Başarısiz Çeviri Fransızca
152 parallel translation
Eğer şansım yaver gitmez ve siz başarırsanız Dış İşlerinden Bay Callendar'a bir mesaj götür. O zaman bir ajansın.
Si j'y reste et si vous passez, portez donc un message à Mr.
Elbette ki böylesine bir durum amatörleri özendirmekte. Ancak profesyoneller kadar başarılı olamadıklarını siz de bilirsiniz.
Semblable situation décourage... les amateurs, qui ne peuvent s'aligner avec les professionnels.
Bütün dünya, siz iki başarılı sporcudan büyük Amerikan sportmenlik geleneğini sürdürmenizi bekliyor.
Le monde entier attend de vous... le respect des traditions américaines de loyauté sportive.
Bence siz çok iyi bir annesiniz annelerin en iyisi fakat bakın, ben de en iyilerinden olduğumu sanıyordum, ama başarısız oldum.
Je sais que vous vouliez être une bonne mère... la meilleure des mères. Moi aussi, je voulais l'être, et j'ai échoué.
Siz başarılı bir katilsiniz.
Vous avez le crime dans le sang.
O zaman başarımı kutlarız ve siz de bana katıIırsınız.
Alors il fêtera mon succès et sera heureux pour moi.
Bu noktada esas mesele ; görevin başarıyla tamamlanmasıdır, siz de takdir edersiniz.
Toute la différence vient du fait que la tâche est accomplie.
Milenyumumuzun büyük lideri siz Baltar'ı başarısızlığa uğratmış olacağım.
Puisque j'aurais failli envers le plus grand leader du millénium, vous, Baltar.
Siz küçük bir grupsunuz. Başarılarınız bu meydandaki herkesin gözünü kamaştırıncaya dek sizi parlatacağım.
Vous êtes l'unité que je dois astiquer jusqu'à ce que l'éclat de vos réussites aveugle tout le monde lors de la parade.
Şimdi, siz benden en başarılı mankeni mi sizin şu Kont muydu ne onla... tanıştırmamı bekliyorsunuz.
Vous voulez que je présente mon plus célèbre mannequin à votre employeur, ce comte je-ne-sais-quoi.
siz üreticiler, size verdiğim endüstriyel bilgilerle, rekabet edebilen, başarılı insanlar oldunuz.
Vous fabriquiez, et je vous communiquais les renseignements industriels qui vous rendaient compétitifs, prospères.
Ama misyon, başarıldığı andan itibaren, siz, özgür adamlarsınız.
Ils ne bougent pas. C'est des faux.
Akrabanızın büyük başarısına siz de eklemeler mi yapıyorsunuz?
Vous agrandissez l'œuvre?
Siz başarırsınız.
Ça ira très bien.
Siz ikiniz akşamı başarıyla kendi aranızda paylaştınız.
Force est de reconnaître qu'il n'y en aura eu que pour vous ce soir.
Ben başarısız kediden, siz ezik kedilere sevgiler görüşmek üzere.
De la part d'un salopé à tous les sabotés... Je vous aime, et ciao, ciao!
Yine de siz başarılı olmadan ben buradan ayrılamam.
Il n'empêche que je ne peux pas partir tant que cette histoire n'est pas terminée.
Siz tanıdığım en başarılı süvari subaylarından birisiniz... ve sizin bu orduya sağladıklarınız paha biçilmez.
Vous êtes un officier de cavalerie émérite et votre service dans cette armée a été inestimable.
Rivayete göre, siz üçünüz... bu civarların en başarılı katillerisiniz...
Vous passez pour les meilleurs tueurs d'hommes et d'Indiens de cette moitié du monde.
Bana göre siz başarısız oldunuz.
Vous avez échoué en ce qui me concerne.
Ve başarılı olursak, siz ve arkadaşlarınız çuvallarcasını da alacaksınız.
Et si nous réussissons, vous et vos amis en aurez encore plus.
Bay Elton, asıl siz düğün seremonisinde çok başarılıydınız.
Ce qui l'était, M. Elton, c'était votre cérémonie.
Belki siz doğru şekilde yapmayı... başarırsınız.
Peut-être le ferez-vous... comme il convient.
- Bence siz başarının... -... canlı görüntüsüsünüz.
A mes yeux, vous êtes la preuve vivante du succès.
Bir zenci, ofis almayı başarıdığında siz beyazlar tekrar geri çekmeye çalışırsınız.
Dès qu " un Noir veut changer les choses, il y a un Blanc qui le dénigre.
Bir kez başarıldığında, siz benim pyllora'm olacaksınız.
- Oui.
Sizin için ne kadar şaşırtıcı olmuştur, öğrenciler başarırken, siz yapamadınız.
Quelle frustration... que des écoliers aient réussi là où vous avez échoué.
