English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Doğal olarak

Doğal olarak Çeviri Fransızca

2,014 parallel translation
First Lady, son 8 aydır kendisini koruyan adamın kocasına suikast yapacağına doğal olarak inanmak istemez.
Naturellement, la première dame ne veut pas croire que l'homme qui la protège depuis huit mois essaie d'assassiner son mari.
Doğal olarak, o işte benim için para yoktu.
Mais cela ne me rapporte rien, bien entendu.
Doğal olarak bir Fransız gemisi, Amerikan bayrağı çekmek için kaydını değiştirip Havana'dan şeker alacak.
Typiquement, un vaisseau français... change d'enregistrement pour battre le pavillon américain... et prend son chargement de sucre à La Havane.
Doğal olarak senin adına ben aldım.
- Evidemment, j'ai accepté pour toi.
Biz doğal olarak İngilizler olacağız. Siz, cimri mikroplar... Fransızlar olacaksınız.
Nous, bien sûr, nous serons les Anglais, et vous, sales vermines galeuses, vous serez les Français.
Doğal olarak.
Naturellement.
Bunu öğrendiğim zaman, doğal olarak onu öldürmek istedim.
Quand je l'ai découvert, j'étais en colère.
İrtibata geçtiğimde, bilgi vereceğim size doğal olarak.
Bien sûr, je vous ferai savoir dès que je les aurai en ligne.
Doğal olarak ayrı bir bedel karşılığı, kendi cevherlerimin de nakledilmesini isterim.
Naturellement, moyennant paiement, j'aimerais avoir un accès pour transporter mon propre minerai.
Sen Demi'sin, doğal olarak, ve Taylor da deri suratlı atlara fısıldayan adam.
Tu es Demi, naturellement et Taylor le sado qui parle aux chevaux.
İnsanlar artık o kadar çok bilgiyle donatılıyorlar ki her tarzdan o kadar çok şey görüyorlar ki doğal olarak, gerçek yetişkinlik biraz gecikiyor.
Aujourd'hui, les gens sont bombardés par tant d'informations, tant de données de toutes sortes. Par conséquent, le véritable âge adulte est retardé.
Ancak gemileri doğal olarak organik.
Cependant, les vaisseaux sont de nature organique.
Aileler için doğal olarak üzüntümü dile getirmek isterim. Ama aynı zamanda bu konuda herhangi bir niteliği veya tecrübesi olmayan kişiler hüküm vermekten kaçınmalılar.
Je comprends naturellement que ces familles aient besoin de soutien, mais je crois aussi que les personnes n'ayant ni les qualifications requises, ni l'expérience de ces choses devraient s'abstenir de juger.
- Doğal olarak.
- Naturellement.
Doğal olarak sevgilim.
Je suis très vieux jeu.
- Çok ince bir çizgi vardır. - Çoğu doğal olarak paranoyaktır. Bu köstebek avı da tuz biber ekti.
Vous voyez, la plupart de ces personnes ont une tendance naturelle à la paranoïa, et cette chasse à la taupe n'a rien arrangé.
Bir aşı geliştirdim Doktor McKay gibi doğal olarak gene sahip olmayanların kullanmasını sağlıyor...
J'ai développé une thérapie qui permet à ceux qui ne possède pas naturellement le gène, comme le docteur McKay, de pouvoir les utiliser aussi.
Doğal olarak ters olduğun bir maddeye karşı mücadele veriyorsun ama üstesinden geleceksin.
Tu travailles avec ton contraire naturel. Mais tu finiras par y arriver.
Doğal olarak, en uzun süre konuştukları adam şerif Tom Underlay'di.
Etonnamment, le type avec qui ils ont le plus parlé était le Shériff Tom Underlay.
. - Son sürprizinde, kovulmuştum. Doğal olarak gerginim.
- La dernière surprise c'était, que je me fasse virer, alors naturellement je suis anxieux.
Doğal olarak dünyevi işler önce gelir.
Bien entendu, les affaires avant tout.
Doğal olarak, ben gidince, yetkili sen olacaksın.
Quand je serai parti, tu seras le chef.
Bu da doğal olarak mezuniyetimi biraz geciktirdi.
J'en prends une douzaine par an... C'est plus long que prévu.
Doğal olarak, bunu daha önceden seks uyumun olan biriyle yapmak istersin. Uyum...
Naturellement, on le recherche avec qui on a un rapport sexuel.
Güven doğal olarak oluşan bir şey değil bende ama yemin ederim ki çabalıyorum.
