English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Babam dedi ki

Babam dedi ki Çeviri Fransızca

135 parallel translation
Sonra babam dedi ki, "Demek bunca zamandır Danimarka'da bu varmış, öyle mi?"
Et il a dit : "Ça date du Danemark!"
Annem bir prensesti, ve babam dedi ki...
Ma mère était une princesse! Et mon père, il était arabe! ...
Babam dedi ki : "İstiyorsan kaç ama Kelby isminde biri hep yerinde duracak ve savaşacaktır."
Mon père m'a dit : "Fuis, si tu veux, mais il y aura un Kelby qui relèvera le défi à ta place."
Babam dedi ki, New York'ta o kadar büyük bir bina varmış ki... uçakları uyarmak için üzerine ışık koymuşlar.
Mon père dit qu'il y a un immeuble à New York qui est si grand qu'il y a des lumières pour que les avions ne s'en approchent pas trop.
Babam dedi ki, benim başka tür bir kıza ihtiyacım varmış.
Mon père dit... que je devrais trouver un autre genre de fille.
Babam dedi ki ; senin arkadaşın Mr. Ralfe'den, telefon gelmiş.
M. Faber. Il a reçu un coup de téléphone de votre ami, M. Ralfe.
Babam dedi ki, " Bana bak...
Papa a dit...
Babam dedi ki "Bu tür zırvalığı yayımlamana izin vereceğimi sanmıyorsun ya?"
Papa a dit... " Je ne vous laisserai jamais publier cette saloperie...
Babam dedi ki, büyük büyük babam, Mandinka kabilesinin büyücüsüymüş Afrika'da.
Mon père m'a dit... que mon ancêtre... était le griot de la tribu mandingue en Afrique.
Ben küçükken babam dedi ki ;
Quand j'étais petit, mon père m'a dit :
Babam dedi ki, o adamların bizi, biz daha neyin vurduğunu anlamadan öldürmeleri mümkün olabilirmiş.
Mon père dit que, peut-être, ces gens vont nous tuer sans qu'on ne s'en rende compte, - s'ils ont des mauvais microbes.
- Kararı üçümüz verdik. Babam, ben, Cinde. Babam dedi ki ; "Lekelenen namus sadece Seyit'in namusu değil hepimizin namusudur." dedi.
Mon père, Djindé et moi on a décidé que tu n'es pas le seul à être déshonoré.
Babam dedi ki...
Ben, mon père a dit...
Babam dedi ki ;
Mon pére m'a dit :
- Ama babam dedi ki...
- Mais mon père a dit...
Babam dedi ki, onun için bu bahsi oynamazsam eve asla gelmemeliymişim.
Mon père a dit que si je pariais pas à sa place, - C'est plus la peine que je rentre à la maison.
Çok istiyoruz, ama babam dedi ki...
On en veut, mais papa a dit...
Babam dedi ki o çok güzel bir yere gitmiş her şeyin huzurlu olduğu ve herkesin birbirini sevdiği bir yere ve hiç kimsenin hastalanmadığı.
Père dit que elle est dans un endroit magique où tout est paisible, où tout le monde s'aime et où personne n'est malade.
Babam dedi ki ; amcam şehirden döndüğünde evlenebilirmişim.
Mon père a dit que je pourrais me marier seulement quand mon oncle reviendra de la ville.
Babam dedi ki : " Amcan hâlâ evlenmedi.
Mon père dit : " Ton vieil oncle n'est toujours pas marié.
Babam dedi ki annem çocuk doğurduktan sonra evlenebilirmişim.
Mon père dit que ma mère doit d'abord accoucher.
Babam dedi ki ; eğer anneleriniz 10 gün içerisinde burada olmazlarsa... sizi öldürecekmiş.
Père a dit que si vos mères n'étaient pas là dans 10 jours, il vous tuerait.
Babam dedi ki, bu Tanrı'nın takdiri.
papa disait que c'était ce que voulait Dieu
- Evet, babam dedi ki sen...
- Papa me l'a dit.
Yoğun bakımda. Ayrıca babam dedi ki, avukat tutup elindeki her şeyini alabilirmişim.
