Görüyor musunuz Çeviri Fransızca
2,102 parallel translation
Güçlü kalp atışlarını görüyor musunuz?
Vous voyez le battement de cœur?
Fakat gözündeki minik pırıltıyı görüyor musunuz?
Tu vois cette lueur dans son œil?
Bir şey görüyor musunuz?
Vous voyez quelque chose?
Görüyor musunuz nasıl zeminden birden açılıyor ve içinden bir kol çıkıyor. Güç ve azimin kolu.
Regardez comment s'ouvre le sol pour en faire sortir un bras puissant et rempli de détermination.
Görüyor musunuz?
Vous voyez?
- Ne yaptığını görüyor musunuz?
- Vous voyez ce qu'il fait?
Bu tipleri görüyor musunuz? Onların espri anlayışı benimkine hiç benzemez.
Vous voyez, Linus et Lump là, ils n'ont pas le même sens de l'humour que moi.
Harfleri görüyor musunuz?
Vous voyez? Ces lettres...
- Plaka yok ama benim gördüğümü siz de görüyor musunuz?
Pas de plaque, mais... vous voyez ce que je vois?
İki ayrı darbe noktası olmasını anlayamıyorum. Şu plastik parçalarını görüyor musunuz?
Je ne comprends pas comment il peut y avoir deux points d'impact.
Yanak kemikleri üzerindeki şu çıkıntıları görüyor musunuz?
Regardez ces saillies le long de la joue?
Tekneyi görüyor musunuz?
Il y a un bateau!
Beni görüyor musunuz?
Vous me voyez?
Şunu görüyor musunuz?
Vous voyez ce type?
Batı rüzgârı ne kadar güçlü görüyor musunuz?
Voyez si le vent souffle de l'est?
Şurayı görüyor musunuz?
Voyez-vous celle-là?
Şu yeşil arabayı görüyor musunuz?
Vous voyez cette voiture de sport?
Görüyor musunuz?
Vous le voyez?
Görüyor musunuz şunları? Görüyor musunuz çocuklar?
Vous voyez ces petits?
Şu tipleri görüyor musunuz?
Vous voyez ces deux-là?
Ne yaptığını görüyor musunuz?
Pouvez-vous voir ce qu'il est en train de faire?
Görüyor musunuz?
Hé regardez?
Hörgücünü görüyor musunuz? Dili dışarıda mı onun?
Vous repérez les bosses et la langue?
Bunu görüyor musunuz?
Vous voyez ça?
Şunu görüyor musunuz?
Vous avez vu?
Görüyor musunuz?
Vous les voyez?
Direkleri görüyor musunuz?
Vous voyez les poteaux?
- Klimayı görüyor musunuz? - Neden?
- L'air conditionné.
- Gitmem gerek. - Memnun oldum. Şuradaki tırı görüyor musunuz?
J'ai parlé à son avocat et à son publiciste.
Onun böbrek hastası Bay Brinkley'i görüyor musunuz?
Vous voyez son patient, venu pour un rein?
Şu üç yıldızı görüyor musunuz?
Vous voyez ces étoiles?
Şunun boyutlarını görüyor musunuz?
Vous avez vu comme c'est grand? - Vous voyez ça?
- Tepedeki çemberi görüyor musunuz?
Vous voyez ce cercle en haut?
- Ne olduğunu görüyor musunuz? - Alo? Ah, hayır!
Tu vois ce que t'as fait?
Bir şey görüyor musunuz? TREVOR ANDERSON ELBOMBACI
Tu vois quelque chose?
Ne demek istediğimi görüyor musunuz?
Vous voyez?
Neler olduğunu görüyor musunuz?
Vous voyez?
Gökyüzüne bakın. Ne kadar mavi olduğunu görüyor musunuz?
Vous avez vu comme le ciel est bleu?
- Aman Tanrım. Şunu görüyor musunuz? - Kurdeşen mi bu?
Vous voyez ça?
Şu bulutları görüyor musunuz?
Voyez-vous ce nuage?
Şunu görüyor musunuz?
Vous voyez ça, là-haut?
Beni Ranço'ya yönlendiren oydu. Şunu görüyor musunuz?
Il m'a conduit à Rancho, regardez.
Şu binayı görüyor musunuz?
Tu vois cet immeuble?
Bunu görüyor musunuz?
Est-ce que nous voyons ceci?
- Görüyor musunuz?
- Vous voyez?
Gebelikten mi, yoksa siz de sık sık garip rüyalar görüyor musunuz?
Est-ce la grossesse ou vous aussi vous faites souvent des rêves étranges?
Şuradaki iğneyi görüyor musunuz?
Cette aiguille...
Şunu görüyor musunuz?
Vous voyez ça?
Görüyor musunuz?
Vous pouvez le voir?
Rest. Görüyor musunuz?
Call?
Bunları görüyor musunuz?
Vous voyez ça?
görüyorum 679
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorum ki 81
görüyorsun 561
görüyor musun 747
görüyorsunuz 374
görüyorsun ya 140
görüyoruz 16
görüyormusun 34
görüyorsunuz ya 100
görüyorsun işte 24
görüyorum ki 81