Sanatçılar Çeviri İspanyolca
1,424 parallel translation
Büyük sörfçüleri kıyaslamak, sanatçıları kıyaslamak gibidir.
Comparar a los surfistas es como comparar a los artistas.
Her ne kadar kendini her zaman yoksul sanatçılar ordusunda iyi bir mevkide görmüş olsa da...
Aunque se consideraba como un miembro de buena reputación... dentro de ese gran ejército de artistas destituidos... una vez que llegó a la finca Delacroix...
Sanatçılar, yapımcılar, başka koreograflar.
Artistas, productores, otros coreógrafos.
Sanatçılarımla çok fazla yakınlaşamam.
No puedo permitirme acercarme tanto a quien represento.
Fonia Lasta gibi sanatçılar. Raniok, Earl Maniolock gibi kişiler. Clament!
Artistas como Fainne Lasta, Raithneach, Amhann na Ngealach Clannad.
Bu sanatçıları sever misin?
¿ Te gusta su música?
Callart? Bunlar gibi sanatçılar mı?
¿ Raithneach, Clannad y toda esa gente?
Sanatçılarımı seviyorum.
Amo a mis artistas.
Dublaj sanatçılarının porno seslendirmesi normal mi?
¿ Las actrices de voz doblan porno también?
Helena'nın sanatçılar için dediğini denizcilere uyarlarsak bir denizci için mutsuzluk, sudan uzak kalmaktır.
Y de hecho, adaptaría a los marinos lo que dice Helena de los artistas : la mayor desgracia para un marino es vivir lejos del agua.
Şimdi de Kamerunlu Zani sanatçıları bizlere bir cüce cenazesinin nasıl gerçekleştiğini tasvir ediyorlar.
Ahora los concursantes de Camerún nos muestran cómo se realiza un funeral pigmeo.
- Sokak sanatçılarına saygı duymalısın.
- Deberías respetar a los artistas callejeros.
Firmamız bu sektördeki popüler, genç sanatçıların bir çoğunu temsil etmiştir.
Nuestra firma representa a algunos de los artistas jóvenes más candentes del negocio de la interpretación.
Bu günlerde sanatçılar genç, modern ve seksiler.
Los artistas de hoy en día son jóvenes, a la última, sexy,
Yükselişteki Sanatçılar Ekibi'ne seni de dahil etmek istiyorlar.
Quieren incluirte en su ciclo de artistas emergentes.
İkimiz de kaçığız. İkimiz de kafayı üşütmüş sanatçılarız.
Estamos locos, los dos somos unos artistas jodidos.
O kadar yazı okuyorsun ve Austin'in sanatçıların modern, bir yerleşim bölgesi olduğunu düşünüyorsun. Oysa çok sıcak.
Lees todos esos artículos que dicen que Austin es un enclave de artistas, pero hace muchísimo calor.
"Tüm sanatçılar acı çekmeli."
el artista debe sufrir.
Tüm gerçek sanatçılar aklını kaçırmıştır.
Todos los verdaderos artistas están zumbados.
Mezunların bazıları çok iyi tanınan sanatçılarmış.
Por lo visto, algunos de estos ex alumnos son artistas bastante conocidos.
İnsanlar bencil davranmadan evvel bu korkunç sonuçları düşünmeliler. Sanatçıların hayatları boyunca böyle yarı lüks yaşamak zorunda kalacaklarından korkuyorum.
Un hombre debe aprender a pensar en los demás antes de actuar de forma egoísta, porque si no me temo que los artistas discográficos se verán condenados para siempre a llevar una vida de semi-lujo.
Çünkü gerçek sanatçıların yapacağı budur.
Porque eso es lo que hacen los artistas de verdad.
Sanatçılarımızdan birisini öldürmek istiyor!
¡ Quiere matar a nuestra artista!
- Sanatçılarım nasıllar?
¿ Como están mis artistas?
Sanatçılar için.
Para los artistas.
Sanatçılar, uh, tam şuradalar, Isabella Pernao.
La artista está, uh, justo ahí, Isabella Pernao.
Şimdi de sanatçılar konusunda mı uzman oldun?
Eres experta con los artistas.
The Brothas Stylz onun bir sonraki platin sanatçıları olacak.
Los Hermanos Stylz serán sus próximas estrellas.
Kadınlar düşük IQ'lu, sadece bujilerden anlayan maçoları mı, yoksa hem beyni olan hem de hassas olan gerçek sanatçıları mı tercih ederler?
