Üstün Çeviri İspanyolca
3,750 parallel translation
Rütbece senden üstün olabilir, ama pilot olan sensin.
Ella puede tener más grado que usted, pero usted es el piloto.
Yani, teknik olarak senden üstün olması umurumda değil.
Me da igual si es técnicamente tu superior.
Ancak onların gezegenlerinde domuzlar en üstün ırk.
excepto que en su planeta los cerdos se vuelven la especie dominante.
Aksiyon filmlerindeki gibi yalnız bir şekilde üstün gel.
superado y solo como en las películas de acción.
Sence Avrupa'nın en üstün zekâsının blöfe ihtiyacı var mıdır?
¿ Piensan que la mente más grande de Europa necesita mentir?
Birazcık üstün yırtıldı diye... tecavüze uğradığını mı düşünüyorsun.
¿ Solo porque te cansamos un poco, crees que te violamos?
Sen de Nora'yı dönüştürdün ve elbette çocuklarımızı diğer her şeyden üstün tutmalıyız bizi dönüştürenler de dahil. Öyle.
Tú hiciste a Nora, y por supuesto, tenemos que poner a nuestros hijos por delante de todo, incluyendo a los que nos crearon.
Kendini tüm bunlardan daha üstün mü zannediyorsun?
¿ Tú crees que eres mejor que todo esto?
Benden daha üstün mü? Değilsin.
Mejor que yo, ¿ eh?
Aleman Schlöndorff, üstün bir filozof.
- Alamosh Landau. Uno de los más grandes filósofos.
Taş üstün de taş kalmayacakmış...
No quedara una sola piedra en pie.
Burada sayıca üstün değiliz, Shawn.
Se nos está yendo de las manos, Shawn.
Ben sana ne yapacağını söylemeyebilirim ama üstün söyleyebilir.
Puedo pagar dos comidas al día y rezo cinco veces al día. Eso es todo lo que necesito.
Anladığım kadarıyla Boston Polis Departmanı'nda üstün kıdemde hizmet vermişsin.
Entiendo que trabajaste para el Departamento de Policía de Boston antes de la invasión. Sí, señor.
Müttefik uzaylılar yani Volm, bize üstün silahlar verdi.
Nuestros aliados extraterrestres, los Volm, nos han dado armas superiores.
Ama biz her zaman burada sizin fonksiyonunuzun yasa dışı diplomasiden daha üstün olduğunu hissediyoruz.
Pero siempre hemos sentido... que su función aquí era más... clandestina que diplomática.
Bilirsin, gerçekte kim olduğunu bilmediğin insanlarla sürekli birlikte olduğunda senin gizli yanını bilmeyen insanlarla bu senin onlardan üstün olduğunu hissetmeni sağlıyor.
Sabes, cuando siempre estas con gente que no sabe quién eres realmente, que no conocen esa parte secreta de ti, te hace sentir, de alguna manera, por sobre ellos.
Oha baba, üstün başın nerede?
- ¿ Dónde está tu ropa? - Estaba buscando la ducha.
Kendini kanundan üstün görüyorsan, öyle davranmaya başlasan iyi olur.
Si se cree por encima de la ley, más vale que comience actual como tal.
Aklında tutman gereken şey, Jordan Lyle, gösterişli, daha büyük, inanılmaz derecede sexy birisi. Ve kabul edelim ki senden daha üstün.
Lo que necesitas recordar es que Jordan Lyle es un mundano, mayor, peligroso chico sexy, quien, seamos sinceros, está fuera de tu alcance.
Bu yüzden üstün geleceğiz.
Y prevaleceremos.
Aydın kişilerin başarıları sana itibar sağlayacak sanıyorsun onları kendinden üstün görüyorsun ama yanılıyorsun!
Crees que ciertas acrobacias intelectuales te dan dignidad piensas siempre que los otros son mejores que tú, pero no es así.
Bizden üstün biri gibi görünüp bizi hor göreceğine sevgiyle bize bakmalısın.
En vez de hacerte la moralista y mirarnos con desprecio deberías mirarnos con afecto.
Neden biri benden üstün olan bir adamı kiralasın ki.
¿ Por qué iban a contratar a un tío así? Está por encima de mí.
Senin üstün olan bir memurla konuşmak istiyorum.
¡ Quiero hablar con su superior!
Ama bir domuz, kilo aldırıldığında ve kesildiğinde gerçekten diğer domuzlardan üstün mü oluyor?
¿ Pero es el cerdo, una vez engordado y sacrificado y curado, realmente superior a cualquier otro cerdo?
Eğer et yiyen biri düşünürse bu kararlı inanç değerlerinden daha üstün,
Si el comedor de carne cree que es superior, entonces la creencia determina su valor.
