Sanatçı Çeviri İspanyolca
7,346 parallel translation
"İyi sanaçılar kopyalar, büyük sanatçılar çalar."
"Los buenos artistas copian, los grandes roban"
Sanatçı aranan bir komünistmiş. Bina 50'lerde özel mülke geçince, sahipleri her yeri boyatmışlar.
El artista era un comunista notorio, así que cuando la propiedad pasó a manos privadas en los años 50, los nuevos propietarios tuvieron que pintar encima.
Burası Scuola Grande di San Rocco. Nereye baksanız, Rönesans İtalya'sının en büyük sanatçılarından Tintoretto'nun birbiri ardına dizili şaheserlerini görüyorsunuz.
Esta es la Scuola Grande di San Rocco, y a donde mires, hay obra maestra tras obra maestra de uno de los más grandes artistas del Renacimiento italiano, Tintoretto.
Bir adam, ismi söylendiği sürece ölmez derler ancak bizi sevenlerin hatıralarından silindiğimizde gitmiş oluruz. ... yani büyük bir sanatçı asla ölmez.
Se ha dicho que un hombre no está muerto mientras su nombre aún sea pronunciado que solo en verdad nos vamos cuando desaparecemos de los recuerdos de aquellos que nos amaron lo que significa que un gran artista nunca muere.
Tartışmalı politik kararları, halk onayına sunduğu halüsinojenler ve faydaları olan biriyle çalışmak zor mu? Performans sanatçısı müzisyen Anna Maria ile olan fırtınalı ilişkisinden bahsetmiyorum bile.
Um, es difícil trabajar con alguien conocido por sus asociaciones políticas controversiales su aprobación pública de los alucinógenos y sus beneficios sin mencionar su relación salvaje y tempestuosa con la artista musical Ana Maria?
Affedersiniz bayım, sanatçılar siz misiniz?
Disculpe, señor, ¿ son los artistas?
Ben bir sanatçıyım.
Soy una artista.
Herkes pislik olabilir ama Vanessa bu konuda bir sanatçıdır.
- cualquiera puede ser un idiota, pero vanessa hace arte.
Bilgin olsun, daha önce doktor, avukat ve sanatçılarla çıktığım oldu. ... ama önceki sevgililerimin hiçbiri böyle bir şeyi anlayamazdı.
Para que conste, he salido con médicos y abogados y un par de artistas, pero ninguno de mis novios anteriores hubiera entendido nunca eso.
Ben profesyonel amatör bir sanatçıyım.
¡ Soy una actriz aficionada profesional!
Bir dahi ve bir sanatçı olduğunuzu söyleyen olmadıysa ben ilk olayım. Pekala.
Si nadie te ha dicho que eres un genio y una artista, déjame ser el primero.
Fevkalade dans hareketleri ve olağanüstü bir sanatçılık örneği sergileyecekler.
Movimientos de baile notable. Y extraordinaria habilidad artística.
Ama o, bunu telafi etmek için muhtemelen doğanın en büyük sanatçı olmuş.
Pero para compensar, él es probablemente el mayor artista de la naturaleza.
İnan bana Lily, geleceğimde bir sürü eğlenceli cuma gecesi olacak. Sanatçılarla, mevki sahipleriyle ve diğer bilim adamlarıyla.
Créeme, Lily, habrá toneladas de diversión los viernes noche de mi futuro con artistas, dignatarios y otros científicos.
Çünkü ben sanatçı Jang Joon Hyun'um.
Porque soy el artista, Jang Joon Hyun.
Bu Kepler-10b gezegeninin bir sanatçı tarafından çizilmiş hali.
Esta es una representación artística del planeta Kepler-10b.
Bu, bir sanatçının Kepler-186 gezegen sistemine ait konsepti.
Esto es un concepto artístico del sistema planetario de Kepler-186.
Sorduğun buysa, Ted makyaj sanatçısını beceriyor.
¡ Ted está en locación follando a sus maquillistas! Si eso quieres decir.
Çünkü ben lanet bir sanatçıyım, tamam mı?
Porque soy un jodido artista, ¿ de acuerdo?
Sadece söylemek istedim, dostum. Sanatçı olan sensin.
Solo quiero decir, amigo, tú eres el artista.
Bu gerçekten çok kötü! O küçük bir sanatçı olarak sanatını yaratmış ve bu gördüğü muamele beni çok üzdü.
