Yoruldun Çeviri İspanyolca
651 parallel translation
Yoruldun ha?
¿ Estás cansado?
- Çok yoruldun, değil mi Jane?
- Estás agotada, ¿ verdad, Jane?
- Yoruldun mu Jane?
- ¿ Estás cansada, Jane?
- Yoruldun mu?
- ¿ Cansada?
Akşam yoruldun mu?
Estabas cansada anoche.
Hayatım, çok yoruldun.
Querido, estás cansado.
- Yoruldun mu evlat?
- ¿ Estás cansado, hijo?
Ses dinlemekten yoruldun mu?
Bien, ¿ ha oído bastantes sonidos?
- Yoruldun mu?
- ¿ Cansado?
Çok yoruldun.
Estás agotado.
Biraz fazla yoruldun, sanırım.
Es natural que estés fatigada.
Yoruldun mu?
¿ Estás mareado?
Yoruldun, öyle mi?
Oh, te cansaste, ¿ eh?
Hadi git artık, çok yoruldun zaten.
- Vete, trabajas demasiado.
- Yoruldun mu?
- ¿ Estás cansada?
- Yoruldun mu?
¿ Estás cansado?
Üzerimize çeki düzen veriyorduk. - Yoruldun mu Noriko?
- Hola. ¿ Estás cansada, Noriko?
Yoruldun mu?
¿ Cansada? .
- Yoruldun mu? - Evet.
¿ Estás cansado?
- Yoruldun mu?
- Cansada, ¿ eh?
Zavallı Tax, hayattaki tek dostum, şimdiden yoruldun.
Pobre Tax, mi único amigo en el mundo y ya estás cansado.
Yoruldun mu?
¿ Estás cansado?
Yoruldun. Benim kullanmamı ister misin?
Estás cansada. ¿ Quieres que conduzca yo?
Yoruldun mu baba?
papá?
- Yoruldun mu? - Hayır.
- ¿ Está cansada?
Bella, biliyorum yoruldun.Frances ayrıldığından beri üzerine çok yük bindi.
Bella, sé que estás cansada. Has tenido mucho trabajo desde que Frances se fue.
Çok sıkı çalışmaktasın ve bu yüzden aşırı yoruldun.
- Mire, ha trabajado mucho.
Senin için takayım. Şimdiden yoruldun mu?
¿ Tan pronto te cansaste de usarla?
Yoruldun mu hayatım?
¿ Cansada, cariño?
Bekle biraz. Sen yoruldun.
Tú ya estás cansado.
Yemekten sonra, " Yoruldun mu?
Y al acabar : " Debe de estar cansada.
Şimdiden mi yoruldun?
¡ Pero bueno! ¿ Ya te has cansado?
Ayrıca dinlenmeye ihtiyacın var. Yoruldun. Evet, yorgunum.
Además necesitas descansar.
Anlıyorum. Bu gün çok yoruldun.
No, le conozco bien.
başkasına ver, yoruldun.
Pásanos la que tú ya te hartaste.
Lucy'nin bakıcılığını yaptığından beri, sürekli onun hayatını harabeye çevirmekten yoruldun.
Has intentado arruinar a Lucy desde que te designaron su guardiana.
Pekala, sen yoruldun.
De acuerdo, entonces estás cansada.
- Yoruldun mu dede?
¿ Estás cansado, abuelo?
Yoruldun, biraz dinlen Baron.
Repose, Barón, no se fatigue.
Neden durdun? Yoruldun mu?
¿ Por qué no quieres seguir?
- Yoruldun mu?
- ¿ Por qué? ¿ Estás cansado?
Şimdiden yoruldun mu?
¿ Estás cansado?
Çabuk tükendin General. Çabuk yoruldun.
Exactamente, querido, exactamente.
- Yoruldun mu?
- ¿ Estás cansado?
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla..... sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın. Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun.
Pero no eras un chulo, trabajabas en el mercado, para poder pagar por hacer el amor a tu propia chica, podrías haberlo hecho gratis, pero estabas demasiado cansado por trabajar para pagar a lord X, que pagaba a Irma, y ella a ti.
- Yoruldun mu? İyiyim, ama düşündüğümden uzun sürdü.
Estoy bien, aunque llevó más tiempo del que creía.
Yoruldun mu?
¿ Cansado?
- Sen de yoruldun.
- Estarás cansada también.
Yoruldun mu?
¿ Cansada?
Çok yoruldun, bence sen biraz dinlen.
Has viajado mucho. Refréscate.
Yoruldun.
Está agotada.