Quiere decir esto : ¿ las mujeres prefieren a un "macho" de CI bajo... que sólo sabe de bujías... o a un verdadero artista... que tiene sensibilidad e inteligencia?
Bakın, Bay Charles Jack Lauderdale kendini, tabiri caizse biraz haddini aşmış buldu ve bazı sanatçılarını gözden çıkarmak zorunda kaldı.
Verá, Sr. Charles... Jack Lauderdale estaba... ¿ cómo diríamos?
Genç Dövüş Sanatçıları Okulu
Escuela de Artes Marciales para Jóvenes
Birlikte çalıştığım sanatçılar ; Britney Spears, NSYNC Pink, Mya... - Çok yakışıklı!
Trabaje con artistas como Britney Spears, * N'Sync Pink, Mya...
Tüm büyük sanatçılar gibi yüzde 90 hazır olabilirsin.
Como todos los grandes artistas. Todo es un 90 % de preparación.
Tüm sanatçıların yöneldikleri ve kaderlerine sıçradıkları yer.
El precipicio donde todos los artistas convergen y saltan a su destino.
Tüm sanatçılar ve şairler orada yaşadı.
Todos los artistas y poetas vivieron ahí.
- ılımlılar krizi, sanatçılar krizi,
- rock suave, arte rock,
Kocam Fransa'daki modern sanatçıların Devrim sırasında savaşmış Ruslar olduğunu söylüyor.
Mi marido dice que la mayoría de los pin - tores modernos de Francia vienen de Rusia y llegaron hasta a participar en la Revolución.
Bütün zeki dövme sanatçılarına.
Por el listo artistas de tatuajes.
Sana bilgi verebilirim, program hakkında, fakülte hakkında, sanatçılar hakkında.
Puedo hablarte del programa, la facultad, los artistas residentes.
"Kozmetik sanatçıları." Bize böyle denmesi lazım.
Artistas cosméticos, nos deberían llamar.
Pek çok insan gelirdi buraya... Özellikle de sanatçılar.
Mucha gente la usaba para venir aquí especialmente artistas.
Robotları doğru canlandıracak sanatçıları bulmak çok daha zor oldu.
Era un reto encontrar a los actores idóneos para interpretar a los robots.
Setteki vokal sanatçılarından David Prowse'i kullanmayı Lucas asla düşünmemişti.
Lucas no pensaba usar la voz del rodaje de David Prowse.
İlk filmde Sanatçılar ve Yazarlar Derneği buna izin vermişti.
Por primera vez, en La guerra de las galaxias... el sindicato de guionistas y el de directores lo permitieron.
Ahh, siz sanatçılar. Sanatçı olduğunuz için konuya çok duygusal yaklaşıyorsunuz.
Ud. tiene la sensibilidad propia del artista.
Ünlü bir sanatçı olmak, yıldız olarak kalmak ve sorumlu yapımcılar için endişelenmeden bütün video kliplerde, bütün albümlerde, kulüplerde olmak isteyen varsa Death Row'a gelsin.
Otra cosa que me gustaría decirle, cualquier persona ahí afuera que quiera ser un artista, y quiera ser una estrella y no tener que preocuparse, acerca de los productores ejecutivos tratando de estar en los videos, en las grabaciones, bailando, ven a Death Row.
Sanatçımız kuşların gözünü çıkararak bu uyarı cıvıltılarına ayrı bir ruh kazandırmak istemiş.
El intérprete se tomó el trabajo de quitarles los ojos para que su canto sea más doloroso.
Duydum ki Ramones'da anlaşma yaparken her sanatçıda ilk dikkat ettiğim şey vardı harika şarkılar bence bu en önemli şeydi.
Escuché en los Ramones lo que principalmente busco en cualquier artista que contrato... Presidente de Sire Records .. lo cual es buenas canciones porque para mí eso es lo más importante.
Ah, eğri büğrü yapılar, bilirsin. O... O kendine has bir sanatçıydı.
cajas rigidas, tu sabes el era su propio artista, era libre comparado conmigo
Annem bana varyetede öğrendiği, sanatçıları büyüten dansları öğretti.
Mamá me enseñó todos los movimientos y danzas de teatro que realizaron los más destacados.
O bu ülkenin en büyük sanatçılarından biri.
Nominado a los premios de la academia, ganador dos veces del Grammy...