English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bu çok güzel

Bu çok güzel Çeviri Fransızca

5,604 parallel translation
Bu çok güzel.
C'était super beau.
Bu çok güzel. Mükemmel.
Elle est parfaite.
Bir adamla yaşadığın yerde banyoyu paylaştığın adamla. Peki, bence bu çok güzel bir fikir.
Bien, si tu es si convaincu qu'ils acceptent une personne gay dans leur groupe, pourquoi n'avez-vous pas cette réunion ici... où tu vis... avec un homme... avec qui tu prends des bains.
Arroyo ile iyi anlaşıyorsunuz. Bu çok güzel.
Toi et arroyo devenez amis, c'est... c'est vraiment mignon.
Bu çok güzel.
C'est juste merveilleux.
Rish, bu çok güzel bir doğum günü şarkısıydı.
Rish, c'était une incroyable chanson d'anniversaire.
Han, bu çok güzel. 339 00 : 19 : 37,582 - - 00 : 19 : 41,985 Ve onun dediği "Han'ı zorlama" gerçeğini aklıma getirerek bunu berbat etmeyeceğim.
C'est trop gentil, Han.
- Bu çok güzel!
C'est trop cool!
Oh, hayır, bu çok güzel ama aslında benim bir durum için özel bir tavsiyeye ihtiyacım var.
Oh, non, c'est bien, mais j'ai besoin d'un conseil précis pour une situation.
Bu çok güzel!
C'est génial!
Aman Tanrım, bu çok güzel.
Oh mon dieu, c'est magnifique.
Tatlım, bu çok güzel bir parti.
Chérie, c'est une fête magnifique.
Bu çok güzel.
C'est tellement cool.
Bu çok güzel.
C'est magnifique.
Tanrım, bu çok güzel ya.
Bon dieu, c'est bon.
Evet, bu çok güzel olur aslında.
- Oui, c'est une bonne idée,
Warren, bu çok güzel birşey, ama biraz çılgınca.
Warren c'est très gentil mais un peu fou.
Bir ara uğramalısın Bu çok güzel olurdu.
Tu devrais venir y faire un tour. C'est plutôt sympa.
- Biliyorum ama bu çok güzel.
- Je sais mais j'adore ça.
Hayır, bu çok güzel bir müziktir. Bana ilham verir.
Non, c'est une très belle musique et ça m'inspire.
"Bu çok güzel," der.
"Oh, que c'est beau!"
- Bu çok güzel!
- Trop cool!
Evet ama bu geceki yardım etkinliği çok güzel olacak değil mi?
Ouais, mais les bénéfices de ce soir vont être bons, nan?
Bu çok güzel görünüyor.
Ca ne te dérange pas Ryder?
Bana göre bu iş çok güzel bir mucize.
Pour moi, c'est un miracle absolu.
Diğer çiçeklerimizi bu çiçeği eklememiz bence çok güzel.
C'est chouette qu'on participe pour les fleurs.
Yeni bir şarkı üzerinde çalışıyorsun. Bence çok güzel bir şey bu.
Tu travailles une nouvelle chanson.
Tüm bu desteğiniz, her şey çok güzel.
Oh, c'est merveilleux, tout votre soutien.
Bu çok daha güzel!
C'est bien mieux!
Bir de, bu çarşaflar yumuşatıcı top sayesinde çok güzel kokuyor o da bir dolardan ucuz.
Ces draps sentent également très bon, grâce à cette petite boule d'adoucissant, également à moins de 1 dollar.
Bu gece çok güzel...
Je vais passer une si bonne nuit...
"Seninle hokey izlemeye başlayacağıma söz veriyorum." Çok güzel bu.
"Je promet de commencer a regarder avec toi le hockey..."
Ama bu kadar çok umursadıklarını görmek çok güzel bir şey.
Mais je pense que c'est sympa qu'il s'inquiète.
Öyle mi? ... Çok güzel Sam, biz de bu arada Hoyt'un kamyonetinin hiç ses çıkarmadan nasıl paramparça olduğunu düşünerek vakit geçiririz.
C'est- - c'est super, Sam, vu qu'on était juste dehors dans la cours et que sa camionnette a été complètement démontée sans qu'on entende le moindre putain de bruit...
Ama kız kardeşini bu kadar fazla sevmesi çok güzel.
Mais c'est aussi magnifique, à quel point elle aimait sa soeur.
Çok güzel olmuş. Bu süsleme klanımızda nesilden nesle geçmiştir.
Tu l'as bien réussie, Mikasa, c'est joli.
Hepiniz geldiğiniz için teşekkür ederim, ve şunu söylemeliyim ki bu havalı konferans odasında dikilip bir iş toplantısında insanlara hitabetmek, gerçekten çok güzel.
Merci à tous d'être venus, et laissez-moi vous dire combien je suis vraiment, profondément heureux d'être ici dans cette salle de conférence de fou de m'adresser à des gens dans une réunion d'affaires.
Çok yakında o şey kusacak bu öyle güzel bir kusmuk ki hayalleri gerçeğe çevirebilir.
Bientôt ce truc va vomir, le bon genre de vomi, le genre de vomi dont tes rêves sont faits.
Bu takım elbisenle çok güzel görünüyorsun.
J'aime ton allure dans ce costume.
Çok güzel oldu bak bu!
C'est charmant.
Bu, çok güzel.
C'est beau.
Bu, çok güzel.
C'est super.
Pekala, bu kez çok güzel bir kadını oynuyorum.
- Eh bien, cette fois je joue le rôle d'une belle femme.
Bence bu Dünya için çok zekisin, güzel olmak ve herkesten bir adım önde olmak bayağı zor olmalı.
Je pense que vous êtes trop intelligente pour ce monde et c'est dur d'être si belle et en avance sur tout le monde tout le temps.
İtiraz etmek için çok güzel bir zaman bu.
Ça serait bien de contester maintenant.
Bu doğru, çok güzel.
Vous avez raison. C'est sympa.
Bu kadar mutlu bir çift görmek çok güzel.
C'est si beau de voir un couple heureux.
Bu çok güzel.
Génial.
Bu çok ama çok güzel.
C'est super bien.
Çok güzel bu.
C'est tellement bon.
Bu arada evinin yukarıdan görüntüsü çok güzel.
Par ailleurs, ta maison est très belle vue devant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]