Ziyaretini Çeviri İspanyolca
227 parallel translation
Ziyaretini mahvetti.
No he podido llevarte a ningún sitio.
Bu olay yeri röportajlarımıza ara vermek zorunda olduğumuz için üzgünüm ancak Bay Tatum'un, Leo'ya günün ilk ziyaretini yapmak üzere olduğunu görüyorum.
Siento que hayamos interrupido esta magnífica entrevista, pero creo que es justo la hora de que el Sr. Tatum haga la primera visita del día a Leo.
Merne'in ziyaretini kısa kesmesi çok üzücü.
Es una lástima que la visita de Merne fuese tan breve.
Hala ziyaretini bekliyorum.
Espero todavía una visita.
Kraliçenin ziyaretini siz ayarlasaydınız bile bundan daha iyi bir sonuç alamazdınız
Esa reina no habría sido más oportuna ni aunque la hubiésemos traído nosotros.
Ziyaretini kötü zamanladığını söylemeliyim.
Calculó mal su visita.
Bu büyükbaş hayvan baronunun ziyaretini neye borçluyuz?
¿ A qué le debemos la visita del barón del ganado?
Buraya ilk ziyaretini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas tu primera visita aquí?
Merhumun nişanlısının ziyaretini bekle diye.
Cuente con la visita del difunto seguro.
Ziyaretini beklemiyordum, yoksa adamları hazırladım.
No esperaba visita, mis hombres se hubieran arreglado.
Sevgili Büyük Balkabağı Cadılar Bayramı'ndaki ziyaretini dört gözle bekliyorum.
Querida Gran Calabaza, ansío tu llegada la Noche de Brujas.
O zaman bu ziyaretini neye borçluyuz?
Bueno, entonces... ¿ qué es lo que me ha proporcionado el placer de su compañía?
Dışişleri Bakanlığı, İngiliz Hazine Bakanı... Sir Harold Clark'ın ziyaretini doğruladı.
Relaciones Exteriores confirmó hoy la próxima visita oficial del Ministro de Finanzas británico.
O zaman ayağını incitmiştin ama yine de bize ziyaretini kesmedin. Bize gelirken yanlışlıkla bir önceki durakta inmiştin,..
Te habías hecho daño en el pie, lo recuerdo aún así venías a verme.
Ah, uyku perisi tipik ziyaretini dün gece yapmadı.
No estuve en los brazos de Morfeo anoche.
Aklımıza Michael Stewart'ın Nijerya konuşması geldi ve üyelerimizin birçoğu da Willy Brandt'ın Doğu Almanya ziyaretini önerdi.
Pensamos en una versión del discurso de Michael Stewart sobre Nigeria. También hubo algunos votos para representar..
- Geldiğinde sana içki vermeyi düşünmüştüm ziyaretini bekliyordum ve senden yararlanmak istedim.
Pensé que te daría un trago cuando vinieras. Estaba preparada para tu visita. Tan sólo quiero serte de utilidad.
Efendi Noriyuki ülkenin bu kısmına ilk ziyaretini yapmak için iki gün sonra Tokyo'dan ayrılacak.
Lord Noriyuki se ira de Edo en dos días, para volver a su provincia por primera vez.
Ziyaretini dört gözle bekliyordum.
Ya sabes cuánta ilusión me hacen tus visitas.
Kristiania'ya döndükten sonra Edvard Munch ilk içtimai ziyaretini Bayan Heiberg'in evine yapar.
A su regreso a Cristianía Edvard Munch paga su primera llamada social en la casa de la señora Heiberg.
Buraya General Waldeck'in ziyaretini haber vermeye geliyorum... Ve seni firara teşvik ederken buluyorum.
Vengo a anunciaros la visita del General Waldeck y os encuentro preparando la fuga.
Bu ziyaretini neye borçluyum?
¿ Qué haces aquí?
Alexander'ın ziyaretini bilmesinin lüzumu yok.
El tío Isak es una vieja cabra y no necesita saber de esta visita.
O toplarla ilgili birşey öğrenene kadar ziyaretini uzatıyorum.
Extenderé su visita hasta que averigüe algo de eso.
Halley kuyruklu yıldızı, her 75 yılda bir kozmik ziyaretini gerçekleştirir.
Cada 75 años, el cometa Halley hace su cósmica visita.
