Bazen merak ediyorum Çeviri Fransızca
309 parallel translation
Bazen merak ediyorum ama giderek alışıyorsun.
Je me demande parfois si ça ne devient pas une manie.
Yavaş ve dikkatli usulümle, bunu ben de bazen merak ediyorum.
Réfléchi comme je suis, je me le demande aussi.
- Ooo. - Cidden, bazen merak ediyorum.
Vraiment, parfois, je m'interroge.
Bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Dans quel camp est Dieu?
Dedim ki, bazen merak ediyorum, acaba Tanrı kimden yana?
Je me demande dans quel camp est Dieu.
Tanrı kimin yanında, bazen merak ediyorum.
Parfois, je me demande de quel côté est Dieu.
Bazen merak ediyorum... "Yanımda uyuyan bu adam kim?" diyorum.
" Qui est cet homme qui dort tranquillement près de moi?
Biliyor musun, bazen merak ediyorum, sen dertlerini kime anlatıyorsun?
Tu sais, parfois, je me demande à qui tu confies tes ennuis?
Onu dokunuşlarınla emrin altına aldın. Bazen merak ediyorum, o aslında hangimizin diye.
On dirait qu'elle est à toi.
En azından bazen merak ediyorum.
Au moins je m'interroge sur ça, parfois.
Bazen merak ediyorum, nasıl katlanıyorsun bu şatonun tozlu, kasvetli atmosferine.
Parfois je me demande comment tu peux supporter l'atmosphère lugubre de ce château.
Bazen merak ediyorum. O gece..... eğer gerçekten sevişseydik ne olurdu?
Je me demande ce qui serait arrivé si on avait fait l'amour.
[Gülümsemeler] Bazen merak ediyorum senin gibi bir kız, İ.Q'su 182 olan biri Nasıl bu kadar aptal olabilir?
Je me demande parfois comment une fille comme toi avec un QI de 182... peut être aussi sotte.
Bazen merak ediyorum, bu kelimenin anlamını biliyor musun?
Parfois, je me demande si tu connais la signification de ce mot.
Bazen merak ediyorum, gerçekten evlenmek istiyor musun diye.
Parfois, je me demande si tu veux vraiment te marier.
Gilda, bazen sende ne bulduğumu çok merak ediyorum.
Parfois, je me demande ce que je vois en toi.
Bazen tüm çocuklarımın orada olup olmadığını merak ediyorum.
Je me demande si mes enfants sont normaux.
Lucy, şimdi genç bir adam olsam ne yapardım merak ediyorum bazen.
Je me demande ce que je ferais si j'étais jeune.
Diğer herkes gibi olsan nasıl olur diye merak ediyorum bazen.
Parfois, je me demande si tu veux redevenir normale...
Bazen niye sen de sevmiyorsun diye merak ediyorum.
Je me demande ce qui vous empêche...
Bazen gerçekten bir kalbin var mı diye merak ediyorum.
Parfois je doute que vous en ayez un.
Her şey sona erdiğinde nasıl olacak, merak ediyorum bazen.
Je me demande ce que nous ressentirons quand ce sera terminé.
Bazen ben de merak ediyorum, senatör.
Je me le demande moi-même, sénateur!
Bazen bu haritalara bakarken benim mezarım da planlandı mı diye merak ediyorum.
Parfois, quand je regarde des cartes, je me demande si ma propre tombe ne s'y trouverai pas.
Bazen niye böyle yapıyorsun diye merak ediyorum...
Parfois, je me demande pourquoi tu...
Bazen seni hiç sevip sevmediğimi merak ediyorum.
Parfois je me demande si je t'ai aimé un jour.
Bazen gerçekten anlayıp anlamadığını merak ediyorum.
Parfois, je me demande si Tu me comprends, Seigneur.
Bazen neyle karşı karşıya olduğunuzu biliyor musunuz diye merak ediyorum.
Savez-vous où vous vous lancez? .
- Evet, bazen ben de merak ediyorum.
- Je me le demande, parfois.
Bazen ben de merak ediyorum.
Je me demande, parfois.
Bazen savaşı kim kazandı merak ediyorum.
C'est à se demander qui a gagné la guerre.
Bazen hangisi daha kalın merak ediyorum, kafatasın mı, aksanın mı.
Qu'est-ce qui est le plus pesant? Ta carcasse ou ton accent?
Ama bazen Hum, merak ediyorum... hayat yaşamak için değil mi?
Mais parfois, je me demande... Les vivants ne peuvent-ils vivre?
Bazen iş harcadığımız zahmete değiyor mu diye merak ediyorum.
De temps en temps je me demande... si le travail vaut l'effort qu'on y met.
Siz Almanların savaşı neden kazanamadığını merak ediyorum bazen.
C'est à se demander pourquoi vous ne gagnez jamais la guerre.
Bazen sizin gelmenize neden müsaade ettiğimi merak ediyorum.
Je me demande pourquoi je vous laisse venir.
Bazen zamanımızı boşa mı harcıyoruz diye merak ediyorum.
Je crains que nous ne perdions notre temps.
Biliyorsun, Miss Hildy, bazen geceleri burada yalnızken... Bazen, buralarda ne yaptığımı merak ediyorum.
Tu sais, la nuit... des fois, je me demande ce que je fous ici.
Bazen bu fikirlerini nereden buluyorsun merak ediyorum.
Parfois, je me demande où tu va chercher tes idées.
Biliyor musun, bazen ben de bunu merak ediyorum.
Parfois, je me le demande.
Bazen, ne kadar süre bunu yapmak için gücüm olacağını merak ediyorum.
Savoir que vous travaillez pour vous et pour moi.
Bütün gün işiyle meşgul... bazen Mike beni işini sevdiği kadar seviyor mu diye merak ediyorum.
Il est au travail toute la journée... et parfois, je me demande si Mike m'aime autant que son travail.
Bazen senin neden bu cehennemde bulunduğunu... merak ediyorum!
Des fois, je me demande ce que tu fous ici.
Bazen onunla neden bu kadar ilgilendiğimi merak ediyorum.
Parfois je me demande pourquoi j'ai pris soin de lui si longtemps.
Biliyor musun, bazen bundan fazlası olup olmadığını merak ediyorum.
Il n'y avait pas quelque chose de plus?
- Bazen merak ediyorum. Değişiyorum.
- Je me demande, parfois.
Bazen o adamlardan birisi olmak nasıldır diye merak ediyorum.
Parfois, je me demande ce que ça ferait d'être un de ces types.
Bu devrim olayı insanının kolunu kanadını kırıyor, bazen neden endişeleniyorum diye merak ediyorum.
Cette révolution est tellement déprimante! Je me demande pourquoi je m'en mêle!
Bazen annemin niye bir kurutucu almadığını merak ediyorum.
je me demande pourquoi maman s'est acheté un nouveau sèche-linge...
Bazen gerçek aşkı merak ediyorum.
Je me demande souvent ce qu'est le vrai amour.
Bilmiyorum ya bazen hiç doğmasaydım daha mı iyi olurdu diye merak ediyorum.
Je ne sais pas. Parfois je me dis que j'aurais mieux fait de ne pas naître.
merak ediyorum 460
merak ediyorum da 86
ediyorum 314
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen düşünüyorum da 20
merak ediyorum da 86
ediyorum 314
bazen 975
bazen de 24
bazen olur 16
bazen düşünüyorum da 20