Deniz kuvvetleri Çeviri Fransızca
662 parallel translation
Yüzbaşı Mannery, Kraliyet Deniz Kuvvetleri, Sör Ronald'a tekmil verecek.
Capitaine Mannering, Royal Navy, pour sir Ronald Ramsgate.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Binbaşı.
Haut commandement naval, Herr Major.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Count Hassinger.
Le commandant chef de la Marine, le Vice Amiral Comté Hassinger.
Ben Alman Deniz Kuvvetleri Teğmeni Hirth Ayrıca alman vatandaşıyım.
Je suis le lieutenant Hirth...
- Deniz Kuvvetleri Tersanesi.
- Le chantier de la Navy.
Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi, çabuk!
Au chantier naval, vite!
" Donanmanın izniyle,... Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'ne girmeyi başardık.
Avec l'accord de la Navy, nous sommes à présent au chantier naval, où par un relais national, nous allons vous décrire
"Sizlere bu yüzden Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'den bağlanıyoruz."
Sans plus attendre, nous nous rendons au chantier naval de la Navy.
"Şu an burada, Brooklyn Deniz Kuvvetleri Tersanesi'ndeyiz."
Nous voici au chantier naval.
Deniz kuvvetleri arıyor.
La Navy au téléphone, monsieur.
Beyler bu Üsteğmen Miller, Deniz Kuvvetleri'nden.
Voici le lieutenant Miller, de la marine.
Deniz Kuvvetleri her şeyi sessizce yapmayı seviyor.
La marine aime faire les choses en douceur.
Deniz Kuvvetleri bizi Japon anakarasının 650 km kadar yakınına götürecek.
La marine nous emmènera à 400 milles des côtes japonaises.
Saldırı denizden gelirse uçaklarınızın yanında yangın söndürücülerle bekleyip gerisini Deniz Kuvvetleri'ne bırakacaksınız.
En cas d'attaque maritime, restez près des avions avec des extincteurs et laissez la marine s'en occuper.
Deniz Kuvvetleri tüm seyrüsefer bilgilerini günde iki defa size verecek.
La marine donnera les positions aux navigateurs deux fois par jour.
Deniz Kuvvetleri'nin bir itirazı yoksa benim de yok.
Je n'y vois pas d'objection si la marine est d'accord.
Biz, Deniz Kuvvetleri onları düşmana mümkün olduğu kadar yaklaştıracağız.
La marine va les rapprocher au maximum de l'ennemi.
Keşke Deniz Kuvvetleri'nde olsanız.
Vous devriez être dans la marine.
Deniz Kuvvetleri hakkında konuşanları bir daha duyayım da gör sen!
Je ne laisserai plus jamais dire du mal de la marine.
Deniz Kuvvetleri.
La Marine.
Oğlum da Deniz Kuvvetleri'ndeydi.
Mon fils aussi était dans la Marine.
Arthur, Deniz Kuvvetleri'nde miydi?
Arthur était dans la Marine?
- Ne zamandır Deniz Kuvvetleri'ndesin?
- Depuis quand, dans la Marine?
Deniz kuvvetleri tarafından reddedilmiş bir arkadaşım vardı. Dizinde bir sorun mu ne vardı.
Un de mes amis venait d'être réformé pour un problème de genou.
Askeri mülâkat, Deniz Kuvvetleri, bir de hayat sigortası muayenesi.
Au conseil de révision, dans la marine, et pour mon assurance vie.
İngiliz Deniz Kuvvetleri tarafından korunan denizlerde Almanlar gemileri manevra... yapmaya cesaret bile edemiyor.
Les Allemands n'oseront pas manœuvrer dans des eaux contrôlées par notre Navy!
Saçmalamayı bırak. Hava ve deniz kuvvetleri ne durumda?
Que faites-vous de la Navy et la RAF?
Filonun, Kraliyet Deniz Kuvvetleri komutası altında çalışacağının onayı. Buna hazır mısın?
