Açıklanacak bir şey yok Çeviri Fransızca
27 parallel translation
- Evet ama açıklayabilirim. - Açıklanacak bir şey yok.
- J'aimerais expliquer...
- Açıklanacak bir şey yok. Var ama.
- Il n'y a rien à dire.
Manion'un karısının başına ne geldiğini bilmiyorum... o yüzden benim için açıklanacak bir şey yok.
J'ignore ce qui s'est passé avec la femme du Lt Manion, il me serait difficile d'expliquer quoi que ce soit.
Açıklanacak bir şey yok.
Il n'y a rien à expliquer.
- Açıklanacak bir şey yok.
- Il n'y a rien à expliquer.
- Açıklanacak bir şey yok.
- Il n'y a rien à comprendre.
Hayır. Açıklanacak bir şey yok.
Il n'y a rien à expliquer.
- Açıklanacak bir şey yok.
- Il n'y a rien a expliquer.
Açıklanacak bir şey yok.
Inutile.
Açıklanacak bir şey yok.
- ll n'y a rien à expliquer.
Yaptığım her şey kayıt altındadır ve açıklanacak bir şey yok.
Ce que j'ai fait est documenté et parle de lui-même.
Açıklanacak bir şey yok.
- Il n'y a rien à dire. - Dix secondes.
Açıklanacak bir şey yok. İlle de tekrar birleşeceğiz demek değil bu.
Ça veut pas nécessairement dire qu'on se remet ensemble.
Açıklanacak bir şey yok.
- Il n'y a rien à expliquer.
Açıklanacak bir şey yok.
Il n'y a rien a expliquer
- Açıklanacak bir şey yok.
Il n'y a rien a expliquer.
Açıklanacak bir şey yok. O senin arkadaşın olduğunu sanmıştı.
Elle pensait que t'étais un ami.
Bianca lütfen, açıklanacak bir şey yok. Hiç gereği yok, kes şunu.
II n'y a rien à expliquer, c'est inutile, je ne veux pas.
- Açıklanacak bir şey yok.
- II n'y a rien à expliquer.
Açıklanacak hiç bir şey yok.
Tu n'as pas besoin de t'expliquer.