Ziyareti Çeviri İspanyolca
952 parallel translation
Taziye ziyareti mi?
¿ Dolientes?
Stoneman delikanlılarının Güneyli arkadaşlarını ziyareti.
La visita de los jóvenes Stoneman a sus amigos Sureños.
Yaşlı rahibin haftalık ziyareti.
la visita semanal del viejo sacerdote.
Bu ziyareti neye borçluyum acaba?
¿ A qué debo el placer de su visita?
Paris kanalizasyonları ziyareti.
Una visita a los desagües de París.
Yüzbaşı Thorndike'ın ülkemizi ziyareti ile ilgili bazı söylentiler duydum.
He oído un rumor de que el capitán Thorndike visita nuestro país.
Ne bu, nezaket ziyareti mi?
¿ Es una visita del servicio social?
Hayır... hayır, bu bölgede bir komşu ziyareti.
No. No, sólo estaba en el vecindario.
- İyi niyet ziyareti ve o tür şeyler işte. - Biliyorum, gazetelerde öyle yazıyor.
Es una visita de buena voluntad, ya sabe.
Ya o gittiğinde içeride zaten bir adam vardı ya da adam Mazard'ın ziyareti sırasında geldi.
O ya había un hombre allí, o llegó durante su visita. Y la mujer prefirió al otro hombre.
- Sadece bir arkadaş ziyareti.
- A conocer a Charlie.
Bir arkadaş ziyareti ha?
¿ Conocerle?
Aile ziyareti sırasında kalp krizi.
Un ataque al corazón.
Ev ziyareti yapmaya mı gidiyorsun?
¿ Vas a salir a hacerle una inspección?
Ve anlıyorum ki Sibela'nın dünkü ziyareti beni boşa umutlandırıp... sonra da hayal kırıklığına uğratmak içindi.
Y me doy cuenta de que Sibella vino ayer solo para atormentarme... para darme esperanzas solo para romperlas otra vez.
Onun ziyareti benim için çok anlamlı.
Su estancia significa más de cuanto puedo expresar.
"... verilmiş sözüm var benim. " " Sizin için dahi olsa... " "... bu ziyareti kaçıramam. "
Tengo un compromiso previo al que no puedo faltar ni siquiera por vos.
Onların ziyareti olmadan benim gittiğim yoldan uzak durmayı umma.
Sin sus visitas no tienes esperanza de evitar el camino que yo recorro.
Saat 11'de Papa ziyareti, akabinde yengem ve amcamla öğle yemeği.
A las 11, ver al Papa, seguido de una comida con mis tíos.
- İş ziyareti mi?
- ¿ Viene por negocios?
Piskoposum yıllık ziyareti için yarın buraya geliyor.
Mi obispo llega mañana.
Böylesi görkemli bir eleştiri ziyareti... çocuklarımın kibirlenmesine sebep olabilir.
La visita de un crítico tan distinguido puede volver engreídos a mis pequeños.
Paramount News Prenses Ann'in Londra'ya yaptığı ziyareti özel haber yaptı.
Les ofrecemos una cobertura exclusiva de la visita de la Princesa Ann a Londres.
Buckingham Sarayı ziyareti ve üç gün süren faaliyetlerinin ardından,
Tras tres días de actividad frenética y una visita al Palacio de Buckingham
Buraya yaptığım ziyareti her zaman hatırlayacağım, yaşadığım müddetçe.
Guardaré esta visita en la memoria, durante el resto de la vida.
Bizi azarlamak için bu beklenmedik ziyareti yaptığınızı sanmıştım, efendim.
Al ser una visita tan imprevista, temíamos haber hecho algo malo.
Onun ilk ziyareti üstelik.
También es su primera visita.
Bir nevi baş sağlığı ziyareti.
Condolencias, podria decir.
Bu bir kişisel ziyaretmi yoksa iş ziyareti mi?
- ¿ Es una visita de placer o de trabajo?
Saat dört civarında tekrar arayıp Aziz Nick'in Ziyareti'nin tam metnini isteyecekler.
A las 4 : 00, pedirán el texto entero de La visita de San Nicolás.
Arkadaş ziyareti.
Sólo una visita social.
Bu sabah senin ve adamlarının evime yaptığı ziyareti iade ediyorum.
Te devuelvo la visita que tú y tus hombres hicisteis a mi casa.
Saygılarımı sunarım. Bu ziyareti neye borçluyuz?
¿ A que se debe su visita?
Czestochowa Leydisi'ne yaptığı son ziyareti olduğunu söylüyor.
Hoy me ha dicho que sería su última peregrinación.
Bir konser ya da müze ziyareti?
¿ Un concierto o un museo?
Bu ziyareti neye borçluyum?
¿ A qué debo el honor de esta visita?
Kararlaştırdığımız ziyareti yapmanız uzun sürmedi.
No han tardado mucho en hacerme la visita de la que hablamos.
- Bu ziyareti şahsen iade etmek istiyorum.
- No, devolveré la visita personalmente.
Annenin ziyareti esnasında farklı bir şey oldu mu?
Cuando vino tu madre, ¿ pasó algo fuera de lo normal?
Bu ziyareti hangi felakete borçluyum?
¿ A qué desastre se debe tu visita?
Kraliyet ziyareti mi?
¿ Una visita real?
Bu ziyareti beklemiş olmalıydı.
Debía haber estado esperado esta visita.
Çok meşgul olmalısınız, biliyorum ama bu ziyareti "evde muayene etme" yerine sayamaz mısınız?
Ya sé lo ocupado que debe estar ¿ pero no podría considerarlo como una visita profesional?
Lord Nakagawa Sado, yeni yıl ziyareti sırasında.
El noble Nakagawa hizo una visita de Año Nuevo.
Akraba ziyareti için 3 aylığına İtalya tatilindeyim
Estaré tres meses en Italia visitando a mis viejos.
Corday'in ilk ziyareti.
La primera visita de Corday.
Corday'in ikinci ziyareti.
La segunda visita de Corday.
Corday'in üçüncü ve son ziyareti!
¡ Tercera y última visita de Corday!
Peki tüm bunlar ne için Arkadaş ziyareti mi?
¿ Para qué es todo esto entonces? ¿ Visitando a sus amigos?
- Aile ziyareti için yaptığınız istek ;
Solicito permiso para visitar esposa e hijos.
Neden tuvalet ziyareti tıpkı mezarlık ziyaretine benzer?
¿ En qué se parece ir al baño a ir al cementerio?