Unutur Çeviri İspanyolca
734 parallel translation
Bilirsin, her şeyi unutur.
Ya sabes que se olvida de todo.
Charlie hep ışıkları açık unutur.
Ese Charlie siempre deja la luz prendida.
Hizmetçi sobayı söndürmeyi unutur ve birileri zehirlenir.
Un criado olvida apagar una estufa y alguien se asfixia.
- Hiç unutur muyum?
- ¿ Cómo olvidarlo?
Kadınlar çabuk unutur.
Las mujeres olvidan rápidamente.
Harry'yi unutur musun?
Olvida a Harry, ¿ quieres?
Eğer onu koklarsa, her şeyi... unutur.
Si huele su fragancia, lo olvidará todo.
Uçağı unutur.
Así se olvidará del avión.
- Çocuk yakında uçağı unutur.
- Boy olvidar avión pronto.
Tanrı aşkına, şunu unutur musun?
Por Dios, ¿ cuándo vas a olvidarte de eso?
Bunu unutur muyum sandın?
¿ Crees que podría olvidarlo?
Kocasını bu kadar kolay unutan başkalarını da kolay unutur.
Si olvidas a tu marido sin más, a lo mejor olvidas a los otros.
- Sarhoşlar kolayca unutur.
- Los borrachos olvidan fácilmente.
Kiminle konuşsam gülmeyi unutur.
Si le hablo a alguien olvidan como sonreír
- Herkes zamanla unutur.
- Todo el mundo olvida.
Belki de küçük Pedrito böylece rahatlar ve annesinin öldüğünü unutur.
Tal vez le evitará a Pedrito molestias como las ampollas de cabalgar.
Yakında beni unutur.
Me olvidará pronto.
Ben onlardan kurtulurum, o hepsini unutur.
Yo me libro de ellas. Él las olvida.
İnsanlar unutur.
Olvidaos.
Güney Afrika'da beni unutur musun?
¿ Me olvidarías en Sudáfrica?
Unutur muyum hiç?
Eso nunca lo olvidaré.
Hiç unutur muyum!
Sí, lo recuerdo.
Birçok katil hatırlamayı istemediği şeyleri unutur.
Muchos criminales olvidan lo que quieren.
Sözünden dönmek istediğinden değil de, verdiği sözü unutur işte.
No es que no cumpla su palabra, es que olvida haberla dado.
Acaba o bana karşı yükümlülüğünu unutur mu?
Él olvidaría cualquier obligación hacia mí.
- Fark etmez. Karım yatmadan önce çoğu zaman bahçede dolaşır ve geri döndüğünde genellikle kapıyı kilitlemeyi unutur.
Ella suele caminar por el jardín antes de dormir y olvida asegurar la ventana.
Mutsuz bir aşık fırını yakmayı unutur.
Una mujer tristemente enamorada, se olvida de encender el horno.
Yakında unutur ve önümüze bakarız.
Pronto olvidaremos y miraremos alante.
Stella... unutur...
Stella... olvida...
Şimdiye kadar unutur sandım, ama unutmadı.
Pensé que lo habría olvidado, pero no.
Agrandi'yi unutur.
Olvidará a Agrandi.
Bir süreliğine doktor olduğunu unutur musun?
¿ Podrías olvidar por un momento que eres doctor?
Bence adam kaçırma olayına rağmen yine de unutur.
Apuesto que todavía lo haría.
Şu kadını unutur unutmaz bilecektir.
Lo sabrá en cuanto consiga borrar de su memoria a esa mujer. Lo sabrá.
Hatırladın mı? - Unutur muyum? 30 dolar borcun var.
Claro, me debes 30 pavos.
- Böyle şeyleri halk çabuk unutur.
- No es para tanto. - Son cosas que el pueblo olvida.
Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur.
Muchos olvidan a una mujer que lleva muerta 30 años.
Artık unutur musun bunu Ginnie?
¿ Quieres olvidarlo, Ginny?
"O çok unutkandır Bazen yemeği unutur" dedi
"Es muy distraído, a veces se olvida de comer"
Red, şu odayı unutur musun?
Red, ¿ Quieres olvidarte de la habitación?
Hiç unutur muyum.
Yo no haría eso.
İnsan unutur.
Los hombres olvidamos.
Hayır işi bürosu Noel çanlarını çalmaya başladığında bazı enayiler cinayet gibi bir işin de olduğunu unutur. İş adamları da bu fırsatı değerlendirir.
Cuando el Better Business Bureau toca la campana de Navidad... los mamones olvidan que el asesinato es un negocio... y que hay hombres de negocios cuya única actividad es esa.
Eski filmleri unutur musun?
¿ Vas a olvidarte de esas viejas películas?
"Günde 12 saat çalışan bir adamın ne gerçek bir hayatı ne de şerefi olur hatta ne için çalıştığını bile unutur."
"No hay dignidad ni verdadera vida para un hombre... " que trabaja 12 horas al día... "pero que no sabe para qué trabaja."
Olanları unutur ve bizi affederse, bizde bundan böyle dürüst ve düzgün davranırız.
Y que si está dispuesta a perdonar y olvidar de ahora en adelante nuestro comportamiento será irreprochable.
İki hafta içinde olanları unutur. Sen de unutursun.
Dentro de dos semanas ni se acordará, ni tú tampoco.
Yoksa eşinle beni unutur musun?
¿ O me olvidarías junto a tu mujer?
Beni unutur musun?
Me olvidarías, ¿ eh?
Kısmen yalan söyleyenler, gerçeği nereye koyduğunu unutur.
Pero quien dice medias mentiras, ha olvidado la verdad.
Ama çocuklar bunu hep unutur.
¡ Los niños se olvidan de eso!