English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Derdim

Derdim Çeviri Fransızca

3,552 parallel translation
Senin işini görenek kadar dünyadaki en iyi iş benimki derdim.
Je pensais avoir un boulot en or, avant de te voir à l'œuvre.
Nasıl yapayım? " derdim.
Comment je fais ça? "
Lanetli derdim.
Elle est obsédée.
Sence benim tek derdim para mı?
Tu crois que l'argent compte, pour moi?
Üç sinir krizi geçirdim... her biri kuşkularımı ve duygusal olarak güvensiz oluşumu bir öncekinden daha açık bir şekilde gösteriyordu 8 ay önce bana kendimi bir kadın olarak tanımlayıp tanımlamadığımı sorsaydın sana, delisin derdim...
j'ai fait trois crises... chacune révélait un peu plus mon incertitude et mon insécurité émotionnelle il y a 8 mois, si tu m'avais demandé si je m'identifiais comme femme, je t'aurais traité de fou...
Ben'in bir tür dünya kahramanı olduğunu hep derdim.
J'ai toujours dit que Ben avait sauvé le monde.
- Ben olsam melek derdim.
- Je préfèrerai les appeler des anges.
Benimle ilgili hoş anıların olup olmaması beni ilgilendirmiyor. Tek derdim beynini mümkün olabildiğince genişletmek.
Peu m'importe les souvenirs que tu gardes de moi, je souhaite juste élargir ton esprit le plus possible.
Sana üst katları kontrol et derdim ama oradakiler buradaki kadar anlayışlı değillerdir.
Je te dirais bien d'aller voir là-haut, mais... ils sont encore moins compréhensifs.
"Pic kurusu Hunt," derdim kendi kendime.. "Nefret ediyorum bu adamdan."
"Ce bâtard de Hunt." "Je déteste ce type."
Ona Ernesto derdim.
Je l'appelais Ernesto.
Ben de vajinama Michelle derdim. Ne?
J'appelais mon vagin Michelle.
- Ben buna leylak derdim.
- J'appelle ça lilas.
Benim için hayatını riske atmaya değmez derdim.
Je lui dirais il ne faut pas risquer sa vie pour moi.
Şahsen, yaratıcılık, istikrar ve ortaklık derdim.
Pour moi, créativité, stabilité et partenariat.
Hiç bir derdim yok.
Pas le moindre.
- Derdim mi?
- Le problème?
Orta Yol için gerçekten çok iyi olur derdim.
Ce serait une très bonne chose pour les centristes.
Ben, Baba B bile bu sauna işine ilk başladığım zamanlarda oradan çıkıp derdim ki, "Tanrım, keşke bir limonata olsa."
Vous savez, les gars, même moi, Père B., quand j'ai lancé ces huttes, je sortais en me disant : "Mon Dieu, je voudrais avoir de la limonade!"
- Hayır. Ivır zıvır çekmecesine bak derdim ama artık etraftan bir farkı kalmadı.
Non j'allais te dire de regarder dans le tiroir dépotoir mais on ne fait plus le distinguo.
Joffrey'nin yaptıklarından sonra derdim o değil.
Pas après ce que Joffrey m'a fait.
Seni trende görseydim gözlerimi sana kilitler, yanına gelir ve derdim ki :
Si je te voyais dans un train, je te regarderais fixement. J'irais vers toi et te dirais :
Benim tek derdim...
Tout ce qui compte pour moi, c'est...
Benim derdim günümüzde geçmesi değil.
Ça m'est égal qu'ils le mettent dans le temps présent.
Derdim Robert Wilson versiyonunun tam bir çakması olması ve yeni hiçbir şey söylememesi.
Ce qui me gène c'est que ce soit moins bon que la version de Robert Wilson, avec rien de nouveau à offrir.
Bana altı ay önce sorsaydın, sana "iyi şeyler değil" derdim.
Si tu m'avais demandé il y a 6 mois, j'aurais dit, "pas bon".
Sanırım derdim ki...
Je pense que je dirais...
Paris'in altındaki taş mezarlarla asıl derdim.
Ce sont les catacombes sous Paris.
Bunun farkındasın, değil mi? - Derdim ne bilmiyorum.
- Tu es malade.
Affedersin, ağlamayı keser misin? Bilmiyorum. Derdim ne bilmiyorum.
Je ne sais pas pourquoi je le fais.
Kimseye zarar vermedim ama... evet, derdim ne bilmiyorum.
Je n'ai blessé personne. Je ne sais pas ce qui m'arrive.
Kim olduğunu bilmiyorum ve hiç derdim değil.
Non, je ne le sais pas et je m'en fiche.
Eğer bahisçi olsaydım, derdim ki...
Si je devais parier, je dirais... Tiens donc...
Ayrılma vakti, derdim.
Je dirais qu'il est temps de partir.
Senin yaşında olsam ve bunlar benim başıma gelse ben de aileme siktir olup ölün derdim.
Si j'avais ton âge et que ça m'arrivait, moi aussi, j'enverrais chier mes parents.
Odul avcilari ve dini localarla yeterince derdim var zaten.
J'ai assez de problèmes avec les chasseurs de primes.
Bir seçeneğim varsa, gerçek derdim.
Si tu me donnais le choix, je dirais "Celui-ci est réel".
Ben güçlü bir zeka ve kedi gibi refleksler derdim ama her neyse.
J'aurais dit une grande intelligence et des réflexes de félin, mais bon.
Bir sene önceki halimden eser yok ama eğer Ed canlı bir şekilde şu kapıdan girse ve onunla gitmemi istese ona "cehenneme kadar yolun var" derdim.
Je suis loin d'être la femme que j'étais il y a un an. Mais si Ed passait le seuil de cette porte à l'instant bien vivant et me demandant de partir avec lui, j'aime bien à penser que je lui dirai d'aller pourrir en enfer.
Bir derdim var.
J'ai problème.
Öyle mi derdim?
J'ai dit ça?
Hayır yerine evet derdim.
J'accepterais tout.
Bunu her duyuşumda "Ben de o dünyaya ait olmak istiyorum" derdim. "O dünyaya ait olmak istiyorum. O dünyaya."
En entendant ça, je voulais appartenir à ce monde, je voulais y vivre.
Daha kısa süre önce tek derdim, kadınların külotlarını çıkarmakta aceleci davranmasıydı. Anlıyor musun?
Avant, le seul problème, avec les femmes, c'était de savoir quand elles écarteraient les jambes.
Gitme derdim ama Birch yeni haber verdi.
- mais Birch vient de nous l'imposer.
Vefasızlığın cesaretimi kırıyor derdim, hala adaylığım devam etseydi.
Votre déloyauté me décourage... c'est ce que je dirais si j'étais toujours en course.
Ben buna delilik derdim.
J'appelle ça taré.
Ve ben de şöyle derdim...
Et j'étais genre...
Bir sene önce bu savaşı kazanma şansımızı bana sorsan sıfıra yakın derdim.
Il y a un an, si vous m'aviez demandé quelles étaient nos chances de gagner ce combat, je vous aurais répondu proches de zéro.
Normalde iki tane iç derdim ama sen bütün kutuyu içsen iyi olur.
Normalement, je dirais d'en prendre deux, mais pour toi, peut-être toute la boite.
"Amı dağıtıyorum." derdim.
C'est ce que j'avais l'habitude d'appeler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]