Domination Çeviri Fransızca
400 parallel translation
Adet olduğu üzre, elini kibir ve asaletle Majeste imparatorun elinin üzerine koy.. ....
Mes amis orientaux, la main de Sa Majesté lmpériale, l'Empereur, a mis fin à votre domination par cette race américaine exploitante et arrogante.
Bilin ki kadının teki takmıştır ona yuları
C'est sûr que ce clodo est sous la domination D'une petite poupée
Ölümlü beden hâkimiyet altına alınmaktan kaçınır.
La chair doit éviter la domination.
" Tüm Hollanda, Almanların elinde.
Les Pays-Bas sont sous domination allemande,
Inaniyorum ki Rodos düserse, Finike egemenligine girer. Çok fazla asker var.
On pourrait croire que Rhodes est passée sous domination phénicienne si vous avez trop de soldats ici.
yikmak için.. ve adayi ele geçirmek için, yabancilari denetim altina almaliyiz.
Prêts à renverser le roi, à s'emparer des richesses de l'île, et à imposer une domination étrangère.
Sizi alt etti efendim!
c'est plutôt un cas de domination, monsieur!
Bu durumun eğlenceli tarafları oldu, ama galaksideki tüm insanları kontrol altına alma tehdidi komik değil.
Cette aventure a eu ses côtés comiques, mais leur projet de domination des humains ne m'amuse pas du tout.
Bizim yönetmemizi isteyen bir topluma sahip gezegen.
Une planète qui acceptera notre domination.
Etmese bile açlıktan gebertecekti.
Ou sans domination, la famine.
Yasalarıyla, vetolarıyla, vergileriyle, ticarî tekelleriyle yabancı egemenliği mi yoksa bağımsızlık mı?
La domination étrangère avec ses lois, ses veto, ses taxes, ses monopoles commerciaux ou l'indépendance?
Fakat gerçekte biliyorsunuz, siz ne istiyorsanız İngiltere onu istiyor. Ticaret serbestisi ve Latin Amerika'nın tümünde yabancı egemenliğine son verilmesi.
Á vrai dire, l'Angleterre veut la même chose que vous, la liberté de commerce et donc la fin de la domination étrangère en Amérique latine.
İtalyanların, orta saha hakimiyetini oyunun başında bırakmalarına şaşırdın mı?
Avez-vous été surpris par le fait que les italiens cèdent la domination du milieu si tôt dans la partie?
Benim egemenliğim altında yaşamak, insan gururunuz için türünüzdeki başka ırklar tarafından yönetilmekten daha kötü bir şey değil.
Être sous ma domination n'est pas pire pour la fierté humaine que d'être sous celle de membres de votre propre espèce.
Bu adam Anglo-Amerikan Dünya düzenini savunarak Rus müttefiklerimizi aşağılamıştır.
Cet homme a insulté nos alliés russes... en parlant d'une domination anglo-américaine.
Binlerce yıldır üzerinizdeki egemenliklerinin bitmesinden korktular.
Ils craignaient de perdre leur domination millénaire sur toi.
Shogun'un zalim devlet fermanlarını yerine getirmek için üç grup kurulmuştu.
Cette domination impitoyable ne pouvait s'appuyer que sur des organisations agissant dans l'ombre du pouvoir.
"Dünya Hakimiyeti" tişörtleri BBC, Dünya Hakimiyeti Kısmı, Cardiff'ten temin edilebilir.
T-shirts "Domination mondiale" disponibles à la BBC, Service Domination Mondiale, Cardiff.
Dünyayı yönetmek gibi bir şeydi.
II s ´ agissait de Ia domination du monde.
Erkekliğin müthiş bir örneği. Çok üstün.
L'exemple même de la virilité et de la domination.
Kadınlara çok fazla güç gösteriyoruz, bir tür zorbalık onlar da boyun eğiyor çünkü bizden daha iyiler daha mantıklılar ve erkeklerden daha cömertler.
Nous exerçons une domination sur les femmes. Une vraie tyrannie que nous réussissons à leur faire accepter uniquement parce qu'elles sont plus bonnes, plus raisonnables, plus généreuses que nous.
Kışlalarımıza da büyük bir neşe hakim.
Dans les baraquements un immense joie tient la domination.
Bundan itibaren, hakimiyetimin tüm yıldız sisteminde nasıl ve nerede olduğuna ben karar vereceğim.
De là, je déciderai comment et où j'étendrai ma domination sur le système stellaire.
