Uzerinden Çeviri İspanyolca
717 parallel translation
Üzerinden atlarla geçtiler.
Se le echaron encima con un caballo.
- Üzerinden inme, Matt!
¡ Matt! - ¡ Ponte encima del, Matt!
Üzerinden atladı. Ama atlarken bacağı yarıldı.
Lo saltó, pero se sacó la pierna de lugar.
Üzerinden atla.
Salta.
Üzerinden atla!
Salta.
Üzerinden uzun yıllar geçti.
Eso fue hace mucho.
Üzerinden 600 sene geçti.
Han pasado 600 años.
Üzerinden 1.200 kuruş çıktı.
Se encontraron 1.200 piastras en tu poder.
Cesedini mi gördünüz? Evet. Üzerinden çıkanlar morgdaki masaya konulmuştu.
Sí, todas sus pertenencias estaban sobre la mesa del depósito,... pero no había dinero.
Üzerinden çıkanlar :
Artículos.
Üzerinden daha 36 saat geçmedi, aşağıdaydım lobiden geçerek işime gidiyordum, kafamda başka bir şey yoktu.
Hace apenas 36 horas, yo estaba ahí abajo... en ese vestíbulo, sin meterme con nadie.
Çok tatlı bir kızdı. Garip, ruhani bir dünyası vardı. Üzerinden hiç eksik olmayan hüzünlü bir hali vardı hep.
Una chica encantadora, con una extraña belleza espiritual y una ligera tristeza que siempre me preocupó.
Üzerinden çok uzun zaman geçmiş olmalı.
Pero eso fue mucho después.
Üzerinden uçamayacağına göre!
No puedes saltar con el camión.
Üzerinden çok zaman geçti, değil mi?
Hace mucho tiempo, ¿ no es así?
Bacağını kırdığın günün Üzerinden yedi hafta geçti. Haksız mıyım?
Hace siete semanas desde que te rompiste la pierna, ¿ no es así?
Üzerinden çıktı.
Lo llevaba encima.
Üzerinden Yerli kokusunu atamamış.
Me huele a indio.
Üzerinden o iğrenç kıyafeti çıkartman için sana 1 dakika veriyorum.
Te doy un minuto para que bajes de ese equipo deplorable.
- Üzerinden kasırga geçmiş mi?
- ¿ Pero hubo algún tornado?
Ama bu kadar yeter. Üzerinden 10 yıl geçti.
Con el tiempo se acostumbrará.
Üzerinden büyük bir yük kalktı. Kendisini beklediğini sandığı kötü kaderden... kurtulduğunu öğrendi ya.
Se quitó un peso de encima al saber que... no estaba condenado a... lo que él pensaba que estaba condenado.
Üzerinden akım geçiyor.
Son los hombres los que los electrifican.
Üzerinden çok geçti.
- Hace mucho tiempo.
Üzerinden geçelim mi?
¿ Lo probamos?
Üzerinden atla başka bir tane al.
Pase por encima y vaya a buscar otro.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bugün hâlâ konuşuluyor.
De esto hace ya dos años y todavía se habla de ello.
Üzerinden yürüyüp oturabilirsin.
Se puede caminar y sentarse en él.
- Üzerinden, herşey iyi görünüyor.
- A ti todo te sienta bien.
- Üzerinden lokomotif geçmiş kol saati gibi olmuş.
- Es como un reloj aplastado.
Üzerinden akıyor.
Lo lleva escrito en la frente.
# Üzerinden birkaç yıl geçti Ortak bir dostumuzla karşılaştım # # O söyledi bana Sonunda bir yabancıyla evlendiğini #
Unos años después, por un amigo común supe que un extranjero solicitó su mano
# Üzerinden birkaç yıl geçti Haber yolladım bir ortak dostla # # Evleniyorum artık diye Meksikalı zengin bir adamla # # Dedim hem evlilik teklif etti Hem de Pasifik kıyısında ev aldı #
Unos años después, por un amigo común le informé que un rico mejicano se proponía pedir mi mano era un embuste amargo y patético
Üzerinden savaş geçmiş topraklarda tuhaf şeyler olabiliyor.
Pasan cosas muy extrañas en un país esquilmado por la guerra.
Eski sayfaları açmaya gerek yok. Üzerinden çok zaman geçti.
Bien, no removamos las cenizas, las cenizas frías, todo eso está lejos.
Üzerinden fazla zaman geçmemiş.
Pero estaba hace poco.
Üzerinden çöp öğütücü geçmiş gibiymiş.
Parecía como si la hubieran pasado por una máquina trituradora.
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
Todo ocurrió en el de las 11.20, procedente de Hainault, que pasó por Horsham y Reigate, con paradas en Carshalton Beeches...
Sırada "Yaşlı Bayanın Üzerinden Geçme" var.
Y ahora es "Pasando por encima de la anciana".
Üzerinden o kadar zaman geçti ki şimdi her şey tersine döndü.
Es larga y dura la pendiente que nos despoja de glorias pasadas.
Üzerinden ne kadar zaman geçti?
¿ Cuánto tiempo ha pasado desde entonces?
Mavi göz, kum rengi saç. - Üzerinden çıkan saatteki isim kadar eminim.
- Tanto como del nombre en este reloj que le quité.
Üzerinden bir yıl geçti.
Ha pasado un año.
Üzerinden yılda 40 milyon araba geçer.
Por ahí pasan 40 millones de coches cada año.
Üzerinden durmadan geçeceğiz.. İmkansız.
¡ Vamos a atravesarlo!
Üzerinden 350 yıl geçmesine rağmen şu kılıç ve şu miğfer hâlâ orada bulunarak bize bizi bekleyen tehlikeleri hatırlatır.
Desde ese día han pasado más de 350 años, pero ese yelmo... y esa espada siguen allí, para recordarnos todos los peligros... del mundo que siempre pueden caernos encima.
- Üzerinden bir şey çıktı mı?
- ¿ Había algo en el cuerpo?
Üzerinden atladı...
Tuve que saltar charcos de...
Üzerinden geçtiğimiz bu yerin ne olduğunu biliyor musun? Kızılderililerin eskiden mezarlık olarak kullandıkları arazinin bir parçası.
¿ Sabías que aquí donde estamos parados era parte de un viejo cementerio indio?
Üzerinden ne bir kimlik nede para çıktı. Polis cinayetin soygun için işlendiğine inanmıyor.
Aunque no tenía dinero ni identificación alguna la policía no cree que el motivo fuera el robo.
Üzerinden sırayla geçmeliyiz.
Deberíamos hacerlo uno tras otro.