Kendi kendime üstün bir düşünür olarak bir keresinde şöyle yazmıştım : "Korktukları için nefretlerine tutunan insanların nefretleri bir kere gitti mi..." "... kendi acılarının üstesinden gelmek zorunda kalacaklar. "
Como un filósofo muy superior a mí escribió una vez, los hombres se aferran a sus odios porque temen... que una vez que el odio se haya ido, tendrán que lidiar con su propio dolor.
Seni ciddiye almadığım için kendini benden üstün mü sanıyorsun?
¿ Asumes que eres mi superior porque no te estoy tomando en serio?
Zayıf, sarhoş ve kendini üstün gören.
Débil, borracho y muy engreído.
Mouse'un öğrenmesi gereken çok şey olsa da, üstün başarıyı konu seks bile olsa yakalayacaktı.
Aunque Mouse tenía mucho terreno que cubrir, estaba segura que podría mantener su estatus sobresaliente cuando se trataba de sexo.
Ve bu sizi benden üstün yapmaz.
Eso no me convierte en una perdedora.
- Kendini benden üstün mü sanıyorsun?
- Oh, piensas que eres mejor que yo, ¿ no? !
Kardeşlerimden üstün olarak yer almayı ve oldğumdan daha yüce görünmeyi istemem. Çoğunun senin hakkında düşündüğü gibi.
No me pondré por encima de mis hermanos y pensare en lo grande que soy como muchos comienzan a pensar de ti
Diğerlerinden üstün veya kötü değil.
No mejor ni peor que cualquiera.
Bazı durumlarda Romalılar'dan daha da üstün olduğunu kanıtladı.
En algunos aspectos, el demostró Estar por encima. ¿ Tu crees que la riqueza y la posición te garantizan ventaja sobre los que están debajo tuyo?
Sayıca ve silahca bizden üstün olacaklar.
Ellos son más y con mejores armas.
Düşman uçağı Zero avcı uçaklarından çok daha üstün hâle geldi.
El avión enemigo se ha convertido ahora en superior al caza Zero.
Uzun zamandır o ve onun gibiler oturdular ve izlediler, insanların bu dünyadaki üstün yaratıklar olduğuna inanarak... tek ve doğru olan ırk için savaş planlamayacak kadar kibirliler...
Demasiado tiempo han estado corazones sangrantes como él esperando y mirando a los humanos creyendo que son los seres superiores del planeta... Tanto es así que han tenido la arrogancia de planear un ataque contra la única raza verdadera...
Senin üstün olarak, sana doğrudan bir emir veriyorum.
Cómo tu superior está es una orden directa.
Duruşma, üstün güvenlikli bir yerde yapılacak, Müfettiş.
La audiencia se celebrará en una instalación segura inspectora.
Okulda üstün yetenekliler için sınıflar var.
Tienen un programa de regalos en el colegio.
Gerçek inananların psikolojik istikrarları tamamen üstün bir otorite üzerine oturtulduğunu gösterir.
La estabilidad psicológica del verdadero creyente se basa enteramente en una supuesta autoridad superior.
Artık, üstün değilim, sen de benim altım değilsin.
Por tanto, ya no soy tu oficial superior y tú no eres ya mi subordinada.
Bu dünyada kendilerini Tanrı'dan üstün gören tam 36 ruh var peder.
Hay 36 almas en este mundo, Padre, que se están situando por delante de Dios.
Geldiğim yerde senden üstün olanların arazisinde avlanmak hoş karşılanmaz.
De donde vengo yo, está mal visto cazar en los terrenos - de uno.
Siz insanlar çok üstün olduğunu sanıyorsunuz.
Ustedes humanos creen eres tan superior.
Beni korkutan ; ülkenin ordu yönetimindeki gidişatı. Bu ordu hukuktan üstün olmak istiyor. Bu ordu anayasadan üstün olmak istiyor.
Temo por un futuro de este país que incluya al ejército, un ejército que quiere estar por encima de las leyes, un ejército que quiere estar por encima de la constitución, un ejército que no quiere decirnos cuánto dinero
Sen odanda oturmuş, üstün çıplak bir şekilde Sugar Ray dinlerken ve harika görünürken okyanusta kaç canlı türünün yok olmak üzere olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Terrible. ¿ Tienes idea de cuántas especies se extinguen en el océano mientras te sientas en tu habitación escuchando a Sugar Ray, sin tu camisa, viéndote increíble?
* Yüzün ve tarzın hakkında, ah yorumlar yok mu * * Devamlı artan üstün yeteneklerin hakkında * * Hiç bitmeyecek benden gelecek övgü dolu sözler *
* superlativos sobre tus prolíficos dones * * los piropos nunca se acabarán para mi * * sobre la chica que es mi mejor amiga * * es maravillosa, es especial * * es formidable *
Dilawar "Ben sana ne yapacağını söylemeyebilirim ama üstün söyleyebilir" dedi.
Y no porque tengamos una orden de los superiores.
üstünde 26
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27
üstüne 19
üstüne alınma 28
üstünü ört 16
üstüne üstlük 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne bastın 27