No era más que un pequeño artista, creando su arte, y eso es...
Öylesine nefret ediyor ki meğer tek istediği Bea Arthur'un çizimini yapmak isteyen küçük tatlı bir sanatçı olmakmış!
Lo odia tanto, y todo lo que quería hacer ¡ era ser un pequeño y dulce pintor de Bea Arthur!
En iyi zihinler ve en cesur sanatçılar...
Es un lugar de reunión para las mentes más brillantes y
ÖIümüne kadar sanatçı, şair ve düşünürler üzerinde hüküm sürdü.
Academia Real de Roma. Hasta su muerte, reinó sobre artistas, poetas y pensadores.
Onlar sanatçı.
Son artistas.
Sanatçı mı?
¿ Artistas? - Si.
Sen bir sanatçısın. Farkında değilsin galiba.
¡ Eres un puto artista, por si no lo habías notado!
Bu otun hepsi Ruthless sanatçıları için mi?
¿ Toda esta hierba es para sus artistas de Ruthless?
Sanatçılar, para, kayıtlar... Ne bok varsa senin olsun.
Conserva a los artistas, el dinero, las pistas y toda tu mierda.
Grand Ole Opry sanatçıları Roy Acuff, Minnie Pearl ve genç yürek yakan Hank Williams, Almanya'daki ABD hava üslerine turlamaya çıktılar.
Intérpretes del Grand Ole Opry Roy Acuff, Minnie Pearl y el joven Hank Williams han estado de gira por bases estadounidenses en Alemania.
Bir sanatçı olarak.
Como un artista.
Bana sanatçıyı mı oynamak istiyorsun?
¿ Quieres jugar al artista conmigo?
Senin gibi bir sanatçı, kitlelere dertlerini unutturan biri, bir yükümlülük sahibidir.
Un artista como tú que hace desaparecer los problemas tiene una responsabilidad.
Tarih, bunların üç farklı birey olmadığını tek bir sanatçının eseri olduğunu yazmaz.
Lo que la historia no cuenta es que no eran tres personas sino el trabajo incansable de un solo artista.
Açlıktan ölen sanatçılardan esasen çünkü varlıklı ailesinin yardımını kabul etmiyor.
- Sí, aunque muerto de hambre. Porque no acepta ayuda de su familia adinerada.
O bir sanatçı ve buna saygı duymak istiyorum.
Es un artista. Me gustaría respetarlo.
Sanatçı olarak oldukça tarafsızımdır.
Como artista, soy muy imparcial.
Sanatçı olmaya çalışmak bu mudur?
¿ Era todo una performance?
Yani sanatçısın?
O sea, eres artista.
Bütün dahiler, sanatçılar, bilim adamları... dünyanın en zeki, en yaratıcı insanları... dünyayı değiştirmeye karar verseydi... ne olurdu hiç düşündün mü?
¿ Alguna vez te preguntaste qué pasaría... si todos los genios, artistas, científicos... la gente más inteligente y creativa del mundo... decidiera, en efecto, cambiarlo?
Çünkü sanatçılar oy alabilmek için, yol gösterirler ve sert oynarlar.
¡ Porque los artistas guían y los copiones piden opiniones!
Aktörler de sanatçıdır.
Los actores son artistas.
- Size yeniden sanatçı olmanız için bir fırsat sunuyorum.
- Te ofrezco una oportunidad...
A ve B halen sanatçı.
A y B aún son artistas.
Bize sanatçı deme diyorsun yani.
Querrás decir, "por favor no nos llames artistas".
İkisi de sanatçı.
Son artistas.
Kendi başına da bir sanatçı olduğunu bilmemizi istedi.
Ella quería que supiéramos que ella es su propia artista.
Anne ve baban bizim dönemimizin en üst düzey sanatçılarındandı.
Sus padres son dos de los más importantes... artistas vanguardistas de nuestro tiempo.
Mevcut insanlık halini, kimi sanatçıların kendi yorumları değil.
La condición humana actual... no alguna versión de un artista sobre ella.
Hobart'ın sınıfındaki ilk senemizde Hobart'ın çok umursamadığı Chris Burdon adında bir sanatçının bir eserini görmeye gittik.
El primer año estaba en la clase de Hobart... fuimos a ver una pieza de el artista Chris Burdon... cuyo trabajo no le importaba a Hobart.
- Halen bir sanatçıyım baba.
Bueno... Aún soy una artista, papá.