Sokakta Çeviri İspanyolca
6,171 parallel translation
Ben de böyle bir sokakta büyüdüm.
Crecí en una calle como esta.
Evet şu andan itibaren. Eğer beni sokakta görürsen.. anla ki seni tanımıyor gibi davranacağım.
Y de ahora en adelante si me ves en la calle debes entender que tengo que actuar como si no te conociera.
Karanlık sokakta satılabilecek bir şey değil.
No es como si puedes descargarlo en algún callejón oscuro.
Seni sokakta yalnız başına görüp güvenlik görevlim ve korumama derim ki...
Te veré allí en la calle y le diré a mi gorila-guardaespaldas,
Sokakta yürüyorduk sonra iki herif üstümüze geldi ve silah çektiler.
Íbamos por la calle y dos cabronazos intentaron robarnos...
Johnny'den aldığımız plakayla... Sokakta bir sürü park edilecek yer var.
El coche con la matrícula que nos ha dado Johnny, tiene... que estar aparcado por aquí, hay mucho sitio para aparcar.
Diyorsun ki ona sokakta rastlarsam güçleri olmayacak mı?
¿ Estás diciéndome que cuando corra tras él en la calle, no tendrá poderes?
Seni sokakta buldum.
Te encontré en la calle.
Kardeşiniz ne amandır sokakta yaşıyor?
¿ Cuánto hace que su hermano vive en la calle?
Sokakta öyle çalmanın gerçek sanat olduğunu düşünüyorsun, ama gerçekte yaptığın umutsuzluk.
Crees que tocar en la calle por nada es integridad, pero realmente es desesperación.
Sokakta ayakkabılarım olmadan koşamam.
No voy a andar por la calle sin zapatos.
Ve kurtulan dört kişi sokakta olacak.
Y tendré a los cuatro sobrevivientes en la calle.
Sokakta yaşayan bir kadına göre bakımlı görünüyor.
Para ser una mujer que vive en la calle, parecía cuidarse bien.
Aslında partiyi terk ediyordu ama sokakta tesadüfen karşılaştık.
Bueno, mi mujer salía de una orgía y nos encontramos en la calle.
1-9, Batı 55. sokakta faal soygun ihbarı var.
Uno nueve, tenemos un robo en progreso en la calle 55 oeste.
Öğrendiklerimi sokakta uygulayabilirim sanırım.
Creo que podría serme de utilidad en la calle.
Onu sokakta gördüm.
Le vi, En la calle.
153.sokakta terk edilmiş bir et fabrikası var.
Hay una fábrica de empaquetado abandonada en la 153.
Manhattan'da bir sürü mülkü var. Ancak şansa bakın ki Riverside yolunda 153.sokakta da var.
Posee multitud de edificios en Manhattan, pero también posee uno en la 153 de Riverside.
Sokakta yürüyoruz, Dert, tasa olmadan. Sonra farkediyoruz ki yürüdüğümüz...
Estamos caminando por la calle, sin preocupación, sin importar el mundo, y de repente empezamos a darnos cuenta de que caminamos en nuestro sitio pero no vamos a ninguna parte.
Sokakta hangi adamlarınız var bilmiyorum ama...
No sé a quién tienes en las esquinas, pero...
Bakın Bay Harris, iki gün önce Sandy Bachman sokakta ölldürüldü.
Mire, Sr. Harris, dos días atrás Sandy Bachman fue asesinado en la calle.
Sokakta yaşananlar yüzünden üzgün olduğunu biliyorum.
Sé que estabas mal por lo que sucedió en esa calle.
Onu sokakta dövülerek ölmeye terk ettin...
Dejaste que fuera golpeado hasta morir en la ca...
Bu dosyadaki bazı piç kuruları, benim gelinime tecavüz edip,... öz oğlumun saatini ve değerli neyi varsa alıp götürecek ve yedi aydır da hiçbir şey olmamış gibi sokakta dolaşabilecek öyle mi?
¿ Algún mierda viola a mi nuera, mientras mi hijo observa todo el jodido asunto y está andando por ahí, libre durante siete meses?
Bunu ilk kez bir doktordan duyduğumda sokakta takılıyordum.
Oí una vez de este, eh, doctor. Yo estaba pasándola... En las calles.
Birkaç saat önce sokakta karşılaştık ya hani?
Bueno, ¿ sabes esta mañana cuando nos vimos en la calle?
Deli kadının teki sokakta üzerine doğru yürüyüp onu tehdit etmişti.
Una loca se le acercó en la calle y lo amenazó.
Çocukla aynı sokakta bile olmayacaksın tamam mı?
No, Terry, ni aparezcas por el barrio.
Sokakta onu durduruyorum.
Lo detengo en la calle.
O sokakta.
En esa calle.
- O sokakta ayakta duruyordu.
Estaba en esa calle a pie.
Neden o sokakta ayakta duruyordu?
¿ Por qué estaba en esa calle a pie?
Dün akşam onu sokakta görmüş olabilirim.
Creo que lo vi en la calle anoche.
Biriyle buluşmaya gitti. Ondan sonra onu sokakta bu hâlde buldular.
Solo... fue a encontrarse con alguien, luego lo encontraron en la calle más tarde como loco.
- Dün bizim sokakta tutukladığınız adam?
El tipo que arresto en mi calle.
Karşı sokakta yaşıyorum ve bu oğlanlar abajuru hep açık bırakıyor.
Vivo enfrente y esos chicos dejan siempre las persianas abiertas.
Ve sokakta kollarını çıplak gördüm.
Y he visto tus antebrazos desnudos en la calle.
Sokakta kadınların güvenliğini ne kadar önemsedin?
¿ Qué tan seguros son las mujeres en las calles?
Sahneye bir sokakta hava bükme gösterisi koyabiliriz.
Podríamos montar algún tipo de función callejera con control del aire.
Artık sokakta böyle çantalarla yürümen lazım senin de.
Compra algunos bolsos caros como este también.
Dar sokakta ölü olarak yerde yatıyordu.
Yaciendo muerto en el callejón.
- Ya sokakta ya da hapishanede.
- En la calle, en la cárcel.
Sokakta bombalar var bir bomba da konferans salonunda ve o konuşma yaparken bombayı buradan patlatacağız.
Hay bombas en la calle y una en la sala de conferencias y la detonaremos desde aquí cuando dé su discurso.
Gecenin bu soğuğunda çocukları ve bavullarıyla sokakta yatamazlar.
No pueden quedarse en la calle con sus hijos y sus maletas con este frío.
Kim geceyi sokakta geçirmek ister?
¿ Quién quiere quedarse en la calle?
Batı yakasında 14.sokakta oturuyor.
- Sí. Está en el 14 de la calle West.
Adamın biri sokakta yürüyor.
Es un tipo caminando. Eso es todo.
Tek gördüğüm bu. Evet, görünen o ki, nerede cinayet işlense, sen o sokakta yürüyorsun, bir bakalım.
Parece que camina mucho por donde hay homicidios.
Sokakta çok az park yeri var, hediye yok.
Hay un pequeño aparcamiento, nada de regalos.
Doğru, ama bu çocuklar sokakta yaşıyordu, değil mi?
Cierto. Pero estos chicos estaban viviendo en la calle, ¿ verdad?