English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Ellerini uzat

Ellerini uzat Çeviri Fransızca

216 parallel translation
Ellerini uzat.
Donnez-moi vos mains.
Peki, ellerini uzat.
Tends les mains, gros malin.
Gözlerini kapat, ellerini uzat.
Ferme les yeux et tends les mains.
Arkanı dön ve ellerini uzat.
Tendez-moi les mains.
Ellerini uzat.
Et tends les mains.
Ellerini uzat.
Tendez les mains.
Sana ellerini uzat dedim. Beni duydun.
Tendez les mains!
Ellerini uzat.
Montrez vos mains.
Ellerini uzat.
Montrez-moi vos mains.
Demir parmaklıkların arasından ellerini uzatıp... ağlayarak yalvarıyorlardı.
Et leurs mains passaient à travers les barreaux... ils criaient et ils suppliaient.
Arkanı dön ve ellerini uzat.
Tournez-vous.
Bir şeyler yapmalıydım. Ellerini uzat.
Je devais bien faire quelque chose.
Ellerini uzat.
Donne tes mains.
Asla gelmeyecek bir yardım için, onların hepsi ellerini uzatıyorlar.
Ils demandent de l'aide qui ne viendra jamais.
Alexander rüyasında senin çok yakında göründüğünü söylüyor... ellerini uzatıverse sana dokunabilirmiş..
Alexandre dit que dans ses rêves, tu semblais être très près. S'il allongeait son bras, il pouvait te toucher.
- Ellerini uzat bana.
Donne-moi tes mains!
Gözlerini kapa ve ellerini uzat.
Maintenant, ferme les yeux, tends les mains.
Ellerini uzat.
Tendez vos mains.
Anahtarlar. Ellerini uzat.
Les clés, et tes mains.
Ellerini uzat.
Ies mains en l'air!
Bacaklarınla tutun, ellerini uzat.
Serre bien tes jambes et lâche avec tes mains.
- Hayır! Ellerini uzat dedim!
Montre-moi tes mains!
Pekâlâ yakışıklı. Ellerini uzat.
Pour une erreur, pour un faux pas dans la vie?
Haydi, ellerini uzat.
Passe les mains.
Ellerini uzat dostum.
- Passez-moi les commandes.
- Ellerini uzat.
- Donnez-moi vos mains.
Bana ellerini uzat.
Donnez-moi votre main.
Ellerini uzat.
Rapproche tes mains.
Saçmalama. Şimdi ellerini uzat.
Ne fais pas l'imbécile!
Aynaya dön, ellerini uzat, gücü hisset.
Tends les mains vers le miroir. Ressens le pouvoir.
Ellerini uzat.
Montre tes mains.
- Ellerini uzat.
- Tendez les mains.
Ellerini uzat ve yakala.
Tu tends les bras et tu l'attrapes.
Ellerini uzat.
Et en vitesse!
Uzat ellerini.
Montre tes mains.
Uzat şu ellerini!
Pose tes mains sur ses épaules!
Sonra o şerefsiz çenesini açtığında... zavallı kafanı kapmaya çalıştığında... ellerini aşağıya şimşek gibi uzatıyor!
Après, quand la bête ouvre la gueule... pour te mordre... tu fourres ta main dans sa gueule à la vitesse de l'éclair - Ho!
Uzat ellerini şöyle taşın altına
Passe la main dessous.
Bir ağacın tepesinde, bugün de olduğu gibi, ellerini büyük bir coşkuyla kirazlara uzatıyor.
Dans l'arbre, il tendait le bras vers les cerises, exalté comme aujourd'hui encore,
O yüzden hep ellerini öne uzatıyor...
C'est pourquoi il le recouvre.
Küçük Midori, ellerini uzat bakalım.
Petite Midori, donne tes mains.
Ellerini uzat bana.
Tiens ça!
- Uzat kahrolası ellerini!
Tes mains, putain!
Hadi bakalım. Uzat ellerini.
Allez, donne tes mains.
Uzat ellerini anne.
Donne nous tes mains, maman. Allons, maman.
- Ellerini uzat!
- Vos mains!
Ellerini ileri uzat. Süpermen gibi.
Tends les bras devant toi, comme Superman!
Ellerini kamyona uzat.
Les mains sur le fourgon.
Ellerini ileri uzat.
Avancez les mains... comme ça
Ellerini uzat.
Donne-moi tes mains.
Uzatıyor ellerini ve kaldırıyor denizin yüzeyini, sanki bir deriymişcesine.
Il tend la main et léve la superficie de la mer comme si c'était une peau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]