Seviyor musun Çeviri İspanyolca
4,413 parallel translation
Beni seviyor musun?
¿ Me amas?
Onu seviyor musun?
¿ Lo amas?
Her şey yolunda mı? Sikilmeyi seviyor musun?
Si te gusta lo que babu?
Onu seviyor musun?
¿ A ti te gusta?
- Chick'i hala seviyor musun?
¿ Sigues queriendo a Chick? - Sí.
Aileni diyorum. Onları seviyor musun?
A tu familia. ¿ Los quieres?
Gerçekten beni seviyor musun?
¿ Me amaste de verdad?
Beni o kadar seviyor musun?
¿ me amas tanto?
Karınla yer değiştirecek kadar çok, bütün yüreğinle onu seviyor musun?
¿ Ama tanto a su esposa, tan completamente que cambiaría su destino por el de ella?
Onu seviyor musun?
¿ La amas?
Yaptığın işi seviyor musun?
¿ Te gusta lo que haces?
Beni seviyor musun Varun Babu?
¿ Tú me quieres, Varun Babu?
- Burada yaşamayı seviyor musun?
¿ Te gusta vivir aqui?
- Burada yaşamayı seviyor musun? - Evet.
- ¿ Te gusta vivir aqui?
Bu kızı seviyor musun?
¿ Quieres a esa chica?
- Kocanı seviyor musun?
- ¿ Ama a su esposo?
- Onunla yaşamayı seviyor musun?
- ¿ Te gusta vivir con ella?
- Kızımı seviyor musun?
Amas a mi hija?
Beni seviyor musun?
¿ Me quieres?
- Beni seviyor musun?
- ¿ Me quieres?
Onu seviyor musun?
La amas?
- Seviyor musun?
- ¿ Enamorados?
Bu Sarah'yı seviyor musun?
¿ Te gusta esta Sarah?
Hâlâ onu seviyor musun?
¿ Todavía la amas?
- Seviyor musun?
- ¿ No?
Seviyor musun?
¿ Te gusta?
Dergiyi seviyor musun?
¿ Te gusta la revista?
- TV'deki yetenek şovlarını seviyor musun?
- ¿ Te gustan los concursos de talentos de televisión?
Hâlâ Bill'i seviyor musun?
¿ Aún amas a Bill?
- Gerçekten seviyor musun?
¿ Pero de veras mucho, mucho?
- Kevin. Beni seviyor musun?
- ¿ Kevin, me amas?
Konuşmayı seviyor musun?
¿ Te gusta hablar?
Onları seviyor musun ki sanki?
¿ Acaso te agradan?
Hala seviyor musun?
- ¿ Aún te gustan?
Beni seviyor musun Karen?
¿ Me quieres, Karen?
İşini seviyor musun?
- ¿ Le gusta su trabajo?
Hâlâ beni seviyor musun, Jen?
¿ Todavía me amas, Jen?
Çocukları seviyor musun?
No, tengo que volver.
Piyano çalmayı seviyor musun Keita?
Keita, ¿ te gusta tocar el piano?
Kemeri seviyor musun?
¿ Cómo con un cinturón?
Dondurma seviyor musun?
¿ Te gusta el helado?
- Mayolarla takılanları seviyor musun?
- ¿ Y los que tienen alfombras? - Me encantan con alfombras.
Hala senin yaygın olmayan tedavilerini seviyorum., sen de seviyor musun, Hannibal?
Todavía te gustan tus comidas raras, ¿ verdad, Hannibal?
- Valentin... beni seviyor musun?
Valentin Tu me amas?
- Onları seviyor musun?
¿ Los quieres?
Onu seviyor musun?
¿ La quieres?
- Hâlâ seviyor musun onu?
¿ Sigues queriéndola?
- Seviyor musun?
¿ Te gusta?
Onları seviyor musun?
- ¿ Y las amas?
Seviyor musun?
¿ Y, sí?
- İşini seviyor musun?
¿ Te gusta tu trabajo?