English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Davetsiz misafir

Davetsiz misafir Çeviri Fransızca

314 parallel translation
- Davetsiz misafir olduğunuzu anlamışınızdır.
Vous comprendrez M. Parker que vous n'êtes pas un hôte invité
Davetsiz misafir sensin.
Vous êtes de trop.
Belki davetsiz misafir?
Un intrus, peut-être?
Davetsiz misafir gibiyim.
Je me sens comme un intrus, ici.
O zaman eğer bir şey soran olursa, bizim davetsiz misafir olduğumuzu söylerler.
Oui. Et si quelqu'un demande, on est des trouble-fêtes.
Ellerinde benimle ilgili bir şey yok, ama sana birkaç davetsiz misafir gelebilir. Şu rozet takan tiplerden. - Benny için beni sorgularlar mı?
Ils ont rien sur moi, mais attends-toi à la visite de porteurs d'insigne.
Bir davetsiz misafir!
Un intrus!
Daha önce de birçok davetsiz misafir gelmişti.
Il y a déjà eu des envahisseurs.
Yani cam denizaltılı adamlar, bizim gibi davetsiz misafir.
Donc les hommes des sous-marins de verre sont des intrus tout comme nous.
Kendimi davetsiz misafir gibi hissediyorum.
Je ne veux pas m'imposer.
Davetsiz misafir yine aynı çizgide.
L'intrus est à nouveau à nos trousses.
Gerekenden bir dakika bile fazla davetsiz misafir olmayacağım.
Je ne m'attarderai pas plus qu'il ne faut.
Davetsiz misafir!
Un intrus!
Kendimi davetsiz misafir gibi hissediyorum.
Je me sens comme un intrus.
Davetsiz misafir binaya giriyor, efendim.
L'intrus pénètre dans le bâtiment, maître.
Vadi ayının, davetsiz misafir biziz.
Elle lui appartient, c'est nous les intrus.
- Davetsiz misafir gibi olmak istemedim.
Je ne voulais pas déranger.
Bize davetsiz misafir dedi.
Resquilleurs? Les gars, il vient de nous traiter de resquilleurs.
Derebeyim, sektörde iki tane daha davetsiz misafir var. 1-6.
Overlord, deux intrus dans le secteur 1-6.
Şüphelim, kesinlikle ilk gece hemşire olmaması fırsatını bulduğunda, davetsiz misafir... her zamanki bildik ev yolundan içeri girdi.
Je vous en prie, dites-moi comment vous l'avez trouvé! Où était-il? Après vous avoir quittés, je me suis retiré dans la campagne anglaise.
Muhtemelen davetsiz misafir.
Intrus possible.
Olası davetsiz misafir.
Intrus possible.
Pis bir davetsiz misafir, aşkımızı gözetliyor.
Un intrus infâme qui épie notre amour!
Davetsiz misafir.
Une Intruse, une fille, en plus!
- Tüm kontrol noktalarını hallet... 5 tane işçi kılığında davetsiz misafir ile karşılaşılmış. Güvenlik ekibinin anlattığına göre, elektrik tesisatı boşluğundalar!
Dites-leur de renforcer la sécurité!
Burada bir davetsiz misafir var.
Il y a un intrus...
- Günaydın. "Doğu Yıldızı'nın laneti. Doğulu davetsiz misafir, vikontese saldırdı."
"La Malédiction de l'Étoile de l'Est", "Un Chinois agresse la vicomtesse".
Bay Worf, gemiyi ve kalkanları davetsiz misafir ihtimaline karşı kontrol edin.
Vérifiez la coque et les signes d'intrusion.
Taramalar hiçbir anomali göstermiyor, hiç davetsiz misafir işareti yok.
Les détecteurs ne repèrent aucune anomalie. Aucun signe d'intrusion.
Davetsiz misafir gibiydim.
J'étais comme une intruse.
- Davetsiz misafir.
- A vos postes.
Davetsiz misafir.
Intrus.
Davetsiz misafir.
On vient sans invitation?
- Davetsiz misafir geliyor.
- L'intrus arrive.
Selam millet. - Davetsiz misafir alarmı.
Alerte, intrus.
İçerde davetsiz misafir.
Intrus au centre d'opérations.
Kaptan, bu davetsiz misafir, buraya, bizimle beraber mekik ile gelmiş olması mümkün.
Il est possible que l'intrus soit monté à bord de la navette avec nous.
Doktor, sizi temin ederim ki, yabancı bir davetsiz misafir asla benim Kes'e zarar vermemi sağlayamaz.
Pas même un intrus pourrait se servir de moi pour faire du mal à Kes.
- Umarım davetsiz bir misafir olarak sizi rahatsız etmemişimdir.
J'espère que vous ne me considérez pas comme un intrus.
Callahan, eğer bu sandviçi bana sen vermediysen... gemide davetsiz bir misafir var demektir.
Callahan, si tu ne m'as pas apporté ce sandwich, alors nous avons des hôtes sans invitation.
- Davetsiz bir misafir tarafından.
- Tout à fait, par un intrus.
Davetsiz misafir var!
Sale intrus!
Bankayla ilgili olsaydi davetsiz bir misafir olarak, partinizi bölmezdim.
S'il s'agissait de la banque... n'étant pas invité, je ne me serais pas permis de perturber votre soirée.
Dün gece davetsiz bir misafir vardı Kim?
Hier soir, un intrus nous a rendu visite.
Ah, davetsiz misafir.
L'invité inattendu.
Bu adam davetsiz bir misafir.
Cet homme n'a rien à faire là.
Davetsiz bir misafir varmış, hepsi bu.
Ellie a juste signalé un rôdeur.
Valerie... yani Bayan Saintclair, davetsiz bir misafir görmüş.
Valérie Saintclair a surpris un intrus.
Davetsiz bir misafir geldiğinde, sadece kendini içeri kilitle ve süvarileri bekle..... ki bu da biz oluyoruz.
En cas d'intrusion, enfermez-vous et attendez la cavalerie. Nous!
Bahçenizde davetsiz bir misafir var.
Je crois qu'il y a un intrus dans votre jardin.
Davetsiz misafir alarmı!
Alerte à l'intrusion.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]