Güneydoğu asya Çeviri Fransızca
105 parallel translation
Güneydoğu Asya'yı avucumun içi gibi bilirim.. ... ama daha önce hiç gelmedim buraya.
Pourtant, je connais bien les Indes.
Güneydoğu Asya'ya gideriz.
Vers les Indes orientales.
Yapıyorum çünkü Birleşmiş Milletlere inanıyorum ve Güneydoğu Asya ve...
Parce que je crois aux Nations unies, à l'Asie du Sud-Est et...
İngilizler, Hollandalılar ve Fransızlar Avrupa'daki ordularını güçlendirmek için... Güneydoğu Asya'dan kuvvetlerini geri çekiyorlar.
Les troupes anglaises, hollandaises et françaises se retirent... d'Asie pour rentrer en Europe, en renfort.
Güneydoğu Asya için standart bir üniforma.
L'uniforme standard en Asie.
Çağdaş ve etkin güçleriyle bu kuvvetler,... güneydoğu Asya'ya şüphesiz asayiş getirecektir.
Ces forces combinées à la puissance des armements modernes apporteront la paix dans le sud-est asiatique.
Bu şey olduğunda, Güneydoğu Asya'nın politik yapısını değiştirebilir.
Quand ça éclatera, ça changera la face politique de l'Asie du sud-est.
Güneydoğu Asya'da bu tür bir çok insan var, bir lider arıyorlar, ruhsal disiplin, ya da bu tür şeyler.
Elles sont nombreuses en Asie du Sud-Est à la recherche d'un gourou, de spiritualité.
Mesela, eğer Güneydoğu Asya nükleer bir saldırı sonucu yok olursa Norm, bir yerfıstığını burnu ile Bolyston Caddesi'ne kadar itlemeli.
Si une bombe atomique venait à rayer l'Asie du sud-est de la carte, Norm remonterait Boylston Street en poussant une cacahuète du nez.
Çok eski bir kabile geleneği. Güneydoğu Asya kökenli olduğunu sanıyorum.
C'est une vieille coutume tribale de l'Asie du Sud-Est, je crois.
Baban liseden sonra öğretmenlik yapmaya başladı. Yine de bir üniversite diploması vardı. Bundan önce Güneydoğu Asya'ya gitti.
Ton père enseignait et il est tout de même entré à l'université.
Güneydoğu Asya'dan mı?
Elle l'a envoyée d'Afrique du Sud?
Annem bu yeşim taşını Güneydoğu Asya'dan getirdi.
Ce jade a été ramené par ta grand-mère de Malaisie.
Egzotik Vietnam'ı görmek istiyordum. Güneydoğu Asya'nın incisini.
Je voulais voir le Vietnam exotique, perle de l'Asie du Sud-Est.
Şu anda Güneydoğu Asya'dasın.
Vous etes au Vietnam, ici!
Lung 15 sen evvel Güneydoğu Asya'daki sahte para işlerini Lung yönetiyordu.
Il y a 15 ans, il dirigeait le trafic de fausse monnaie de l'Asie du sud-est.
Kökeni Güneydoğu Asya, Endonezya.
" Habitat : Asie du Sud-Est, Indonésie.
Bu kültür Güneydoğu Asya'ya yayılıyordu.
La culture s'est propagée en Asie du Sud-Est, cette étrange culture américaine de l'époque,
Kennedy'nin Güneydoğu Asya'da savaşmayacağını 1961'den beri biliyorlardı.
Dès 1961, ils savaient que Kennedy ne ferait pas la guerre en Asie.
7'ci dan tekvando, 8'ci dan aykido 9'cu dan karate, 10'cu judo ve iki defa Güneydoğu Asya'nın güreş şampiyonudur.
Il est 7e dan de Taekwondo, 8e dan de Hopkido, 9e dan de Karaté, 10e dan de Judo, et double champion de lutte dans l'Asie du Sud-est, n'est-ce pas?
Aynı zamanda 35 yıl önce yazılmış bir bulguyu da okudum Güneydoğu Asya'daki ormanlık bir bölgenin imha edilmesi hakkında.
J'ai aussi lu un rapport du même ordre écrit il y a 35 ans, concernant quelques arpents de terre dans le Sud-Est asiatique.
Shadaloo Şehri Shadaloo, Güneydoğu Asya.
Shadaloo City, Shadaloo, Asie du Sud-Est.
Henüz eğitim üssünü saptayamadık Ama Shadowloo'nun merkezi komut üsleri, güneydoğu Asya'da yoğundur.
Il semble que leurs bases soient dans le sud-est asiatique. Concentrons nos recherches dans cette zone.
Her dakika 250'den | fazla ağaç kesiliyor Güneydoğu Asya'daki yayımcılık | sektörünü tatmin etmek için.
Toutes les minutes, on coupe plus de 250 arbres arbres pour satisfaire l'industrie de l'édition du sud-est asiatique.
Güneydoğu Asya'da iki dönem görev yaptım... ve beş yıl evli kaldım.
J'ai fait deux affectations en Asie... et j'ai été marié 5 ans.
