Tal Çeviri İspanyolca
179,125 parallel translation
Değişmiş olabilir.
Tal vez ha cambiado.
Belki de hepimizin bulması gerekeni bulduklarını görürsünüz. Yeni umutlar ve hayaller.
O tal vez veas que han encontrado lo que todos debemos encontrar... nuevas esperanzas y sueños.
O zaman öyle davran.
Entonces actúa como tal.
- Sanırım sussan iyi olacak.
Tal vez mejor deja de hablar.
İşimi yapmama izin versen nasıl olur?
¿ qué tal si me dejas hacer mi trabajo?
- Bence hiç ilgisi yok.
- No estoy haciendo tal cosa.
Darbe girişiminden önce bütün personelle konuşmadın bence. Önce onları dinlemeliydin.
Tal vez si no hubieras convencido a todo el personal para que montaran un boicot, podrías haber escuchado.
Olabilir.
Tal vez. Tal vez.
Senin de dediğin gibi biz üst düzey yöneticiyiz.
Bueno, es que somos demasiados, tal como dijiste.
Bu hack işi, Bayan Quinn gibi ne yaptığından habersiz birinin kandırılıp devlet internet sistemine flash bellekle bu virüsü yüklemesini gerektiriyordu.
Pero el hackeo fue concebido de tal modo que engañara a una inocente mula como la Srta. Quinn para que llevara un USB y fuera introducido en un ordenador gubernamental.
- Belki de Bay Dincon'un işine geliyordur.
- No. Tal vez indica imparcialidad del Sr. Dincon,
- Belki üyelerinin bundan haberdar olması iyi olur.
Tal vez a tus miembros les gustaría saber eso.
Onlarla iletişime geçtikçe artacak ama şimdilik 20 belki daha fazla.
Aún seguimos reuniendo gente, pero creemos que veinte, tal vez más.
Scorpion orijinal kadrosuna döndü ve çözmemiz gereken bir vaka var ve Tim giderken bana bunun kendi kararı olduğunu söyledi.
Bueno, Scorpion vuelve a ser el equipo original, tenemos un caso que resolver y la marcha de Tim, tal y como me dijo, fue decisión suya.
Belki de buluşmamızda bu Hawaii gömleklerinden birini giyerim.
Tal vez vista una de estas camisas hawaianas en nuestra cita.
O zaman ücretimizden % 10 indirime ne dersiniz?
Así que, ¿ qué tal un diez por ciento de descuento en nuestra tarifa?
Belki de Happy ve Toby yakalanmamış, bizi arıyorlardır.
Tal vez Happy y Toby no fueron capturados, puede que nos estén buscando.
- Belki delip geçebiliriz.
Bueno, tal vez podamos perforarla.
Kapat çeneni seni salak. Beş dakika hatta belki daha fazladır peşimizde... -... kahverengi ceketli bir adam var.
Hay un tipo con una chaqueta marrón que nos lleva siguiendo cinco minutos, tal vez incluso más.
Tatbikat Eğitmeni Todd'la mı çalıştın?
¿ Tal vez tuviste al sargento Todd?
Şef'in yirmi yıllık tanıdığıydı onu biraz rahat bırakmaya ne dersiniz?
El jefe lo conocía desde hace veinte años, así que, ¿ qué tal si le dais un poco de tiempo?
Nasıl geçti?
¿ Qué tal?
Nasılsın?
¿ Qué tal te ha ido?
- Böldüğümü biliyorum ama Dr Picot hatta.
Lo sé. No debería interrumpirla, pero un tal Dr. Picot está en espera.
Oğlun nasıl, Mike?
¿ Qué tal tu hijo, Mike?
- Seks kelepçesine ne dersin?
- ¿ Qué tal "correa"?
- Hayır. Belki.
Tal vez.
Eğer Henry Rindell'in kefaletle serbest bırakılması bunu gerçekleştirecekse öyle olsun.
Si tiene que permitir que ese tal Henry Rindell salga bajo fianza para lograrlo, que así sea.
İnternet sitelerindeki insanlar sizin hakkınızda iğrenç şeyler söyleyebilir. Şimdiden bilmenizi isterim ki benim bununla hiçbir ilgim yok.
La gente de Internet tal vez diga cosas horribles sobre ustedes, solo quiero que sepan que no tengo nada que ver con ello.
- İyidir sen nasılsın?
- ¿ Qué tal?
Evet ama sıradan muhabbet de olabilir.
Sí, pero tal vez solo fuera una charla.
- Tanıyor olabilirim. Neden sordun?
Tal vez, ¿ por?
Aaron Fowler taciz mesaj sayısını 13'ün altında tutmalarını bu toplantıya dayanarak söylediğinizi belirtti.
Un tal Aaron Fowler declaró que usted le dijo directamente que mantuviera su acoso por debajo de los 13 posts, para quedar fuera de esta comisión.
Bir iki ay içinde taşınmak zorunda kalabiliriz.
Tal vez debamos mudarnos en un mes o dos.
Belki de haklısın Mike.
Tal vez tengas razón, Mike.
Buluşmamızdaki kilit noktanın bu olduğunu söyleyebilirim.
Tal como lo recuerdo, fue el punto fuerte de su presentación.
Annene göre o gün öğleden sonra saat üçte Dr. Regina ile kadın doğum randevun varmış.
En ese día, su madre dice que tenía una cita con el ginecólogo a las 3 : 00 p. m., con una tal Dra. Regina.
- Ya da başka gün belki?
¿ U otro día, tal vez? No.
Tamam o zaman. Sana biraz daha kasabayı gezdirsem nasıl olur?
Bueno... ¿ Qué tal si te enseño un poco el pueblo?
Nasıl geçti?
¿ Qué tal estuvo?
Ama belki hata yaptığını anlamasını sağlarım.
Pero tal vez pueda ayudarla a ver su error.
Belki bu işte bir hayır vardır.
Bueno, tal vez sea mejor así.
Belki de başından beri senin planın buydu.
Y tal vez ese siempre fue tu plan.
Doktorlar dediler ki, Russ asla...
Dicen que Russ tal vez nunca...
Pembe odaya izin vermeyebilirler ama ona çok yakın olacağım çünkü Hampton Inn bir oda satın alabileceğimi söyledi!
Tal vez nunca tengamos visitas conyugales, pero puedo estar cerca de él porque en el hotel me dijeron que puedo comprar un cuarto como condominio.
Yani en azından Ash günün birinde olacağıma söz vermişti.
Al menos, Ash me prometió... que tal vez algún día podría ser el agente.
Candy'i sıkıcı bir sersem sanmıştım fakat karşılaştığım en zorlu düşman olabilir.
Y yo que pensaba que esta tal "Candy" era una tonta insípida. Pero puede ser la oponente más formidable a la que me haya enfrentado en mi vida.
Tamam, belki de Marla katilimizdir.
Vale, tal vez Marla es nuestra chica.
- Evet, Silver Lake'ten Hunter diye bir çocuk 16 var yok.
Sí, sí. Este chico, Hunter, de Silver Lake. Tiene como 16 años, tal vez menos.
Belki yarına.
Tal vez mañana.
Belki de danışmanın müsaittir.
A terminar el informe de la detención de Marla, pero... tal vez tu asesor esté libre.