English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Soruşturma

Soruşturma Çeviri İspanyolca

5,824 parallel translation
Bizim soruşturma da Bayan Rayborn kendi özgür iradesini gösterdi.
Nuestra investigación indica que la Sra Rayborn dejó... de su propia voluntad.
Bu resim bizim polis merkezinde eski bir soruşturma dosyasında çıktı.
Esa foto es de un viejo informe de la policía de nuestra estación.
Sizin de bilebileceğiniz gibi bu soruşturma biraz sürecek ele alınması gereken birçok ipucu, toplanılması gereken çok bilgi var ve şu anda bir sonuca ulaşabilmiş değiliz ya da suçlu olarak gösterebileceğimiz kimse yok.
Esta investigación va a seguir por un tiempo. Como bien saben, hay muchas pistas por cubrir, mucha información por obtener, y hasta este punto no tenemos ninguna conclusión, y no podemos culpar a cualquiera.
Meslekten olmayan biri olarak bu soruşturma veya olaylar hakkında bir şey bilmiyorum ama yine meslekten olmayan biri olarak diyebilirim ki bu insanlar çok ciddi, birinci patlamanın amacı insanları yaralamakla birlikte diğer milleti de olay yerine çekmekti ve böylelikle ikinci bomba da millet oradayken patlatılacaktı.
Como persona no especializada no se nada de estas investigaciones o incidentes pero esto me dice, que esta gente es muy seria, que la primera explosión, mientras la intención era lastimar a las personas, también intentaban llevar mas gente a la escena y la segunda tenia como intención de explotar cuando ellos estuvieran ahí.
Sonunda Hong Kong'lu kurbanların durumuna yönelik, soruşturma başlatıldı.
Fueron verificas más tarde como las personas desaparecidas en Hong Kong.
Müdür Perry, bizzat beni arayıp Bayan Abbott'ın yetkisiz soruşturma yapmasından yakındı.
El director, Perry, me contactó personalmente para quejarse por la investigación no autorizada de la Srta. Abbott.
Çünkü gizli bir soruşturma yürütüyorlardı tatlım.
Porque es clasificado mientras lo investigan, cariño.
Çünkü federal bir teşkilatın soruşturma başlatması için gerekenleri düşününce eğer senatör "Bu konuyu incelemeliyiz." diyerek politik bir uyarı yapmasaydı bu soruşturma başlamazdı.
- Porque si piensas sobre lo que las autoridades tienen que ver a nivel federal para empezar, incluso un caso, No creo que se hubiese iniciado este caso si no fuera por algún impulso político por, un senador diciendo, "Debemos investigar esto".
Aynı zaman diliminde farklı noktalardan başlayan farklı ipuçlarını takip eden birçok bağımsız soruşturma sonunda tek bir noktada birbirine bağlanıyor.
Y tienes una cantidad de investigaciones independientes apareciendo al mismo tiempo siguiendo diferentes pistas, pero todas conduciendo al mismo lugar.
Daha ziyade "soruşturma gözetimi" adı altında bir araçta tutuldum.
En vez de eso me retuvieron en una camioneta por lo que llamaron "detención investigativa"
Federalleri Ross Ulbricht'in yakalandığı San Francisco kütüphanesine kadar getiren bu soruşturma zincirini başlatan ilk delil parçasının ne olduğunu bilmiyoruz.
No conocemos la primer pieza de evidencia que condujo a los federales por esta línea de investigación a la biblioteca de San Francisco donde Ross Ulbricht fue arrestado.
Eğer soruşturmanın henüz en başlarında Ross Ulbricht'in tutuklanmasına yol açan bu soruşturma zincirindeki ilk ipucu bulunurken 4. madde ihlali söz konusu olmuşsa savcılık için devasa bir problem oluşabilir ve devamında elde ettikleri diğer tüm deliller de lekelenmiş olur.
Si de hecho hubo algún tipo de violación de la Cuarta Enmienda, en esa parte inicial de la investigación, y realmente esa fue la pista que los llevó por esta línea al arresto de Ross Ulbricht, podría ser un gran inconveniente para la fiscalía, porque se contamina cualquier otra pieza de evidencia que encuentren con posterioridad.
Soruşturma tekniklerinde ilerleme kaydederken bazı hakları çiğnememek arasında bir denge vardır.
Siempre está este balance de intentar estar llevando la delantera en tus técnicas investigativas y asegurarse que no estás pisoteando los derechos al mismo tiempo.
FBI bunun hakkında çoktan soruşturma açtı.
El FBI ya había descartado todo esto.
Dr. Wecht'e 84. maddeden federal soruşturma...
El Dr. Wecht está acusado de 84 cargos federales...
84. maddeden hakkımda federal soruşturma başlatılmış. Posta, para transferi sahtekârlığı ve bağlantılı diğer suçlardan.
Me están acusando de 84 cargos federales, incluyendo fraude postal, telefónico, y otros relacionados.
Bugün randevuma yetişemeyeceğim ama sanırım soruşturma altında olabilirsiniz.
No voy a poder tener mi cita hoy, pero... Creo que podría estar bajo investigación.
Buraya gerçek bir şeyi soruşturma amacıyla gelmediniz mi?
¿ No has venido aquí para investigar nada de verdad?
Yorum yok diyebilirsiniz, hala soruşturma altında.
Dígales que no hay comentarios. Todavía bajo investigación.
Soruşturma esnasında, Hindistan'da bir Lashkar-e-Taiba saldırısı daha planladıklarını söyledi.
