Seviyor Çeviri İspanyolca
20,650 parallel translation
Ve çok sıkıntı çekiyor ; çünkü karısını seviyor ve saygı duyuyor ama diğer kadın olmadan yaşayamıyor.
Sufrió tremendamente porque él ama y respeta a su esposa, pero no puede vivir sin su amante.
Ama beni seviyor, sevdiğini biliyorum ve benimle evlenmek için can attığına tamamen inanıyorum ; Çünkü biz birbiri için yaratılmış iki insanız.
Pero ella me ama, lo sé, y quiere casarse conmigo, porque siempre dos personas significaban el uno al otro...
Çok çabuk öğrendi. Onu çalışırken görmelisiniz, herkes onu seviyor.
Está como un pez en el agua, a los clientes les encanta.
Havana'yı seviyor.
El ama La Habana.
Bana karşı çok iyi, beni seviyor, benim için hayatını değiştirdi.
Ha sido muy bueno para mí, que me ama, ha cambiado su vida por mí.
- Beni seviyor musun?
¿ Me quieres?
Farklı türleri seviyor.
A ella le gustan diferentes tipos de música.
Burayı seviyor musun Morgan?
¿ Te gusta estar aquí, Morgan?
Beni seviyor musun?
¿ Me quieres a mí?
Kendisinin komik olduğunu düşünmeyi seviyor.
Le gusta pensar que es gracioso.
En çok beni seviyor.
Yo le agrado más.
Evet, beni seviyor.
Sí. Me quiere.
- Mulder'ı seviyor.
Él ama a Mulder.
Onu hala seviyor musun?
¿ Lo sigues queriendo?
- Beni seviyor musun?
- ¿ Tú me quieres?
Aptal yavşak herifler sarhoş hatunları seviyor herhalde.
Supongo que a esos imbéciles les gustan las borrachas.
Elbette bıraktım. Onu seviyor.
Claro que sí, él le cae bien.
Çalışmayı seviyor gibi.
Parece que le gusta el trabajo.
Ben onu, o beni, herkes de onu seviyor.
Y me quiere, y yo la quiero a ella, y todo el mundo la quiere.
Bir tanem, sanırım annen ve baban seni kucaklamayı seviyor.
A mamá y papá les gustaría hacerlo.
Beyzbol seviyor musun ki?
¿ Te gusta el béisbol siquiera?
Waffle'ı çok seviyor.
Le encantan los waffles.
"Thomas bazı seks faaliyetlerinden ve sıklıkla seksten bahsetmeyi seviyor."
"A Thomas le gustaba discutir actos sexuales específicos y frecuencia del sexo". SENADOR ORRIN HATCH UTAH
Farklı bir şekilde kutlamayı seviyor.
A él le gusta celebrar de otra manera.
Kardeşin seni çok seviyor, Ramon.
Tu hermano te quiere mucho, Ramon.
Ama Tanrı, o bizi hep seviyor.
Pero Dios nos quiere de todas formas.
Ve Annie seni tüm kalbiyle seviyor.
Y Annie tiene mucho amor en su corazón para ti.
Üvey annesini seviyor mu?
¿ Quiere a la otra mamá?
Seni seviyor.
Le caes bien.
O tatlı biri, seni seviyor ve sana iyi geliyor.
Es adorable, te quiere, te hace bien.
Kelsey seni seviyor.
Kelsey te quiere.
Pişirmeyi seviyor.
Ella está en una fuga de hornear.
Yukarılara çıkmayı seviyor ama.
Bueno, a él le gusta drogarse.
Ve oglunuzla aramizda tam olarak elektrik olmasa da sanirim sizi seviyor olabilirim.
Y yo no soy compatible con vuestro hijo, pero creo que podría estar enamorada de vosotros.
Çok tatlı ve zıplamayı çok seviyor.
Él es realmente dulce y ama saltar.
Onu seviyor muydun?
¿ Le querías?
İngiltere'de kandırılmayı seviyor olabilirsiniz, ama ben sevmiyorum.
Aquí en Inglaterra, puede que les... guste el apaciguamiento, pero a mí no.
- Hâlâ seviyor musun?
- ¿ Te sigue gustando?
İlgimi çekmediğini düşünmeyi seviyor.
Le encanta pensar que no me intereso.
Bence konu Usain olunca, her yerde herkes onu seviyor.
Creo que en el planeta todos aman a Usain.
Onu kardeşi gibi seviyor.
Lo ama como a un hermano.
Her şeyi heyecan verici hale getirmeye çalışıyoruz çünkü eğlenmeyi seviyor.
Intentamos que todo sea emocionante porque le gusta la diversión.
Takım ortamını seviyor.
Le encanta el ambiente de equipo.
O sadece kasabın bıçağını seviyor.
Solo ama al cuchillo del carnicero.
Korkma kahraman, seninleyken tatlı ve nazik bir tutum seviyor olabilir ama benimleyken biraz daha sert bir tutum seviyor.
Quizá contigo le gustaba suave y con ternura, héroe, pero conmigo le gustaba más tosco.
Sert iç çamaşırları seviyor.
No lo sé, le gusta su ropa interior almidonada.
Dışardaki hayatını seviyor muydun?
¿ Te gustaba tu vida afuera?
- Seni seviyor.
Ella te quiere.
- Onu seviyor musun?
¿ Lo amas?
Eddie'yi seviyor musun?
- Sí. ¿ Amas a Eddie?
General'i seviyor musunuz?
¿ Les agrada el General?