesino lo persiguió para terminar el trabajo.
Peşinden gittiğin için sağ ol.
Gracias por haberlo seguido.
Ama o gün geldiğinde bu anlaşma için peşinden koşmayacağım...
Pero si llega el día que no esté de acuerdo... con este arreglo...
Judd Liggett peşinden giden öğrenci avukatlık grubunun... - adı...
El grupo de defensa estudiantil que asistió a Judd Liggett.
Muhtemelen sonra senin peşinden gelecektir.
Probablemente serás el siguiente a por el que vaya ella.
Evdekiler neden Paige'in peşinden gittiğini merak ediyor.
Todos los compañeros de habitación se preguntan por qué fue después Paige. No lo sé.
Massimo peşinden kovalamanız gereken biri.
Massimo es alguien a quien tienes que alcanzar.
Bunca zamandır, bütün konteslerin peşinden koşuyordum, şimdi onlardan daha üstün olacağımı mı söylüyorsun?
¿ Y todo este tiempo, he estado haciendo reverencias e inclinándome ante condesas y barones, y ahora estás diciendo que pueden inclinarse ante mí?
Evet, tabii ki onların peşinden gideceğim.
¿ Y qué, Cyril? Sí, obviamente voy a ir a buscarlos.
İnanılan ve peşinden gidilen saygın biri gibi davranın.
Sé merecedora de que crean en ti, de que esperen mucho de ti.
Gel ve İsa'nın peşinden git.
Ven y sigue a Jesús.
Bu yüzden Katrina'nın peşinden geldin.
¿ Es por eso que seguiste a Katrina atrás en el tiempo?
Giganta Metropolis'e zarar verirken sen de asıl ödülünün peşinden gideceksin.
Mientras Giganta crea caos en Metrópolis, tú vas tras tu verdadero premio.
Frank niye Sondra'nın peşinden koşuyordu?
Oye, oye, ¿ Por qué Frank acaba de irse corriendo con Sondra?
Peki Abraham peşinden gidenlere ne öğüt veriyor?
Entonces, ¿ qué es Abraham predicando a controlar estos discípulos?
Beth'in peşinden gelebilir.
Creo que podría tratar de ir detrás de Beth.
O yüzden tam olarak kimin peşinden gidiyorduk biz?
¿ A quién hemos estado siguiendo?
Peşinden gittim ama köşedeki büyük binaya dönünce kaybettim. Bu da artık çalıştığı yeri bildiğim anlamına gelir. Bu da yüz yüze tanışmamızın an meselesi olduğu anlamına gelir.
Corrí tras ella, pero la perdí cuando dio la vuelta en la esquina de ese gran edificio, lo cual significa que ahora sé dónde trabaja, lo cual significa que es solo cuestión de tiempo que nos conozcamos cara a cara.
Veba sırasında Lola'nın peşinden gittiğinde, sana korumalığını önermişti.
Te ofreció protección cuando habías desaparecido tras de Lola sin vigilancia durante la plaga.
Bu istasyondan kimsenin silahlı bir akıl hastasının peşinden koşmasını istemiyorum.
No quiero que nadie de esta estación persiga a una lunática con un arma.
Adam akıllı bir şekilde sinagogu temizleyip, şansın yaver gitti ve dondurma satma arzusuyla peşinden mi gittin?
¿ Limpiaron a fondo la sinagoga tú volviste a tierra, y persigues tu verdadera pasión de vender helados?
- Sergei'nin peşinden gitmeleri için ekibimden ayrılacağım. - Ne yapacaksın?
- Dejaré que mi equipo dé caza a Sergei. - ¿ Que vas a hacer qué?
- Sergei'nin peşinden gideceğimizi söylemiştin. - Hayır.
- Dijiste que íbamos a por Sergei.
Yaptığım şey yüzünden kendimi kötü hissedince peşinden suya daldım.
Y después me sentí mal, así que fui tras ella.
Bu Büyük Cadı Meclisi'nin peşinden benim için gidecek misin demek mi?
¿ Significa eso que irás tras el gran aquelarre en mi nombre?
Kusura bakma. Bugün bir şüphelinin peşinden koşturmakla meşguldüm.
Lo siento, he estado ocupado persiguiendo a un sospechoso hoy.
Sadece sizin o sıradan kaptı kaçtı mevzularının peşinden koşmuyoruz.
No solo vamos tras los pequeños matones.
Bu benim için cadılar meclisinin peşinden gideceksin demek mi?
¿ Esto significa que irás al Gran Aquelarre en mi nombre?
Kupür Kitabı'nın peşinden geldim.
El libro de recortes me envió.
Hâyâlinin peşinden gitmelisin.
Ya sabes, deberías seguir tus sueños.
Onun peşinden gitmeliyim.
Sí, debería haber ido tras él.
Peşinden gidecektim ama onun yerine...
Hubiera ido tras él, pero en cambio...
Saati atın, ben de peşinden giderim.
Suelta el reloj y simplemente me arrojaré por él.
Altın Marakeş Devesi'nin peşinden gidiyorum.
Voy tras el camello dorado de Marrakesh.
Eve, ben bir Kütüphaneci'yim ve Lucy'nin peşinden gideceğiz.
Eve, soy una bibliotecaria. Y vamos a ir por Lucy.
İlk defa başka birinin seçimlerinin peşinden sürüklenmek yerine kendi seçimlerimi yaptığımı hissediyorum.
Sabes... por primera vez, siento como que estoy eligiendo mi vida... en lugar de correr detrás de las elecciones de alguien más.
Ordusu da peşinden geliyor.
Su ejército marcha detrás de él.
- Hicks'in peşinden gidiyor.
Va a por Hicks.
Harvey'nin 12 yıl önce yaptığı şeyle ilgili Forstman'ın peşinden gitmesini sağlayamayız.
Rachel, nunca conseguiremos que Harvey vaya tras Forstman por lo que hicieron hace 12 años.
12 yıl önce sana yaptığı şeyle ilgili olarak Forstman'ın peşinden gitmek olduğunu düşünüyoruz.
Ir tras Forstman por lo que sea que te hizo hace 12 años.
Son on yılda Forstman'ın peşinden gitmek için yüz tane yol düşünmediğimi mi sanıyorsunuz?
¿ Crees que no me he preguntado cómo ir tras Forstman unas cien veces en los últimos 12 años?
Eğer aklanırsa sence peşinden gideceği ilk kişi kim olur?
Así que si es exonerado, ¿ quién crees que será la primera persona tras la que irá?
Her şekilde kovulacak ve sana karşı yaptığı şeyler hep peşinden gelecek.
De cualquier manera, será despedido y su maltrato hacia usted le seguirá dónde vaya.
" Hindistan, Thapa'yı Ella'nın peşinden yolladıysa o, değerli demektir.
Cito sus palabras :