Et mon père m'a dit que je pouvais prendre un avocat et vous ruiner
- Babam dedi ki, G adamlar... - Dürbünü ver.
Les jumelles!
Babam dedi ki... Sadece yikanmak icin uzak gollere... giderlermis
Papa disait que pour se baigner, elles allaient à un lac qui était très, très loin.
Babam da dedi ki, " Teşekkür ederim.
Et mon père a dit :
Doğduğum gün babam bana baktı ve dedi ki " Yetti artık.
Quand je suis né, papa m'a regardé et a dit :
Yağız tay, daha ilk sıçrayışta beni üstünden attı... Ve babam yanıma gelip beni çizmesiyle dürttükten sonra dedi ki :
Le poulain m'a vidé... et le vieux a crié :
# Babam bana dedi ki "Bir aktör ol oğlum... # #... ama komik bir aktör" #
Papa m'a donné un conseil d'ami "Sois un comique", m'a-t-il dit
Sonra babam dedi ki :
Puis mon pére a dit :
Joe, insanlar hatta babam dedi ki sen,
Il paraît...
Babam, dedi ki,
Mon père disait toujours :
Geçen ay babam beni görmeye geldiğinde çok endişeliydi ve bana dedi ki : " Kraliçem, bana bir şey olursa, bu sahip olduğum kulübün işletme hakkı.
Papa m'a confié qu'il était inquiet. Il m'a dit : "S'il m'arrive quelque chose, voilà le bail du club." "Donne-le au Dandy. c'est un type bien etje lui dois de l'argent."
Babam benim de dansçı olduğumu söyledi o da gülerek dedi ki :
Papa lui a dit que je dansais aussi.
Babam dedi ki...
Mon père disait :
Babam ölüm döşeğindeyken, dedi ki :
Sur son lit de mort, mon père m'a dit :
Demek istediğim, karım evi terk ederken babam bana dedi ki :
Aprês mon départ, mon père m'a dit :
Nicky dedi ki, iyiler genç ölürmüş. Babam o yüzden öldü.
Nicky m'a dit que les bons ne vivent pas longtemps... comme papa.
Tam çıkacaktım ki babam, "İneği sağ," dedi.
J'allais partir, et mon pere m'a dit, "ll te faut traire la vache".
Onaltı dikişti karşılığı ve dedi ki babası deme ki "babam uyarmadı!"
On lui fit 16 points de suture et son père dit Ne dis pas que je ne t'avais pas prévenu
Ben 6 yaşındayken babam bana dedi ki...
Quand j'avais six ans, mon père m'a dit...
Tam sıkıntıdan bayılmak üzereydim ki, babam, "Gözlerini kaparsan, müziği görürsün." dedi.
J'ai failli m'endormir. Il me dit... "Ferme les yeux, et tu verras la musique."
Babam güldü ve dedi ki...
Papa a rigolé en chuchotant :
Babam bana dönüp bunu hiç unutmayacağım dedi ki :
Il m'a regardée. Je n'oublierai jamais. Et il a dit...
Bana geri verdi ve dedi ki, dedi ki Dudak Joey, lütfen babamı affet.
Il me l'a rendue en disant... "Joey The Lips, pardonne-lui, s'il te plaît."
Jennifer Lerner dedi ki ; annesinin söylediğine göre... babamın hastane masraflarıyla birlikte bu şekilde para harcamaya devam edersek... altı aya kalmaz sokaklara düşermişiz.
Jennifer Lerner dit que sa mère dit qu'avec papa à l'hôpital et notre façon de dépenser, on va se retrouver à la rue dans 6 mois.
Marina dedi ki, belki de annemle babam sağır değilmiş.
Bettina pensait que les parents n'étaient peut-être pas sourds.
Babam 38 yıldan sonra United Way'den emekli olunca dedi ki : "Bana daha rahat bir sandalye vermelerini isterdim."
Quand mon père a pris sa retraite après 38 ans... il a dit : "J'aurais bien aimé une chaise plus confortable."
Babam bana dedi ki... Baban sana yalan söylüyor!
- Mon père m'a dit...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]