Durante el interrogatorio él divulgó.. .. que Lashkar-e-Taiba planea otro ataque a la India.
Herhangi bir soruşturma olacak mı?
¿ Seguirá con la investigación?
Soruşturma hakkında yeni birşeyiniz mi var?
¿ Tiene alguna nueva información sobre la investigación?
Öğrencilerden biri olan Max Jeter, dün sabah saatlerinde bilinci kapalı bir halde bulundu ve şu an soruşturma için polise yardım ediyor.
Max Jeter, uno de esos estudiantes, fue encontrado inconsciente... ayer por la mañana y está trabajando con la policía en la investigación.
Kont yahut da ben bu şarta uymadığına kanaat getirirsek hakkında derhal soruşturma başlatılacak.
Si el Conde o yo... sentimos que este pacto es incumplido... los cargos presentados contra ti serán rápidos e inflexibles.
Bir soruşturma yapılacak.
Va a haber una investigación.
Soruşturma mı?
¿ Una investigación?
Soruşturma bitmek bilmeyecek gibi.
La investigación está durando una eternidad.
Soruşturma, NASA, basın...
La investigación, la NASA, la prensa...
Bu soruşturma da derhal sonlanacak.
Y esta investigación se cerrará de inmediato.
- Krayler için yaptığın soruşturma derhal sonlanacak.
¡ Tu investigación de los Kray se cerrará de inmediato!
Ve buna göre soruşturma kapsamında, yasalara aykırı somut bir kanıt bulunmamıştır.
Dicho eso, esta vez nuestra investigación no encontró pruebas sustanciales de infracciones penales.
Pek çok okulun soruşturma ile ilişkili olmak istemeyeceğini anlıyorum.
Sólo observo que la mayoría de las escuelas no querrían asociarse con una investigación policial.
Soruşturma yapılacak.
Habrá una investigación forense.
- Soruşturma için gelecek misin?
¿ Y vendrás para eso? Me tengo que ir.
Ayrıca Uluslararası Havacılık'ta Uçak Kazası Soruşturma Birimi Yetkilileri'nden.
Y también con la Aviación Internacional... Unidad de Investigación de Accidentes Aéreos.
- Soruşturma Birimi, evet.
- Unidad de investigación, sí.
Soruşturma hâlâ devam ediyor, ancak polis kaynaklarına göre şüpheli muhtemelen evin yakınlarında saklanıyor.
La investigación sigue en curso, pero fuentes de la policía estatal... dicen que el sospechoso se esconde en casas vecinas.
Soruşturma hâlâ devam ediyor.
- La investigación está en curso.
Tabiki soruşturma olacaktır, ama seni gösterecek bir delil yok, diğer kızlar aşağıda Charlotte ve aşığının kaçtığı haberlerini yayıyorlar.
Habrá preguntas, por supuesto, pero si alguien llegara hasta ti, sabiendo que las otras chicas están discutiendo abajo abiertamente Charlotte y su amante decidieron escapar juntos a Providence.
Biz Federal Soruşturma Bürosu ajanlarıyız.
Somos agente del Buro Federal de Investigaciones.
Soruşturma hakkında bilgi aldığımız kaynaklara göre Müfettişler Owens'ın iş anlaşmalarında
Fuentes familiarizadas con la investigación dijo que los investigadores están investigando si Owens utilizó su influencia... ¿ Sí?
Soruşturma 18 ay sürecek ve eğer Owens savaşmaya karar verirse Ki yapacak, hüküm giymesi birkaç yılı bulur.
La investigación podría tomar 18 meses, y si Owens decide para luchar, que él hará, una condena podría tomar años.
Soruşturma zekamı kullanmak için mükemmel bir olay.
Un uso excelente de mi genio criminal.
Henüz duymamış olabilirsin ama vurulma hakkında resmi soruşturma yapılacak.
Bueno, puede que no lo hayas oído aún, pero hay que hacer una investigación sobre el tiroteo.
Yine de soruşturma bitinceye kadar tamamen geride kalacağını sanmıyorum.
Aunque no creo que vaya a sentirse totalmente bien... hasta después de la investigación.
Soruşturma için her şey hazır mı?
¿ Todo pronto para la investigación?
Rodrigo Lara Bonilla'nın cinayeti için Pablo Escobar'a soruşturma açıldı. ARANIYOR PABLO ESCOBAR GAVIRIA ÖDÜL 100.000 DOLAR
Pablo Escobar fue imputado por el crimen de Rodrigo Lara Bonilla.
Katedral'deki aşırı rahat yaşam tarzının basına sızması üzerine Polis, zaten hapiste bulunan Pablo Escobar tarafından işlenen ve sonuçları idam olabilecek suçlarla ilgili bir soruşturma başlattı.
Luego de que salieran a la luz pública reportes de los excesos que ocurren en la prisión La Catedral, la policía adelantó una investigación por supuestos crímenes capitales que habrían sido cometidos por Pablo Escobar dentro de la prisión.
İhtiyacımız olan son şey burada olanlarla ilgili bir soruşturma.
Vale, lo último que necesitamos es una investigación de lo que pasó aquí.
Buradan başka bir yerde bir soruşturma olabilir ve o zaman işini kaybedecektir.
En cualquier otro lugar, excepto aquí, habrían abierto una investigación, y habría perdido su trabajo.
Sandoval geçen ay LA'da Lobos'u neredeyse mahkemeye düşürecek bir soruşturma yürüttü.
Sandoval dirigió la investigación en Los Ángeles que casi condenó a Lobos el pasado mes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]