Yaklaşmayın Çeviri İspanyolca
799 parallel translation
Geri çekilin. Beyler, durun, durun... ona yaklaşmayın
Chicos, no, no... no vayan hacia ella.
Yaklaşmayın ona!
¿ Qué ocurre? ¡ Aléjate de ella!
- Yaklaşmayın ona!
- ¿ Qué sucedió? - ¡ Aléjate de ella!
Lütfen daha fazla yaklaşmayın.
Por favor, no se acerque más.
Yaklaşmayın, yoksa onu haklarım!
¡ Aléjense o lo mato! ¡ Apártense!
Uzak durun. Yaklaşmayın.
Que nadie se atreva.
Bayım Crater adasına yaklaşmayın.
Señor, no vaya a Crater Island.
- Fazla yaklaşmayın lütfen doktor.
- No tan cerca. Por favor, Doctor.
Yaklaşmayın ona hanımefendi!
Que no entre nadie. No te acerques a él, ama.
- Lütfen daha fazla yaklaşmayın.
- Gracias, déjeme aquí mismo.
Yaklaşmayın!
¡ Atrás!
Yaklaşmayın, peder.
No debe acercarse más, Padre.
- Sakın yaklaşmayın, yoksa...
Si me empujan de nuevo, las...
- Çocukların başı dertte. Yaklaşmayın.
- Unos chicos están en líos.
Yanına yaklaşmayın.
No te acerques a ella.
- Çekilin yolumdan! Yaklaşmayın!
¡ Apartaos!
- Yaklaşmayın!
Para atrás! ¡ Atrás!
Onlara yaklaşmayın.
No os acerquéis.
Adamlara yaklaşmayın.
No os acerquéis a esos hombres.
- Sakın yaklaşmayın!
- ¡ Que no se acerque nadie!
Yaklaşmayın, sizi aptallar!
¡ Quietos, estúpidos!
Çok da yaklaşmayın, birbirinizin üstüne çıkmayın.
No se pisen unos a otros.
Hiç yaklaşmayın.
No la moleste.
Pencereye fazla yaklaşmayın.
Ten cuidado con el vaso.
"Özel mülk! Yaklaşmayın!"
"Privado, no pasar".
- Yaklaşmayın!
No te acerques.
- Fazla yaklaşmayın, bayan.
No me moje el traje.
Çavuş, Kont'a çok fazla yaklaşmayın.
¡ Esto es fantástico!
Türkler Mellaha'da, yaklaşmayın.
Evite Malaal, por los turcos.
Evlerine yaklaşmayın, onları artık taciz etmeyin.
Quiero que se mantengan lejos de su casa y dejen de atormentarlos.
O köpeğe yaklaşmayın.
No se acerquen a ese perro.
Çok yaklaşmayın... ama gözlerinizi de onun üzerinden ayırmayın.
No se queden muy próximos... mas no tiren los ojos de el.
Daha fazla yaklaşmayın!
No os acerquéis más.
Fazla yanına yaklaşmayın.
Cuidado, no se acerquen.
Buraya yaklaşmayın!
¡ No se acerque!
Dışarı çıkmayın pencereye yaklaşmayın, anlaşıldı mı?
No salgáis ni os acerquéis a las ventanas, ¿ entendido?
- Madam yaklaşmayın! Hayatınız tehlikeye girer.
Madame, no se acerque más.
Geride kalın, pencereye yaklaşmayın.
No se acerque a la ventana.
Lütfen, gemimize daha fazla yaklaşmayın.
Por favor, no se acerquen más a nuestra nave.
Sakın yaklaşmayın.
No intenten acercarse.
Bayım lütfen kıyıya fazla yaklaşmayın.
Señor, aléjese de la orilla, por favor.
- Yaklaşmayın!
- ¡ No se acerquen!
Yaklaşmayın!
¡ Ríndete!
Sakın yaklaşmayın
¡ No se acerque a nosotros!
Sakın bir daha bu şekilde kör noktamdan yaklaşmayın.
Nunca se acerquen así.
Ama çok yaklaşmayın.
Pero no se acerquen mucho.
- Yaklaşmayın, yaklaşmayın.
- A un lado.
Yaklaşmayın.
Atrás.
- Sessizce yaklaşmayı bırakır mısın?
- ¿ Quieres dejar de esconderte?
Bunu savcı da biliyorsa Gorman'ın çevresine o kadar çok adam yerleştirmiştir ki yanına asla yaklaşmayız.
Si lo supiera, protegería tanto a Gorman... que nadie podría acercarse.
- Yaklaşmayın dedim!
- ¡ Quieto!
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşık olarak 54
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşık olarak 54