Sokaklarda Çeviri İspanyolca
3,527 parallel translation
Şu anda sokaklarda Petrowski'nin izini sürüyor olmalıydık.
Deberíamos estar ahí afuera tratando de seguir pistas sobre Petrowski.
Sokaklarda neler döndüğünü bu odadaki herkesten iyi biliyorlar.
Saben lo que está pasando ahí mejor que nadie en esta sala.
* Sokaklarda büyüdüm *
# Levantándome, de regreso en la calle #
50 adam, pompalı tüfekler. Thompson sokaklarda geziyor.
50 hombres, escopetas Thompson, paseando por la calle.
Bu işi bir arka sokaklarda yapmayı tercih ederdim.
Preferiría hacer esto en un callejón trasero o en algún lado.
Hiçliğin ortasında ; köprülerin altında, arka sokaklarda.
En medio de la nada, debajo de puentes o en callejones.
Ailem, eşim ve çocuklarım sokaklarda yaşamak zorunda kalacaklar.
mi esposa e hijos.. .. tendrán que vivir en las calles.
Sokaklarda da mı yoksa onların evinde mi?
o en su casa?
Sokaklarda altın var. Birinin gelip kürekle götürmesini bekliyor.
Hay oro en las calles, esperando que venga alguien a recogerlo.
Sokaklarda mavi mes'in arttigini gösteren raporlarimiz var. Fring'in çetesi hâlâ faal ve Ehrmantraut da bu isin içinde.
Tenemos reportes de crecimiento de la meta azul en las calles la banda de Fring aún está operando y Ehrmantraut está involucrado.
Sokaklarda, tek başına yürürken.
En la calle, caminando sola.
"Sokaklarda kalbim kendinden geçiyor... Kendinden geçiyor..."
"Las calles estan vacías..."
Aracımdan inip tarlada, mülteci kamplarında ara sokaklarda, dolaşmak evleri ziyaret etmek, kafeye gitmek, konuşmak hoşuma gitmişti.
Me gustaba salir de mi auto y simplemente caminar. Caminaba por los sembradíos, por las calles, veía las casas, iba a restaurantes, conversaba.
14 yaşındaki çocuklar bile sokaklarda öpüşüp sarılıyorlar.
Hasta los de 14 se besan y abrazan en la calle.
Ama yaptığı şey... Sokaklarda kendini satması çok yanlış kararlar verdiğini gösteriyor.
Pero lo que hizo, la manera como se vendió en la calle, muestra un terrible juicio.
Bildiğim kadarıyla, Meksikalılar sokaklarda seni bulmak için geziyorlar.
Por lo que sé, los mexicanos andan buscándome.
Çünkü iyi bir akşam geçirmedim Sokaklarda kusana kadar... # Böğğ!
Porque no me lo he pasado bien hasta que no poto en la calle.
Sokaklarda kol gezen bir çete uyuşturucu, silah, hırsızlık ama bütün çete büyükleri geri dönmüşler Orlando gençken.
Es una violenta pandilla que roba, vende drogas y armas, pero los antecedentes de Orlando son de su adolescencia.
Neredeyse bir yıl sokaklarda yaşadı.
Vivió en la calle casi un año.
Savaştan döndüğünden beri sokaklarda deli gibi sağa sola koşturup adalet adına yanıtlar arıyorsun!
Desde el día que volviste de la guerra, has estado fuera de control, corriendo por las calles, ¡ desesperado por encontrar respuestas, por justicia!
"Eğer bana yolladığın para olmasaydı, sanırım sokaklarda kalırdım."
"Si no fuese por el dinero que me envías, creo que estaría en la calles."
Ve günler geçtikçe, bu boş sokaklarda kalmıştık.
Según avanzaba el día nos quedábamos atrapados en unas calles.
Sokaklarda savaşçı gruplar vardı, Türk yanlıları. Komik, merak uyandırıcı şeyler gözüme çarpıyordu.
Había combatientes turcos, y cosas curiosas me llamaban la atención.
Şimdi parti sonrası zamanı. Sokaklarda gezinen dev bir canavar var ve sen böyle heyecanlısın.
Estás muy emocionada por un monstruo gigante aterrozando en la calle.
