Çok da önemli değil Çeviri İspanyolca
354 parallel translation
Vücudumu vermek çok da önemli değil.
Dar mi cuerpo no es gran cosa.
Çok hoş bir şey değil ama çok da önemli değil.
Comprendo que te desagrade, pero no es tan importante. Sólo son pesadillas.
Çok da önemli değil...
No, no es nada.
Umarım olur ama artık çok da önemli değil.
Pero ya no importa.
Çok da önemli değil, öyle değil mi?
Realmente no importa, ¿ verdad?
Aslında çok da önemli değil.
En realidad no es tan importante.
Bir sınavı tekrarlamak çok da önemli değil.
¡ No es demasiado importante llevarse una materia a octubre!
Çok da önemli değil.
Pero está bien.
Kim olduğun ya da hangi kişiliği seçtiğin çok da önemli değil.
No importa quien eres o qué personalidad elijas.
Çok da önemli değil.
Realmente no importa, sabes.
Çok da önemli değil.
- No necesariamente.
Çok da önemli değil, değil mi?
No importa, ¿ verdad?
Zaten çok da önemli değil, değil mi?
Bueno, eso no importa, ¿ no?
Zaten bu çok da önemli değil.
Pero eso no importa.
Çok da önemli değil. Eninde sonunda, nasıl ölüyorsak evlenmek de zorundayız.
no es para tanto, tarde o temprano todos nos casamos, igual que morimos.
Çok da önemli değil.
No es gran cosa.
Çok da önemli değil zaten.
Ahora ya no importa.
Nasıl olsa çok da önemli değil.
No es que importara, igualmente.
Çok da önemli değil, değil mi?
No importa mucho, ¿ no crees?
- Öyle çok da önemli değil.
- Da igual.
Sanırım, sanırım ne demek istediğim çok da önemli değil.
Supongo que en realidad lo que yo piense no importa.
Çok da önemli değil.
Será que me falta práctica.
Çok da önemli değil.
En realidad no importa.
Burada bir kişiden bahsediyoruz. Çok da önemli değil.
- Byron sólo estamos hablando de un hombre, no es tan grave.
- Çok da önemli değil.
- No necesariamente.
Bu çok da önemli değil.
Así es.
Şu anda bu çok da önemli değil, değil mi?
¿ verdad?
Çok da önemli değil.
No es tan importante.
Alabama'da fildişleri çok sıkı değil, fakat bu pek önemli değil.
Por supuesto, en Alabama, hay "colmilleros". Pero eso es muy "irrelefante" con respecto a lo que decía.
Dinle. Çok kötü olsa da, sadece şu an önemli değil.
No es sólo por ahora, a pesar de ya es bastante malo.
Bence erkek ya da kadın, önce arkadaş olmak çok önemli, değil mi?
Creo que seríamos amigos si fuésemos hombres o mujeres, ¿ no?
Aslında çok bağlayıcı ya da önemli bir şey değil. Sadece bir cinayet itirafı.
No se trata de nada comprometedor, un mero trámite, una simple confesión de asesinato.
Ama sonradan da çok önemli değil diye düşündüm.
Pero pensé que no tenía tanta importancia.
- Çok da önemli değil.
En realidad no importa.
Bu geceki mesele çok da önemli bir şey değil. En iyisi bunu tamamen unutmak.
Lo de esta noche... son cosas que pasan.
Hiç önemli değil. Yunanistan'da her şey çok farklıymış.
Eso da igual.
Yani birini ağlatmak çok da önemli bir şey değil.
Quiero decir, no es nada conseguir que alguien llore.
Sonu önemli değil. O bir zamanlar çok özel biriydi.
Da igual como haya acabado, fue alguien especial.
Onu özleyebilirsin diye düşündüm. Hayır çok önemli değil, onlar olmadan da yaşayabilirsen tabii.
No es importante si puedes vivir sin él.
Çok da önemli bir şey değil.
No es gran cosa.
Mayart-san, çok önemli bir görevinizin olduğunun farkında değil misiniz?
Sr. Mayart, no se da cuenta, usted tiene una labor importante.
Ruhsal test, diğerlerinden daha az ya da daha çok önemli değil.
Esta prueba no es ni más ni menos importante que las otras.
Kim olduğu önemli değil. Sadece çok uzun zaman önce o bir sürü şeyi yok etmiş.
Pero da lo mismo que sea yo o cualquier otro... mientras haya ratas de laboratorio en las cuales puedan depositar su fe.
Bir erkeğin sana ne kadar çok hayran olduğu önemli değil.
Da igual lo que te admire.
Neden oldugu cok da onemli degil, Gunes gokyuzunde parladigi surece.
En realidad no importa por qué, pero el sol brilla en el cielo.
- Çok doğal değil mi? - Önemli olan görüntü değil para.
- El aspecto da igual, el dinero no.
Gerçek dünyada, veya burada, Washington'da bu çok önemli değil.
En el mundo real, o aquí en Washington, eso no es nada.
Çok da önemli değil, değil mi?
No tiene importancia.
Çünkü eğer pirzola çok ağırsa tavuk çıkarıp çözebilirim. Zor bir gün geçirdin. Benim için önemli değil.
Has tenido un día duro y a mí me da igual.
Açıklaması çok zor, ama, şu anda bu o kadar da önemli değil.
Sería difícil explicarlo. pero eso no importa ahora mismo.
Ve bu düzeltmeyi yaparken insan şeklinde eksiklere ya da bozulmaya neden olduysam bu gerçekten çok da önemli bir şey değil. Hayal edebileceğinizden çok daha yakınım bayım.
No importa nada... que en mis manipulaciones... haya fallado en crear una copia exacta de la forma humana... y en vez creara trompas, garras o pezuñas.
çok daha iyiyim 55
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok daha kötü 18
çok da kötü değil 16
önemli değil 3809
önemli degil 25
çok daha fazlası 28
çok dar 20
çok daha fazla 27
çok daha iyi 204
çok daha iyi hissediyorum 20
çok daha kötü 18
çok da kötü değil 16
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli değil mi 21
önemli değildi 25
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok düşündüm 29
çok dikkatli ol 53
önemli değildi 25
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok düşündüm 29
çok dikkatli ol 53