1901 yılının bir Mart günü ölüm ilk ziyaretini yapmıştı.
Aquel día de marzo de 1901 la muerte golpeó, encarnada en el hombre del saco, por primera vez.
- İkinci ziyaretini kastediyor.
Hablemos de tu segunda visita.
Zaman kazanmak için, Bu Baron'un Amerika Birleşik Devletleri'ni ziyaretini ertelemek amacıyla onu ikna etmek için bir fırsat.
Para ganar tiempo la oportunidad de adquirir un juego como este puede persuadir al barón de que posponga su visita a los Estados Unidos.
Başbakan Nikita Khrushchev, bugün ilk ziyaretini, Berlin duvarına yaptı.
Nikita Kruschefvisitó hoy la muralla de Berlín...
Planladığınız o Saint-Thomas madeni ziyaretini de ertelemeliyiz. Bence sakıncalı olabilir.
Además la visita que habías proyectado a la mina de Saint-Thomas no podrá efectuarse hoy, no sería prudente.
Bütün aile... haftalık ziyaretini dört gözle bekliyor.
La familia espera con ansia su visita semanal.
İnan bana, ben de senin kadar Keiko'yla Molly'nin ziyaretini bekliyorum. Pek sanmam.
Deseo ver a Keiko y a Molly tanto como usted.
Bu ziyaretini neye borçluyuz acaba Shang Tsung?
¿ A qué le debemos el honor de tu visita, gran Shang Tsung?
Hükümetim, Centauri İmparatoru'nun ziyaretini kesinlikle tasvip etmiyor.
Esta visita del emperador centauri es totalmente inaceptable para mi gobierno.
İkinci gece ziyaretini yapan bir aşık.
Un amante en su segunda visita nocturna.
Daha dün, Trunchbull ikinci sınıflarda çocukları gözaltında tutmak için haftalık ziyaretini yaparken Julius Rottwinkle sınıfta...
Por ejemplo, ayer, en 2do. Año. Cada semana va a todas las salas de clase para enseñarle a las maestras cómo tratar a los niños.
Biliyorsunuz, o Bay Weston'ın oğlu ve çok yakın zamanda ziyaretini bekliyoruz.
Ya sabrá que es hijo del Sr. Weston, y que esperamos que nos visite muy pronto.
Ziyaretini sağlamak için tanıdığım herkese bir iyilik borcum oldu.
Tuve que cobrarme cuanto favor me quedaba para lograr la visita.
Papa'nın Meksika ziyaretini konuşmak istiyorsanız şimdi evet deyin.
'Para hablar sobre la visita del Papa a México, di sí ahora.'
Başbakan Shakaar'ın yaklaşan ziyaretini protesto ediyormuş.
Protestaba contra la visita del primer ministro Shakaar.
- Petit Caribe'e ziyaretini işittim.
Creo que fuiste a Petit Caribe.
Bu arada, Çin ziyaretini uzattığını öğrendik.
Se nos ha informado de que prolongará su estancia en China.
Nasıl başarıyorum bunu? Sigarayı yasaklayarak, eş ziyaretini yasaklayarak.
Bueno, prohíbe fumar, prohíbe las visitas conyugales.
Eş ziyaretini iptal et.
Cancela su visita conyugal.
Kusura bakma, çok keyifliyim. Dün gece Maris haftalık ziyaretini yaptı.
Perdona mi alegre humor, pero Maris pasó para nuestra visita conyugal semanal.
Eş ziyaretini yasakladılar. Sigarayı yasakladılar.
Prohibieron las visitas conyugales, prohibieron fumar.
Neville, Manhattan'a yıllık hac ziyaretini yapıp sanat dünyasında neyin moda olduğuna bakıyordu.
Neville había venido a Manhattan, como todos los años en busca de novedades y tendencias artísticas.
Gerçekten de bence sevgili baban Bay Craven Smith'e olan ziyaretini bu akşamlık erteleyebilirdi.
De veras pienso que tu querido padre podía haber aplazado su visita al Sr. Craven Smith.
Ve kardeşinize onun ziyaretini dört gözle beklediğimizi de söyleyin lütfen.
Le pido que le diga a su hermano que deseamos que nos visite pronto.
Almanya'ya ziyaretini takriben, artan tepkiler... Nazi haydutları!
¡ Manojo de Nazis!
- Bu ziyaretini neye borçluyuz dersin?
Por favor.