English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Clarissa

Clarissa Çeviri Fransızca

286 parallel translation
Clarissa'yı çok severim.
J'aime beaucoup Clarissa.
Aslında aldırmazdım ama Clara artık sadece çörek yiyor.
Clarissa ne veut plus manger que des beignets.
Clarissa.
C'est Clarissa.
- Benim adim Clarissa.
- Mon prénom est Clarissa.
- Clarissa... Bir seyler içelim mi?
- Clarissa, où peut-on prendre un verre?
- Hazirim Clarissa.
- Tout est prêt Clarissa.
- Bana Clarissa dedi!
- Elle m'a appellée Clarissa!
Şimdi Clarissa, belki.
Avec clarissa, peut-être.
Ellerini Clarissa'dan uzak tut ahbap.
Touche pas à clarissa.
Clarissa. John'ın bunu duyup çeneni kapatmasını istemezsin değil mi?
John voudrait être sûr que tu vas la fermer, pas vrai?
Clarissa arıyor.
C'est clarissa.
Clarissa?
Clarissa?
- Evet görüşürüz Clarissa.
Ouais, à demain, clarissa.
- Clarissa? Sen misin?
- Clarissa, c'est toi?
Tamam, tamam, tamam, üzgünüm Clarissa.
D'accord, je suis désolé, clarissa.
Bu konuda şaka bile yapmazdım Clarissa.
Je plaisanterais pas sur ce sujet, si j'étais toi.
- Clarissa, sen misin?
- Clarissa, c'est toi?
Ama onun yüzünü görmeye devam ediyordum Clarissa.
Mais j'arrêtais pas de revoir son visage, clarissa.
- Clarissa.
- Clarissa.
Clarissa'yı böyle zor durumda bırakma hakkını ne veriyor sana?
Qu'est-ce qui vous permet de la questionner?
Üzgün müsün, Clarissa?
Vous êtes bouleversée, clarissa?
Haydi Clarissa.
Viens, clarissa.
Merhaba, Clarissa, Gregor.
- Bonjour Clarissa et Gregor. - Bonjour chérie.
Clarissa çalmayı bitirinceye kadar bekle.
Attends que Clarissa ait fini de jouer.
- Teşekkürler, Clarissa.
- Merci, Clarissa.
Clarissa biraz daha kalmamı istiyor. Kalabilir miyim?
Clarissa voudrait que je reste un peu.
Clarrissa doğduğunda sen de sevinmiş miydin?
Étais-tu heureux à la naissance de Clarissa?
Clarrissa dokuz on yaşlarındayken... büyük bir topluluk önünde ilk konserini verdi.
Quand Clarissa avait neuf ou dix ans, elle a donné son premier concert en public.
Clarrissa klarnetiyle bir çok parça çalmak zorundaydı.
Clarissa devait jouer plusieurs airs à la clarinette.
Herşey bir yana, bugün Clarissa'nın doğum günü.
Après tout, c'est l'anniversaire de Clarissa.
- Yeter Clarissa!
- Arrête, Clarissa, ça suffit comme ça!
Clarissa, bu kez çok ileri gittin.
Clarissa, tu es allée trop loin cette fois!
Size bu akşam söylemeyi planlıyordum, ama Clarissa önce davrandı.
Je voulais te le dire ce soir, mais Clarissa m'a devancée.
Clarissa sınava başvurmamı istiyor.
Clarissa veut que je postule à cet examen.
Neden Clarissa? Bunun beni ne kadar incittiğini bilmiyor musun?
Pourquoi justement chez Clarissa?
- Clarissa neden gelmedi?
- Pourquoi Clarissa n'est pas venue?
Clarissa da makyaj yapıyor.
Clarissa se maquille aussi.
- Clarissa güzel yapıyor.
- Clarissa est jolie.
Demek sizi arkadan vurdum ve Clarissa'nın yanında yer aldım.
Je vous ai fait un sale coup? Je suis du côté de Clarissa?
Ben halamı arıyorum... Clarissa Bischoff.
Je cherche ma tante, Clarissa Bischoff.
Clarissa'nın bana ihtiyacı yoktu.
Clarissa n'avait plus besoin de moi.
Hey, Clarissa bizim dilimizi ne zaman öğrendi?
Hé! Depuis quand Clarissa connaît notre langage?
Clarissa onları burada bıraktı.
- Clarissa les a laissées.
Parktaki kazadan sonra... Clarissa Kasırgası B Bölgesindeki üssümüzü yerle bir etti.
Après l'accident dans le parc, l'ouragan Clarissa a détruit nos installations du site B.
- Günaydın sana, Clarissa.
- Bonjour à vous, Clarissa.
Hugh Whitbread.Ondan hoşlandığın için seni affedemiyorum Clarissa.
Hugh Whitbread. Je ne peux pas croire que tu l'aimes, Clarissa.
Çok duygusalsın, Clarissa!
Tu es tellement sentimentale, Clarissa!
Artık Clarissa bile değilim.
Je ne suis plus Clarissa.
Clarissa, sevgilim.
Clarissa, ma chère.
Sorun değil. Hey, Clarissa, gel.
Viens voir, Clarissa.
Clarissa bugün okuldaydı.
Clarissa est allée à l'école, aujourd'hui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]