Siz dördünüz son kez başarısız oldunuz.
Vous quatre m'avez fait défaut pour la dernière...
Güzel. Siz iblisin bulunduğu o yere gidin. Ben de bebekler geri dönmeyi başarırsa diye, burada bekleyeyim.
Allez vous occuper du démon, moi, je reste ici au cas où les bébés reviendraient.
Başarısız olursanız, siz ve aileleriniz konstrasyon kamplarına gönderilirsiniz.
Sinon vous et votre famille finirez dans un camp de travail.
Yani siz genç, başarılı ve çıplaksınız.
Vous êtes jeunes, vous êtes nus.
Bayan Camaro, siz işte başarılısınız, değil mi?
Mme Camaro, vous avez fait carrière?
Siz de Bay Witter başarısızsınız.
M. Witter, vous êtes un raté.
Hangisi daha büyük bir hayal kırıklığı bilmiyorum -... birleşik alan kuramımı formüle etmemdeki başarısızlık mı, yoksa siz mi.
Je ne sais pas ce qui me déçoit le plus : Mon incapacité à formuler une théorie du champ unifié, ou vous.
Merak etmeyin, Kaptan. Siz daha, "uzun ve başarılı yaşa" demeden önce, eski Tuvok haline geri dönecektir.
Le temps de dire "Longue vie et prospérité", il sera redevenu lui-même.
Eğer siz başarılı olursanız ve Voyager'ın güven içinde sıçrayabileceğinden emin olursam, önerinizi seve, seve kabul edeceğim.
Si vous réussissez et que je suis sûre que c'est sans risque pour le Voyager, j'accepte votre offre.
Siz nasıl başarıyorsunuz?
Et vous?
Pekâlâ, siz beyler geçen hafta yıllık sportif başarı ödülünüzü verdiniz.
Vous avez enfin décerné votre prix de l'Athlète de l'année...
Siz onların yılında iki yıldır başarısız oldunuz.
Vous n'avez rien eu en deux ans.
Siz bu kaydı izlerken, ben çoktan ardımda başarısızlık tarihi ve orjinal kalça kemiğimi bırakıp gitmiş olacağım.
Quand vous verrez ceci, je serai parti... laissant derrière moi un passé empli d'échecs et mes hanches.
Başarılı olsak ve siz de saklanmaya yıllarca devam etseniz bile, eninde sonunda Borg sizi yeniden bulacaktır.
Même si nous y parvenions et que vous puissiez vous cacher pendant dix ans, les Borgs finiraient par vous retrouver.
Belki siz gerekli olan bilgiyi almakta daha başarılı ve şanslı olacaksınız.
Vous parviendrez peut-être mieux à extraire l'information requise.
Siz gururlu bir eşsiniz... başarılı bir satış yetkilisinin... partiler planlayan, ve ilanlarda kocasının yanında durarak poz veren.
Vous êtes la fière épouse d'un brillant directeur de ventes... vous organisez des soirées et vous posez auprès de votre mari.
Eğer siz olmasaydınız başarılı olabilirdi.
Ca aurait marché sans votre intervention.
Ama siz gülerken, başarısız olmamızı isteyen çok kişi var.
Riez, mais on nous attend au tournant.
Bir daha görüşemezsek Bay Sark Irina'ya söyleyin umarım benim başaramadığımı siz başarırsınız.
Si je ne vous revois pas, M. Sark, je vous souhaite de réussir, à vous et Irina, là où j'ai échoué.
Sanırım siz bu işte başarılı olacaksınız.
Je pense que vous allez faire en sorte que ça marche. L'équipe A!
- Siz başarırsınız.
- Tu vas y arriver.
"... size sunu söylemek için... " dedin. - Evet, size söylemek istediğim : Siz de o basarışız oğlunuz da bana vız gelirsiniz!
- "venue vous dire..." - que vous et votre fils ne me méritez pas
- Siz başarılı bir yalancı değilsiniz, Bay Weyland.
- Vous n'êtes pas un bon menteur, M. Weyland.
Hey, çocuklar... Siz ikinize hayatta başarılar dilerim çünkü evliliğin anahtarı çalışmaktır.
Les enfants, je vous souhaite tout le bonheur possible, car voyez-vous, la clé d'un bon mariage...
başarısız 35
başarısız oldum 33
başarısız oldu 30
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başarısız oldum 33
başarısız oldu 30
başarılar 28
başarı 43
başarılı 32
başarabilirsin 108
başardık 725
başardım 366
başardı 180
başardın 415
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başaramayacaksın 18
başaracaksın 136
başaramadım 52
başaracağız 144
başarabiliriz 43
başaracağım 55
başarabilirim 18
başaramadık 18
başaramadın 18
başaramayacaksın 18