Ca ne vient pas naturellement, mais j'essaye de ne pas agir naturellement. Je te le jure.
Ve sende doğal olarak benim dahiyane, gezegeni vejetaryenleştirme planımı engellemek için küçük korku dükkanıma geldin.
Et naturellement, tu es venu dans ma Petite Maison des Horreurs pour déjouer mon ingénieux complot pour repeupler la planète avec de la végétation.
Doğal olarak arşidükten söz ettiklerini sandım.
Eh bien, naturellement, j'ai pensé qu'ils faisaient référence à l'archiduc.
Doğal olarak ben çok kızgın bir çocuktum,..
Naturellement, j'étais un enfant très colérique.
Beden doğal olarak kendi içgüdülerini izler, Bu sanırım kendimizdekileri kontrol etmeyi zorlaştıran kısım.
Le corps suit naturellement ses impulsions, ce qui, je crois, rend si difficile pour nous de contrôler les nôtres.
Doğal olarak değil.
Pas de manière naturelle.
Doğal olarak, bilimsel yöntemler bile değişebilir. Ve değiştikçe, gelecek de değişir.
Il va sans dire que même les méthodes de la science sont en proie au changement, et lorsqu'elles changent, le futur change également.
Donovan doğal olarak.
Donovan avec son don naturel.
Onu öylece bırakıp doğal olarak ölmesine izin vermemiz gerektiğini söyledi.
Et il m'a dit qu'on devait le laisser, qu'il mourrait naturellement.
O gün, Robin ilk defa ailemle tanışacaktı doğal olarak ikimiz de biraz gergindik.
Ça allait être la première fois que Robin rencontrait mes parents, alors on était tous les deux un peu nerveux.
Progesterone hormonu hamilelik sırasında doğal olarak yükselir, fakat teoride birşey yutman gerekirdi.
Eh bien, la progestérone augmente naturellement pendant la grossesse, mais en théorie, elle pourrait être ingérée.
Hepimiz doğal olarak kendimizden güçlülerle yüzleşmek zorunda kalırız.
On doit tous faire face à quelqu'un de plus puissant.
Bu çukurun doğal olarak mı yoksa inşa hatasından mı oluşacağını bilmeliyiz.
Et il faut savoir si cet effondrement est naturel, ou s'il résulte d'un défaut de construction.
Yetişkinler, doğal olarak basit şeyleri dahi çok zor hale getirirler.
Les grands rendent naturellement compliqué ce qui est simple.
Doğal olarak iş gezileri, rapor hazırlama telefon görüşmeleri.
Je faisais des missions, des rapports... Mais en fait, mon boulot, c'était de m'incliner.
Bak, geçen gece yatağında olan doğal olarak bir sınır ihlaliydi.
Ce qui s'est passé dans ton lit était bien sûr une violation.
Antrenmandan mı geliyorsun yoksa doğal olarak mı bu kadar damarlısın?
Tu viens de faire de la muscu ou tu es naturellement veineux?
Doğal olarak herkes böylesi bir katliamdan kimin sorumlu olabileceğini sormaya başlamıştı.
Naturellement, tout le monde se demanda qui pouvait être responsable d'un tel carnage...
Üzgün kafası karışık ve doğal olarak çok utanmış.
- Non. Elle est bouleversée, perdue, et morte de honte.
o'nun... Doğal olarak!
Le sien, naturellement!
Doğal olarak, generaller kazanmak istiyor.
Après 2 ans de guerre, il a y plus de violence que jamais.
Bitirirken, bugünün bu ulusun görebileceği en büyük Amerikalar'dan birinin anısına... doğal bir yas günü olarak geçirilmesini rica ediyorum.
Enfin, je voudrais que notre pays observe un jour de deuil national en l'honneur de l'un des plus grands Américains que la nation portera jamais.
Doğal olarak.
Bien sûr.
Doğal olarak, geri almak isterim.
Naturellement, j'adorerais le récupérer.
Yasal olarak onu benim yapmak dünyadaki en doğal şeymiş gibi geliyor.
Le faire devenir légalement mien me semble tout à fait naturel.
Hiçbir ispatım yok, ama bu en doğal sonuç olarak görünüyor.
Rien n'est sûr mais c'est le plus plausible.
Teknik olarak, çok iyi bir fırsatsın. Paran var, statün var, doğal gür saçların var, düzgün bir takımın var.
Vous avez de l'argent, du prestige, des cheveux épais, une bonne allure.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]