Danielle Çeviri Fransızca
1,216 parallel translation
Kelly alınma ama bence Danielle burada olmak istemiyor.
Écoute, je veux pas t'offenser, mais je pense vraiment pas que Danielle veuille vraiment être ici.
Danielle'in hayatından çıkmamı istiyor musun?
Tu veux que je sorte de la vie de Danielle?
Danielle O'Connor için mi? Sana birkaç gömlek büyük diyorum.
Danielle O'Connor?
Büyük oğlum Andrew on altı, Danielle on beş yaşında ve...
Mon fils aîné Andrew a 16 ans, Danielle a 15 ans et...
Öyleyse iptal et.
Annule. Avec Danielle.
Bu- - bu seninde tercihin mi Danielle- - babanla birlikte yaşamak?
C'est ce que tu préfèrerais, Danielle? Vivre avec ton père.
Danielle'e modellik okuluna girmesi için yardım etmeyi mi önerdin?
As-tu proposé à Danielle de l'aider à entrer dans une école de mannequins?
John! Danielle'i o kadar kıskanıyorsun ve onu New York'a yollamaya çalışıyorsun.
Tu es si jalouse que t'essaies de l'envoyer à New York?
Bu taraf senin eşyaların Danielle, ve bu tarafta Andrew'un.
Ce côté est à toi, Danielle. L'autre est celui d'Andrew.
Uh, Danielle, senin kuzeyinde kalanlar kıyafetler, kitaplar ve öyle şeyler. ve güney tarafındakiler ise karışık eşyalar.
Côté quadrant nord se trouvent les vêtements, livres et autres, et côté sud, les objets divers.
Oh, bu çok şeker, Danielle. Teşekkürler.
C'est très gentil, Danielle, merci.
Şu andan itibaren, Danielle ile birlikteyim.
Maintenant, je reste avec Danielle.
Umarım çocuklarla Danielle baş edebilir.
J'espère que Danielle s'en sortira avec les enfants.
Andrew ve Danielle küçükken, bende çok mutsuzdum, onların uyku zamanlarını ağlamak için kullanırdım.
Quand Andrew et Danielle étaient petits, j'étais tellement bouleversée que je profitais de leur sieste pour pleurer.
Danielle, fesleğen püresinde anormal bir taraf yok.
Danielle, il n'y a rien d'anormal dans la purée au basilic
Andrew, Danielle, peçeteleriniz.
Andrew, Danielle, les serviettes
Bu seni tedirgin etmiyor mu? Bir erkek yukarıda Danielle'le yalnız. Hayır.
Ca ne te rend pas nerveuse... un garçon tout seul là-haut avec Danielle?
Danielle ile o, dini perhiz kulübünde.
Lui et Danielle sont dans le club de l'abstinence
Danielle mi?
Danielle?
Danielle Van De Kamp ile çıktıklarını duydum.
J'ai entendu dire qu'il sortait avec Danielle Van de Camp?
Oh, görünüşe göre, Danielle, John'nun verdiğinden daha fazla şeyler bekliyor.
Elle a l'air beaucoup plus impliquée dans leur relation que lui.
Dediklerine göre, sen ve Danielle ayrılabilirmişsiniz.
Le bruit court que toi et Danielle pourriez vous séparer.
Danielle'den ayrıldım.
J'ai rompu avec Danielle.
Hala neden Danielle ile birlikte olmadığını anlamıyorum.
Je ne comprends toujours pas pourquoi tu n'es plus avec Danielle.
Merhaba, Danielle.
Bonjour Danielle. L'école s'est bien passée?
Danielle.
Danielle.
İsmim Danielle.
Je m'appelle Danielle.
Bu adaya nasıl geldin, Danielle?
Comment êtes-vous arrivée sur l'île, Danielle?
Danielle lütfen gitmeme izin ver.
Danielle, laissez-moi partir.
Danielle.
Restez. Danielle.
Silahı bırak Danielle.
Pose ton fusil, Danielle.
Yalnız olmak zorunda değilsin Danielle.
Vous n'êtes pas obligée d'être seule.
- Güzel resim Danielle.
Faut que ça soit un peu le bazar. Jolie photo, Danielle.
Danielle Spencer olduğunu doğrulayayım.
Je vais garder ça, m'assurer que tu es la vraie Danielle Spencer.
Zenci kızın kimliğini saptadık. Adı Danielle Riggs.
On a identifié la colocataire de Dean Warrison, une femme Noire.
Sen ve Danielle.
Avec Danielle.
Danielle ile arkadaşım Crazyhouse girdi.
C'était Danielle et mon ami Crazyhouse.
- Danielle'in sevgilisi.
Le petit ami de Danielle.
Danielle'de kalıyordum.
J'étais avec Danielle.
- Whippany'li Danielle.
Danielle, de Whippany.
- Arkadaşım Danielle'i hatırlıyor musun?
- Tu te souviens de mon amie Danielle?
Ee, Danielle, bugün programın da ne var?
Alors, Danielle, qu'as-tu prévu pour aujourd'hui?
- Selam, Danielle.
Salut, Danielle.
Danielle birlikteler. Birlikte sinemaya gideceğiz.
On va au ciné.
Oh, Danielle... model olmakla ilgili söylediğin şeyleri hatırlıyor musun?
Tu disais vouloir être mannequin.
Oh, Danielle, işte senin hediyen.
Voilà ton cadeau.
Andrew, Danielle, babanız bizim için zina yapacak.
Andrew, Danielle, Papa va forniquer pour nous!
Bir arkadaşım var, Danielle Sander.
Nos clients ou des clients potentiels.
Flamingo'da çalışıyor.
Vous savez, j'ai une amie, Danielle Sander.
- Tanığa fotoğrafı gösterdiniz mi?
Elle s'appelle Danielle Rags. Vous avez montré la photo au témoin?
Bu Danielle mi?
Est-ce Danielle?