Hong Kong'un kontrolünün Çin'e geçtiği güne kadar on beş yıl boyunca Juntao Güneydoğu Asya'nın en güçlü suç lideriydi.
Jusqu'au retour de Hongkong à la Chine, Juntao a été le plus puissant criminel d'Asie du sud-est.
Güneydoğu Asya'da biraz zaman geçirmek istemişti, Böylece eski dostlarını görmek için Hong Kong'a geldi.50 bin $ iyi.
Il a voulu passer un peu de temps en Asie du sud-est, donc il est venu à Hong-Kong pour voir son vieil ami. 50.000 $!
Elimizde bir sürü bilgi var ve Ortadoğu ve güneydoğu Asya için Khrushchev ile bir çok şeyi konuşabiliriz. Doğru, haklısın.
Cela nous donne plus de poids en face de Khrouchtchev... dans le Moyen Orient et l'Asie du Sud-Est.
Güneydoğu Asya'ya geçit...
La porte vers l'Asie du sud-est.
Japonlar, Panama Kanalından Güneydoğu Asya'ya kadar Pasifik'in her yerinden telsiz mesajı gönderiyorlar.
Les Japonais inondent le Pacifique de messages. De Panama à l'Asie du Sud-Est.
Güneydoğu Asya'da mı?
L'Asie du Sud-Est?
Mesela onları Avrupa'da ya da Güneydoğu Asya'da egzotik yerlere gönder.
Envoyez-les dans des contrées exotiques, l'Europe, l'Asie du Sud-Est...
Gerris maginatus... güneydoğu Asya'ya özgü bu tür, su böceği adıyla bilinir.
Gerris maginatus. L'espèce asiatique. Nom commun, Water Strider :
Donanmayla Güneydoğu Asya'da bulunduğu iki yıl hariç.
Sauf deux ans, quand il était dans la marine en Asie.
Toksik ot ilacının 50000'den fazla doğum arızasına yolaçtığı bildirildi ve Vietnam sivilleri ve askerlerinde yüzbinlerce kanser vakasına ve Güneydoğu Asya'da görev yapmış eski Amerikan askerlerinde.
L'herbicide toxique a entraîné 50 000 anomalies congénitales et des centaines de milliers de cancers chez les Vietnamiens et dans les troupes américaines basées en Asie du Sud Est.
Buralarda bulunmaz. Güneydoğu Asya'dan gelir.
Un cobra qui ne vient pas d'ici.
Güneydoğu Asya'da da birçok insan, günde 13-14 saat çalışıyor.
En Asie du Sud-est, beaucoup travaillent 13, 14 heures par jour.
Maalesef ben Güneydoğu Asya'da doğmadım.
Désolé de ne pas être né en Asie du Sud-est.
Güneydoğu Asya'da?
En Asie du sud-est?
Güneydoğu Asya ile işe başladığına dair söylentiler var.
On dit qu'il a commencé à faire des affaires avec l'Asie du sud-est.
- Güneydoğu asya da okudum çok şanslıyım di mi.
Asie du Sud-Est. Pas de bol...
Görünüşe göre, Güneydoğu Asya toplumlarında, onun erkeklik gücünü artırdığına inanılır.
Apparemment, dans la communauté du sud-est asiatique, des hommes croient que cela accroît leur virilité.
- İki hastalık da güneydoğu Asya'ya özgü.
Ce sont 2 maladies endémiques de l'Asie du Sud-Est.
Güneydoğu Asya'yı araştıralım.
Cherchons en Asie du Sud-Est.
Geç ergen, 20lerinin başında, Güneydoğu Asya'dan, çeşitli yerlerinde iç kanama vardı.
La vingtaine, du Sud-Est de l'Asie, est arrivée avec 1 sévère hémorragie interne.
Güneydoğu Asya firmaları ile pazarlık yapıyor.
Il négocie avec les compagnies asiatiques.
Benim John Doe... Güneydoğu Asya'da mı yaşıyormuş?
Mon John Doe vivait en Asie du Sud-Est?
Güneydoğu Asya, Özel Harekat.
- Tu penses que c'est Mc Cleen? Peut-être.
Bu gece radyoda ve televizyonda bana bu zamanın ayrılmasını istedim çünkü bugün savaşı sona erdirmek ve Vietnam'a ve güneydoğu Asya'ya barış getirmek üzere anlaşmaya vardığımızı duyurmak istedim.
J'ai demandé ce temps de radio et de télévision ce soir Pour annoncer qu'aujourd'hui on a conclu un accord pour mettre fin à la guerre et rendre la paix honorablement au Vietnam et à l'Asie Sud Est
Saygon'daki dedikodulara göre, Jason Bourne Güneydoğu Asya'daki en ölümcül adam ödenilen en fazla ücret için CIA'e katılmış.
Non, je ne le ferai pas.
- Ta Güneydoğu Asya'ya kadar gittik.
On a été dans le Sud-est asiatique pour rien.
asya 123
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneyden 17
güney carolina 23
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneyden 17
güney carolina 23