English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Gidip alayım

Gidip alayım Çeviri Fransızca

759 parallel translation
Kızı gidip alayım.
Je l'amène là-haut.
Gidip alayım.
Je vais le chercher.
Gidip alayım.
Je vais en chercher.
İyi ki valizimi açmamışım. Gidip alayım.
Heureusement que je n'avais pas défait mon sac!
Gargaramız bitti gibi. - Gidip alayım. - İyi.
J'irai acheter de quoi faire les gargarismes.
Gidip alayım.
- Allez, allez.
- Teşekkürler, gidip alayım.
Je vais la chercher. Je l'ai prise.
Gidip alayım bari.
Je vais... Appelle.
Gidip alayım.
Je vais les chercher.
İstersen ben gidip alayım.
Et je ferai ta valise. En général, ce n'est pas ton fort.
- Gidip alayım.
- J'aimerais en acheter.
Bırakın da gidip düdüğümle şapkamı alayım.
Elle m'a coûté 3 shillings. Laissez-moi récupérer ma pipe et mon chapeau.
Ben gidip bir reçete daha alayım.
Je cours chercher encore de ce remède!
Bakar mısın? Gidip eşyalarını alayım.
Madame... je suis désolée mais je dois aller chercher des affaires.
Gidip kolonyayı alayım.
Je vais la chercher.
Peki o zaman, gidip dondurmalı gazoz alayım bari.
Alors, je vais manger une glace.
Ben gidip bayan Burgoyne ve yaşlı adamı alayım
On a déjà eu des problèmes. Emmenez-le.
Gidip başka bir içecek daha alayım.
- J'ai soif. - J'y vais aussi. Viens.
- Hayır, ama gidip bir manto alayım.
- Je vais chercher un manteau.
Gidip eşyalarımı alayım.
Très bien. Je vais chercher mes affaires.
Gidip birşeyler alayım.
Je vais acheter ce qu'il faut.
Gidip şapkamla montumu alayım.
Je sors mon chapeau et mon manteau.
Eve gidip Laboratuvarımdan eşyalarımı alayım.
Il faut que j'aille chercher ce qu'il faut à mon laboratoire.
Gidip oğlumu alayım.
Je vais retrouver mon fils.
Odama gidip bir iki eşyamı alayım, sonra seninle lobide buluşuruz.
Je vais chercher des affaires. On se retrouve dans le hall.
Ben gidip Sandra'yı alayım.
Je vais chercher Sandra.
- Gidip tabağımı alayım.
Je reviens.
Tek başına yolu bulamaz, ben gidip onu alayım.
Il va se perdre, je retourne le chercher.
Gidip eşyalarımı alayım Mark.
J'arrive.
Gidip eşyaları alayım.
Je vous en choisis un gras.
Ben gidip dergi alayım.
Et si j'allais vous chercher des magazines?
Gidip bir bilet alayım hemen, 10 tane!
J'achète un, deux, trois, dix billets!
Gidip yemeklik bir şeyler alayım.
Mais dis donc, si tu veux déjeuner à midi..... Il est temps que j'aille faire les courses
Diyorum ki gidip mahzenin anahtarını alayım.
Je vais chercher la clé de la cave.
Gidip eşyalarımı alayım.
Je vais chercher mes affaires.
Gidip şapkamı ve paltomu alayım.
Je vais aller chercher mon chapeau et mon manteau.
- Gidip biletimi alayım.
Je prends mon billet.
Gidip bir mendil alayım.
Je vais chercher un mouchoir.
Gidip özel istekamı alayım.
Je vais chercher ma spéciale.
Gidip bilgi alayım.
Je vais aux renseignements.
Önce eve gidip bir duş alayım.
- Et je dois passer chez moi pour m'habiller.
Sen nöbeti devral, yaşlı beygir, gidip bir şişe daha alayım.
Restez là, vieux renard, je vais chercher une autre bouteille.
- Gidip köşeden alayım mı?
J'avais vraiment envie d'une bière.
- Gidip bira alayım. - Ben giderim.
Je vais aller chercher de la bière.
Gidip sana dergi alayım.
Oui, je vais te chercher ce magazine.
Peki... gidip kızları annemden alayım mı?
Est-ce que je dois aller chez maman reprendre les filles?
- Ben gidip ve Generali alayım.
- J'averti le Général.
Hayır, lokantayı sizin seçmenizi istiyorum ben de gidip çeki alayım.
Choisissez le restaurant et c'est moi qui régale.
Buz yok. Gidip mutfaktan alayım.
Je vais chercher de la glace à la cuisine.
Gidip şu testleri alayım.
Oui, je vais les chercher.
Ben gidip anahtarları alayım.
Je vais chercher les clés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]