Elimden geleni yaptım Çeviri Fransızca
964 parallel translation
Elimden geleni yaptım.
J'ai fait ce que j'ai pu.
Bugün onu orada gördüğümde ona aklımdan geçenleri söylemek için elimden geleni yaptım.
- Mais non! Es-tu heureux avec moi?
- Bulmak için elimden geleni yaptım.
- J'ai tout essayé pour la retrouver.
O beni öldürmeden, ben onu öldüreyim diye elimden geleni yaptım.
J'ai voulu le tuer avant qu'il ne me tue.
Elimden geleni yaptım ama bu iş yürümüyor.
J'ai essayé, ça rime à rien.
Onun için elimden geleni yaptım.
J'ai tout fait pour le sauver.
Ben elimden geleni yaptım. Eminim, Bay Furusawa mutlu olmuştur.
Et les gens aussi, je peux les regarder en face.
Yine de, elimden geleni yaptım.
Tu sais, j'ai fait de mon mieux.
- Elimden geleni yaptım. Tabii.
Ah dis, j'essaye de mon mieux.
Gece gündüz onu korumak için elimden geleni yaptım yine de onu boş bir sokakta ele geçirdiler.
J'étais là, jour et nuit, mais ils l'ont trouvé dans une ruelle vide.
Elimden geleni yaptım.
De mon mieux?
"Elimden geleni yaptım."
De mon mieux!
Sizi bulmak için elimden geleni yaptım.
J'ai essayé de vous retrouver. En vain.
Şöyle. Bugüne kadar sizin için elimden geleni yaptım. Gazetelerde sizi övdüm.
J'ai fait de mon mieux pour vous blanchir dans mon journal.
Tanrı ve insanlık adına elimden geleni yaptım.
Jane, j'ai fait tout ce que Dieu et l'humanité exigeaient. Je cherchais une femme que j'aurais pu aimer, le contraire de cette furie. J'ai fui.
Yardım etmek için elimden geleni yaptım, ama standartlarımızı korumalıyım.
J'ai fait tout mon possible pour l'aider mais je dois maintenir nos critères.
Özür dilerim. Elimden geleni yaptım.
Je regrette, j'ai fait ce que j'ai pu.
- Ben elimden geleni yaptım.
J'ai fait tout ce que je pouvais.
- Duke, elimden geleni yaptım ama...
- Oh, Duke, j'ai essayé mais...
Kısa bir bildiri için elimden geleni yaptım.
- Vous l'avez?
Elimden geleni yaptım.
J'ai fait de mon mieux.
Onun için elimden geleni yaptım Steve.
J'ai fait tout ce que j'ai pu pour lui.
- Elimden geleni yaptım.
J'ai fait de mon mieux.
- Elimden geleni yaptım.
- Autant que possible.
Elimden geleni yaptım.
Vraiment, j'ai essayé.
Elimden geleni yaptım. Emir gelene kadar karşı durdum.
Je me suis battu tant que j'ai pu, mais j'en ai reçu l'ordre.
" Bu çocuk için elimden geleni yaptım.
" J'ai fait tout ce que j'ai pu avec lui.
İyi bir cümle düşünmek için elimden geleni yaptım.
J'ai essayé de trouver une bonne phrase.
Savaşta elimden geleni yaptım. Neden onlar ölmüyor?
Je me suis battu au front.
Öyle hissetmemesi için elimden geleni yaptım.
J'ai fait tout ce que j'ai pu pour compenser ce manque.
Elimden geleni yaptım, ama sanırım kâfi gelmedi.
J'ai fait de mon mieux, mais ça n'a pas suffi, je le comprends.
Elimden geleni yaptım.
J'ai fait tout mon possible.
Zavallı Bourdenave. Elimden geleni yaptım.
Ma pauvre Bordenave, j'ai fait ce que j'ai pu.
- Elimden geleni yaptım.
- J'ai fait de mon mieux.
Sana sadakatle hizmet ettim yüce tanrı, elimden geleni yaptım.
Je t'ai servi fidelement, o dieu, a mon humble maniere.
Elimden geleni yaptım ama hiç umut yoktu.
J'ai fait tout ce que j'ai pu, mais c'était sans espoir.
Sebastian yeni ölmüştü, hastaydım ama elimden geleni yaptım. "Bir hemşire ile doğruca eve gönderin" dedim.
Sébastien venait de mourir mais j'ai fait ce que j'ai pu... et l'ai fait rapatrier avec une infirmière.
Elimden geleni yaptım.
C'était le mieux à faire.
Bu yüzden itibarını sarsmak için elimden geleni yaptım.
J'ai fait en sorte de vous discréditer.
- Ben elimden geleni yaptım.
- J'ai fait mon possible.
Tanrı biliyor ya, öğrenilmemesi için elimden geleni yaptım.
Dieu sait que j'ai tout fait pour vous en empêcher.
Bunu kolaylaştırmak için elimden geleni yaptım.
J'ai tout fait pour vous faciliter la tâche.
" Onu mutlu etmek için yaptım elimden geleni
" Et j'ai tout fait pour lui plaire
Elimden geleni yaptım, ama...
J'ai fait tout ce que j'ai pu...
Elimden geleni yaptım.
Je ne puis faire mieux.
- Elimden geleni yaptığımı düşünmüştüm ama keyif alıyorum.
Je fais de mon mieux et ça me plaît.
Ama yine de elimden geleni yaptığımı söyleyeceğim. Bak, bu adam bir gemi ile geldi.
Je fais déjà ce que je peux.
Elimden geleni yaptım.
On fait ce qu'on peut.
- Üzgünüm, elimden geleni yaptım.
- Je fais de mon mieux.
- Elimden geleni yaptım, ama ısrar etti.
J'ai fait de mon mieux, mais elle a insisté.
Son fiyatım bu. Kardeşim, elimden geleni yaptım.
C'est mon prix.