Kayalara yerleştirilmiş son model radar kontrollü toplar Alman Yüksek Komutası'na stratejik üstünlük sağlıyordu.
Des canons, placés sur ce rocher antique et aiguillés par des radars, assuraient au commandement allemand une domination stratégique totale.
Astec medeniyetinden İspanyol sömürgecilere ve Meksika fedaral devletine kadar Modern Meksika'yı oluşturan tüm unsurlar.
L'ère ancienne précolombienne et la conquête du Mexique par les conquistadors. Les années de la domination féodale et la civilisation contemporaine.
Bölgecilik ve saldırganlık ve baskın hiyerarşi düzeni gibi sınırlamaları kırıyoruz.
défense du territoire, agressivité... et domination hiérarchique.
Hypatia'nın zamanında, Romalıların hakimiyeti altındaki İskenderiye şehri çok büyük bir karmaşa içindeydi..
L'Alexandrie de l'époque d'Hypatie, sous domination romaine... est agitée par de graves conflits.
Bu alan iki yamyam kabilenin egemenliği altında.
Ce secteur est sous domination de deux tribus cannibales
-... geçmek istemediğimi söyledim. - Gerçekten mi? Ne güzel.
" L'époque de la domination de la droite au parti est révolue.
İngiliz egemenliğinin yerini... Hindu egemenliğinin alışını izleyemem.
La domination britannique ne doit pas... laisser place à celle des hindous...
Oyunun adı "Hükmetme".
Ce jeu s'appelle "Domination".
Ebedi Dünyaya hükmetme savaşı başlıyor.
L'éternelle bataille pour la domination du monde commence.
Önceden görme, telepati, zihne hakim olma... Andrew McGee'ye yapılan deney bunu ortaya koydu.
Précognition, psychokinésie, domination mentale, du type de celle qu'a acquise Andrew McGee après l'expérience.
Ve monarşi egemenliği engelliyor.
"Et le monarque contrarie la domination".
Dünya hakimiyetinden azına razı olmayı düşünmüyorum.
J'envisage tout bonnement la domination du monde.
Silikon Vadisinin hakimiyetine son vermeyi ve bu piyasanın
Je vous propose de mettre un terme à la domination de la Silicon Valley.
Bu, kendimizi sana teslim etmektir.
Nous soumettre à votre domination.
Kural koyma amaçları, bilinci yok etme altında yatıyor.
Leur système de domination est basé sur l'annihilation de toute conscience.
2025 yılına kadar sadece Amerika değil, tüm gezegen bu güç birliği ile koruma altına alınacak.
Selon notre programme prévisionnel, en l'an 2025 non seulement l'Amérique mais toute la planète sera sous la protection et la domination de notre Alliance.
Kadınlar yardımcı editörün dizginlenemeyen otoritesi karşısında titremezler.
Les femmes ne tremblent pas devant la domination déchainée de l'éditeur suppléant.
Cazibe, tiksinme, aşk, nefret, hakimiyet booyun eğme, hiçbiri.
attraction, répulsion, amour, haine, domination, soumission...
Dünyaya hükmetmek!
La domination du monde!
Beden, hükmetme gücü.
La chair, le pouvoir de la domination.
İşbirliğim karşısında Narn dünyasını işgalimiz sırasında babam tarafından işlenen suçların kanıtları ortadan kaldırılacaktı.
Ma coopération en échange de la preuve que durant notre domination du monde natal des Narns, certaines atrocités ont été commis par mon grand-père.
Erken yaştan itibaren, gençlerine, dünya ekonomisini yöneten Yahudi atalarını takip etmeleri öğretilir. Almanya bu düzeni yeni yeni kırmaya başlamıştır.
On apprend aux jeunes à suivre l'exemple de leurs aînés, dont la domination de l'économie mondiale vient seulement d'être ralentie par l'Allemagne.
Baskı altında olmaktan özgürlüğe, gerçek bağımsızlığa.
Nous libérer de la domination. Une vraie indépendance.
Ego ve kimliğin, egemen olmak için mücadelesi.
L'égo contre l'identité qui luttent pour la domination.
Sadece Amerika şehrinin egemenliğini ele geçirmek istiyorum!
Je veux juste domination totale d'une grande ville américaine!
-... dünya hakimiyeti...
- domination du monde.
- Dünya hakimiyeti mi?
- Domination du monde?
En azından bana dünyayı ele geçirme planlarını anlatsan.
Au moins, donnez-moi les détails de votre plan de domination du monde.