Que vous servirez sous commandement de la Navy.
Deniz Kuvvetleri, oteli subayların eğitimi için kullanıyordu ve ben de oteldeki eğlenceleri düzenliyordum.
L'hôtel servait à l'instruction des officiers. Et j'organisais leurs loisirs.
Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyacı var.
C'est indispensable à la marine... et à l'armée.
Neden Hava veya Deniz Kuvvetleri bunu yapmıyor?
Que font l'aviation et la marine?
Hava ve Deniz Kuvvetleri gerçekten dümdüz etmiş.
L'aviation et la marine ont tout rasé.
Deniz Kuvvetleri de öyle.
Tout comme l'Amirauté, ainsi que moi.
Ve ben de öyle. Niyetim, yükümüzü Jamaika'ya Deniz kuvvetleri programının mümkün olduğunca öncesinde indirmek.
J'ai l'intention de décharger en Jamaïque en devançant le calendrier de l'Amirauté selon les limites humaines.
Ne yazık ki, deniz kuvvetleri bu gecikme için her halükarda sizi suçlayacak.
Il est bien regrettable que l'Amirauté vous rende coupable du retard.
En az deniz kuvvetleri kadar başarısızlığı sevmem.
Je le déteste autant que l'Amirauté.
Bu yüzdendir ki, deniz kuvvetleri her zaman askerlerini, centilmenlerin içinden seçer.
Néanmoins, ses problèmes personnels ne rejaillissaient jamais sur nous.
Ben kumandan Christopher Draper... Dünya gezegeni Amerikan Deniz Kuvvetleri Mars Gözlem Uydusu 1'in eski yardımcı pilotu.
Ici le Cdt Christopher Draper, Navy des États-Unis, planète Terre, ex-copilote de Mars Gravity Probe 1.
Uh, Ben Kumandan Christopher Draper... Birleşik Devletler Deniz Kuvvetleri.
Ici le Cdt Christopher Draper... de la Navy des États-Unis.
En derin saygılarımızla. Barnswell, USA Avrupa Deniz Kuvvetleri.
Ça prouve qu'un amiral n'a pas toujours 10 $ à parier...
Muhtemel sonuçlar hakkında düşündüm. 18 yıldır Deniz Kuvvetleri'ndeyim.
J'ai servi pendant 18 ans dans les "marines".
Deniz Kuvvetleri'nin, Genelkurmay'daki toplantıdan sonra denize açılması... Hardesty'nin notu, şu jet uçaklarıyla nakil işi...
L'amiral se récusant, la note d'Hardesty... sur les transports par jets.
Deniz kuvvetleri tarihindeki en büyük çöp analizcileri biziz.
Nous sommes les plus grands analystes de détritus de la Marine.
Deniz kuvvetleri sizi yolcu olarak tanımladığından bir yolcunun sahip olduğu tüm ayrıcalık ve kısıtlamalara tabi olacaksınız.
L'amirauté vous a présenté comme un passager alors vous en aurez tous les privilèges et toutes les contraintes.
Deniz Kuvvetleri mi?
La Réserve des Forces Navales?
Emirlere uydukları sürece, Deniz Kuvvetleri onlara bakıyor.
Du moment qu'ils obéissent, la marine se charge d'eux.
Her neyse, yargıç şöyle dedi : "Üç seçeneğin var : ordu, deniz kuvvetleri, ıslahevi."
Le juge m'a dit "Choisis : armée, marine ou maison de correction?"
İngiliz Çıkartma Kuvvetleri düşmanla deniz arasında sıkıştı.
Vous le savez, notre corps expéditionnaire... est immobilisé entre l'ennemi et la mer.
Deniz ve Hava Kuvvetleri ortak gösterisi olacak.
Ceci est une opération conjointe.
- 4. deniz kuvvetleri. - 41.
- La Quatrième Marine.
Kara, deniz ve hava kuvvetleri.
L'armée de Terre, la Marine, et l'armée de l'Air.