English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Babama

Babama Çeviri Fransızca

5,185 parallel translation
Hey babama laf söyleme.
Et tu feras quoi, le gros? Tu feras quoi?
Bunu babama verebilir misin lütfen?
Vous les donnerez à mon père?
Babama doğum günlerinde ve Noel'de buradan hediye alırdım.
J'achetais les cadeaux d'anniversaire et de Noël de mon père ici.
Zaten babama, basketbolu sevmediğimi söylemek için bir çıkar yol arıyordum.
Je suis à la recherche d'un moyen de dire à mon père que je déteste le basket-ball.
Babama çekini göndermeyi unuttum.
J'ai oublié d'envoyer son chèque à mon père.
Babama aitti. - Babanız şef miydi?
Votre père était chef?
Babama öfkeliydim, o lanet Ben'e öfkeliydim.
Contre mon père, contre Ben.
Bunu babama neden yaptılar?
Pourquoi ils ont fait ça à mon père?
Babama bir şey söylersen çizdiğin tüm resimleri yakarım..
Tu dis un mot à papa, et je brûle tous tes dessins.
Babama Oxford'a girdiğimi söylediğimde ağlamıştı.
Tu sais, mon père a pleuré quand je lui ai dis que j'allais à Oxford.
Babama yardım edemiyorum, ama her stajerlik görüşmesinde bu gerçekleşiyor, sanki çalışmamışım gibi, kıçımı oynatamıyorum!
Je ne peux pas aider qui mon père est, mais à chaque interview d'internat il arrive, comme si je n'avais pas travaillé, comme si je ne bougeais pas mon putain de cul.
Çünkü frene birden basılırsa, arkadan fırlayıp sana ya da babama gelebilir, yani babam sürüyorsa.
Parce que si on freine brutalement, ça pourrait aller droit sur ta tête ou la tête de Papa s'il conduit...
Üzgünüm sadece büyük babama döner kapılardaki porsuğu ve iki başlı rahibeyi göstermek istedim.
Désolé, je voulais juste montrer à Grand-Père le blaireau dans les portes tournantes et la religieuse avec deux têtes.
Henry, şu video oyunu için babama yalvarıp duruyor.
Henry n'arrête pas de supplier Papa pour ce jeu vidéo.
Sana söyleyeyim, benim babama, SAVAK tarafından işgence edilmişti.
Mon père a été torturé par la SAVAK.
Bunun için babama söz verdim.
J'ai promis à mon père qu'il m'emmènerait.
Konuyu neden babama getirdin ki?
T'étais obligée?
Babama ihtiyacım yok!
Je n'ai pas besoin de mon père!
Belki babama ırkçı laflar etti.
- Attend, t'étais pas là. - Si ca se trouve ton père lui a balancé une réflexion raciste. C'est bien son genre non?
Reek, babama Bran ve Rickon Stark'ın nerede olduğunu söylesene.
Schlingue, raconte à père où sont Bran et Rickon Stark.
Babama kızgınlar mı?
Ils sont en colère contre père?
Babama dedim ki Dalia ile aynı çatı altında asla yaşamamam.
J'ai dit à mon père que... Dalia et moi, on n'habitera jamais ensemble. Mais sa décision était prise, alors je suis partie.
Babama saygı duyuyorlardı.
Ils respectaient mon père.
- Babama yaptığın şey acımasızcaydı.
Ce que tu as fait à mon père était cruel.
- Babama söylemeyi.
Ça a l'air bon. Qu'est-ce que c'est?
Babama asla ağzının payını vermezdim ben. Ben ona çok saygı duyardım.
Je n'ai jamais engueulé mon père, je le respectais trop.
Babama arkadan hançerleyen kim Merak ediyorum.
J'aimerais juste savoir qui a craché le morceau sur Papa.
Bana değil de babama nasıl anlatırsın?
Comment as-tu pu le dire à papa, mais pas à moi?
Babama hakkını vermek lazım.
Ça ne m'étonne pas de lui.
BABAMA BİR ŞEY SÖYLEMEYİN.
LE DITES PAS À MON PÈRE. TENEZ-VOUS PRÊTS.
Bay Quinbury, müteveffa babama ve mağazamıza geçtiğimiz 20 yılda herkesten iyi hizmet ettiniz
Quinbury, vous avez très bien servi mon père et notre magasin pendant 20 ans.
Babama nasıl öldüğünü sordum ve bana anlattı.
Alors, je lui ai demandé comment il est mort et il m'a tout raconté.
- Babama. Biliyordum.
je le savais.
Ama sana yaptıklarını ortaya çıkarmak bana, babama yaptıkları için adaleti sağlayacaksa yoluma kimse çıkamaz.
Mais si en exposant la vérité de ce qu'ils vous ont fait me fait justice pour ce qu'ils ont fait à mon père, rien ne se mettra sur mon chemin.
Babama bakmıştım.
Je cherche mon père.
Babama ne olduğunu sanıyorsun?
Que crois-tu que mon père avait?
Babama dediklerini duymuştum.
J'ai entendu ce que tu as dit à mon père avant.
Ve tıpkı babama yaptığım gibi senin beni sevmen için de her şeyi yapmaya hazırdım, John Ross.
Et tout comme avec mon père, J'étais prête à faire n'importe quoi pour obtenir que tu m'aimes, John Ross.
Ayrıca büyükannem yaklaşık üç gün önce beni Ryland Taşımacılık'ta hak sahibi yaptı ki bu da demek oluyor ki babama bir şey olduğu takdirde ben kontrolde olacağım.
Et comme il y a trois jours, ma grand-mère a fait de moi la prochaine en ligne sur le trône à Ryland Transports, ce qui veut dire que quelque chose arrivera à mon père, Je suis en charge.
Babama o oyunu her zamanki tipik, bencil John Ross nedenleri yüzünden oynadınız.
Tu as piégé mon père pour toutes les mêmes raisons typiques et égoïstes de John Ross.
Yaptığın o anlaşma babama istediği her şeyi veriyor.
L'accord que tu as passé, c'était tout ce que père voulait. Tu vois ça? Il récupère son héritier.
Ben aslında babama onunla yemek yiyebileceğimi söylemiştim.
- J'ai... En fait j'ai promis à papa que je mangerais avec lui.
Sonra da babama mesajını ileteyim.
-... et tu vas faire ton rapport à ton père. Je comprends, merci.
Toplantı bitince, Toby'i aramasını babama hatırlatır mısınız?
Peux-tu rappeler à mon père d'appeler Toby Cavanaugh quand il sortira de sa réunion?
Babama bir namus borcu olarak Gotetsu kardeşimi ve beni evlat edindi.
Comme dette d'honneur envers mon père Gotetsu nous a recueillis, mon frère et moi.
Babama bak.
Regarde mon père.
- Babama mı?
Mon père?
Herkes gelmeye korkuyor çünkü Ganya'nın sana ve babama kızgın olduğunu biliyor hapishane anlaşmasını bozduğun için.
Tout le monde a peur d'y aller, car Ganya vous en veut à papa et toi d'avoir perdu le contrat de la prison.
- Sadece... Bay Selfridge'n mektubunun bu sabah gazetede çıkmasını umuyordum ki babama gösterebileyim.
- C'est juste que... j'espérais que la lettre de M. Selfridge serait dans le journal ce matin et que je pourrais la montrer à mon père.
Babama maçımdan bahsettin mi?
Il t'a raconté mon match?
Babama arka çıkmam gerektiğini. E sen ne yazıyorsun?
Donc, qu'écrivez-vous?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]