Bu yüzden aşırı doz aldıklarında, onları kirli apartman dairelerinde ya da arka sokaklarda bulursunuz.
Es por eso por lo que cuando toman una sobredosis los encuentras normalmente en casas miserables o callejones.
Bütün hayatım boyunca sokaklarda yaşıyordu.
Ha estado en las calles toda mi vida.
# Mali durumumu dengelemek için yürüyorum sokaklarda.
Recorro las calles para hacer el balance
Sokaklarda, çorba parası için muamele peşindeydin...
Estabas en la calle, haciendo cosas bajo los pantalones para comprar sopa.
Kim bilir kaç tanesi sokaklarda dilenmek zorunda.
Cuántos están reducidos a mendigar en las calles.
Diğer ikisi, hala dışarıda sokaklarda mı?
¿ Los otros dos siguen en la calle?
Çünkü bizim şu anda sokaklarda olmamız gerek.
Porque tenemos que llevarlo a las calles ahora
Umarım hazır dikim elbise giyerek sokaklarda dolaşmamı söylemiyorsunuzdur?
¿ Espero que no esté sugiriendo que pueda ser vista con un vestido ya hecho?
Onunla evlendikten sonra sokaklarda yaşamak durumunda kalacağım.
Una vez que se case con ella, estaré en la calle.
Sokaklarda Hristiyan hacılar vardı. Kiliseler doluydu.
Había peregrinos cristianos en las calles.
Ve biz Tim'in oğluna, onun sokaklarda çökmüş bir adam olarak yaşayıp öldüğünü söyleyemezdik, Sean.
Y no habríamos sido capaces de decirle al hijo de Tim que su padre no murió acabado, viviendo en la calle, Sean.
Sokaklarda olup biten bu mu?
¿ Es lo que está de moda en la calle?
Zamanın başlangıcından beri arka sokaklarda gece yarısı hiç bir zaman iyi şeyler olmamıştır, asla.
Desde el principio de los tiempos, nada bueno ha pasado en un callejón después de la media noche, nunca.
Sokaklarda böyle devriye yapmak zorunda kalmamıştım hiç.
Nunca tuve que patrullar las calles así.
Çocuk sokaklarda yaşıyor.
Es un chico fugado que vive en la calle.
Ekstra para kazanmak için sokaklarda ilaç satan ilk doktor siz olmayacaksınız.
No sería el primer doctor que hace un poco de dinero extra distribuyendo pastillas en la calle.
Benny, sokaklarda Toro olarak biliniyordu.
Benny era conocido como Toro en las calles.
Kendi kimlikleri altında, sokaklarda birlik olmaya karar verdiler.
Decidieron unirse en las calles bajo su propia identidad.
Sokaklarda dedikodu varsa, bunu bize söyleyecek bir demir döküm var çantamda. Raymond, Benny Madera cinayeti hakkında sana bir şeyler anlatmak istiyor.
Si se habla en las calles, tengo un informante que nos va decir todo.
- Onu da sokaklarda dolaşırken bulmuşlardı.
Lo encontraron vagando por las calles, también. Extraño.
Sokaklarda sefalet, acı ve hastalıkla yüz yüze geldi.
En el exterior, se topó de frente con la pobreza, el dolor y la enfermedad.
Bu sokaklarda ne kadar gezsen de hala bazı şeyler mideni bulandırır.
Da igual cuántas veces pases por estas calles, seguirá habiendo cosas que te revuelvan el estómago.
Ama bu küçük adam bir arka sokaklarda kısırlaştırma işinde ölürse bu sizin vicdanınızı ilgilendirir.
Pero si este pequeñín muere en algún sitio de castración callejero, estará en su conciencia.
Rutin muayene ziyaretleri sokaklarda yaşayan insanlar için öncelikli değil.
Las visitas regulares al médico no son prioridad para quienes viven en las calles.
Sokaklarda ne kadar gazi var biliyor musun?
¿ Sabes cuántos veteranos hay en las calles?
- Yan etkilerinin listesi uykusuzluk, kafa karışıklığı, konuşma bozukluğu ölüm. Sokaklarda bulunması mümkün mü?
¿ Se consigue en la calle?
Sokaklarda yaşıyor.
Vive en la calle.