Geçiktin Çeviri Fransızca
1,314 parallel translation
- Çok geçiktin.
- Tu as trop tardé.
- Geciktin.
Tu es en retard.
- Ne kadar geciktin?
Combien de retard?
Çok geciktin!
Vous êtes en retard.
GECİKTİN!
EN RETARD!
- Neden geciktin?
- Tu en as mis du temps.
Çok geciktin.
Il est plutôt tard.
- Ne için geciktin?
Retard pour quoi?
Geciktin. Saat ikide fıskiyede buluşacaktık.
T'es en retard, on avait dit deux heures à la fontaine
Neden geciktin?
T'es en retard
- Biraz geciktin, Bella. - Affedersin.
- Tu es en retard, Bella.
- Yarım saat geciktin.
Tu as 30 minutes de retard.
Neden bu kadar geciktin?
Pourquoi es-tu en retard?
- Neden bu kadar geciktin?
T'en as mis du temps
Bugün geciktin, János.
Tu es en retard, Janos.
Elliot, geciktin.
Oui. Elliot, t'es en retard.
- Geciktin. - Doğru.
- T'es en retard.
Geciktin.
Tu arrives tard.
Geciktin mi? Sahi mi? Fark etmedim.
- On n'avait pas remarqué.
Sen... geciktin.
Tu... Tu es en retard.
- Buradasın, ama yarım saat geciktin.
- Oui, mais avec une demi-heure de retard.
- Bir yere mi geciktin?
- Oui. Un rendez-vous?
Geciktin.
Tu es en retard.
Niye geciktin?
Qu'est-ce qui vous a retardé?
Bender, üç saat geciktin.
Tu as 3 heures de retard.
Bu akşam eve dönerken geciktin.
Tu es rentrée tard, ce soir.
- Geciktin.
- Que Dieu te bénisse
Sen... Sen 2 saat geciktin.
Tu as 2 heures de retard.
Neden bu kadar geciktin?
Il t'en a fallu du temps!
Neden düğünümüze bu kadar geciktin?
Pourquoi es-tu en retard à notre mariage?
- Geciktin.
- Tu es en retard.
- Üç saat geciktin!
3 heures de retard! J'ai raté mon rendez-vous.
30 saniye geciktin.
30 secondes de retard.
Tanrım, geciktin!
Lizzie, t'es en retard!
Neden bu kadar geciktin?
C'est à cette heure-ci que tu rentres? Où étais-tu?
- Geciktin.
- Vous êtes en retard.
anlamakta geciktin ama, iki dilek hakkını bir aptal gibi kullandın
Tu réalises trop tard Que tu as gaspillé deux voeux
Neden geciktin, üssün yolunu mu kaybettin?
Tu trouvais pas la base?
Neden geciktin?
Pourquoi rentres-tu si tard?
Tatlım, geciktin. Üzgünüm.
- T'es en retard.
Neden bu kadar geciktin?
Pourquoi as-tu tardé autant?
Geciktin, beş dakikan var.
Vous êtes en retard, il vous reste cinq minutes.
Neden geciktin bu kadar?
Qu'est-ce qui t'amène si tard?
Neden bu kadar geciktin?
Qu'est-ce qui t'amène si tard?
Niye bu kadar geciktin?
- Tu es bien en retard.
- Neden bu kadar geciktin?
- Tu faisais quoi tout ce temps?
- Niye geciktin?
- Hey Clark, et le chargement?
Üç saat geciktin.
- T'as trois heures de retard.
- Geciktin, baba.
Tu es en retard.
- 1.5 saat geciktin!
- Tu as 1 h de retard.
Lipman, geciktin.
- LIPMAN, - Vous êtes en retard.
geciktin 152
geciktiniz 43
gecikme 24
geciktim 283
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiniz 43
gecikme 24
geciktim 283
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58