Her şeyi denedik Çeviri Fransızca
150 parallel translation
Her şeyi denedik, değil mi?
On a tout essayé, n'est-ce pas?
Ateş püskürtücüden matkaba kadar her şeyi denedik.
On a tout essayé, du chalumeau à la foreuse à diamants.
Onu iyileştirmek için her şeyi denedik.
On a tout tenté pour le soigner.
Bir şey değil. Onlardan kurtulmak için her şeyi denedik.
On a tout fait pour s'en débarrasser.
- Hayır, her şeyi denedik.
DOCTEUR : Non, nous avons tout essayé.
Her şeyi denedik.
Nous av ons fait le maximum.
Her şeyi denedik.
Notre chef de surveillance a eu une vie un peu comme la tienne.
Aklıma gelen her şeyi denedik.
J'ai dejà tout essayé.
Bakın, bence her şeyi denedik, ama kendimizi kandırmayalım. İçimizden biri yakalanırsa, Ruslara benzetilmemiz uzak bir ihtimal.
Si on se fait prendre, on pourra difficilement passer pour Russe.
Biz her şeyi denedik : Yalvardık, uzlaşmaya çalıştık, programlar yazdık, ama sonunda bir bok kazanamadık!
Nous avons tout essayé : on a demandé poliment, négocié, écrit des programmes, mais on a eu que dalle!
Her şeyi denedik.
On avait tout essayé.
- Her şeyi denedik.
- Nous avons tout essayé.
- Erik, kepek ezmesi, her şeyi denedik.
- Prunes, son, on a tout essayé.
Gerçekten her şeyi denedik mi?
Avons-nous tout essayé?
Her şeyi denedik ama beraber yattığımızda arkadaş kalamadığımızı anladık.
Nous avons tout essayé, mais pas moyen d'être amis en couchant ensemble.
Her şeyi denedik ama silahlarımız gemiye kilitlenmiyordu.
Nous avons tout essayé, mais aucune de nos armes ne pouvaient atteindre leur vaisseau.
Aklımıza gelebilecek her şeyi denedik fakat telepatik zararın etkisini gideremedik. Tansiyonu tehlikeli derecede düşük.
Nous n'arrivons pas à neutraliser les altérations télépathiques.
Her şeyi denedik. Hazır.
C'est notre dernière chance.
Her şeyi denedik.
On a tout essayé. Non.
Teoride iyi gözüküyor, Fakat her şeyi denedik.
Tu sais, ça paraît bien, en théorie, mais on a déjà tout essayé.
Üzgünüm. Her şeyi denedik.
Je suis désolé, nous avons tout essayé.
Her şeyi denedik, Piper.
On a tout essayé.
Makyaj kapatmadı, her şeyi denedik ama hiçbir şey işe yaramadı.
On ne peut ni le maquiller, ni l'effacer. Rien ne marche.
Homer her şeyi denedik.
Homer, on a tout essayé.
Makyajla kapatamadık, her şeyi denedik ama hiçbir şey işe yaramadı.
On ne peut ni le maquiller ni l'effacer.
Diğer her şeyi denedik ve... Hâlâ..
On a tout essayé et on n'a toujours pas...
Bu vekillerin aklını çelecek her şeyi denedik.
On a tout essayé pour convaincre les politiques.
Senin bu halini düzeltmek için aklımıza gelen her şeyi denedik, çabaladık... Ancak sana hiçbir şey işlemiyor.
On a travaillé pour réussir à te sortir de là, mais rien n'y fait, rien ne marche.
Ve ona eşlik eden tüm diğer sorunlar... Her şeyi denedik.
Et tout ce qui en découle.
Sana yardım edebilmek için her şeyi denedik. Ama artık desteğin engel olmaya başladığı bir noktaya geldik.
Nous avons tous essayé de t'aider... mais arrive un moment où le soutien devient abilitant, et nous avons tous dépassé ce point.
Bir büyü daha yapalım derdim ama her şeyi denedik.
Je veux bien jeter un autre sort, mais je crois qu'on a tout essayé.
- Düzeltmek için bildiğimiz her şeyi denedik. Ve hiç bir şey işe yaramadı. Ve şimdi...
- On a tout essayé et rien n'a marché.
Sana söyleyeyim, her şeyi denedik.
On a tout essayé, tu sais.
- Elimizden gelen her şeyi denedik.
- On a tenté tout ce qu'on a pu.
Her şeyi denedik. Tıbbi, mistik.
On a tout essayé : médical, mystique.
Her şeyi denedik.
On a tout essayé pourtant.
Her şeyi denedik.
Nous avons tout essayé.
Başka her şeyi denedik.
On n'a rien à perdre.
Her şeyi denedik. Bütün prosedürleri, tüp bebeği, her şeyi.
Un enfoiré lui paye un verre et elle pense avoir tiré le gros lot.
- Her şeyi denedik.
On a tout essayé.
- Evet, her şeyi denedik.
- Oui, on a tout essayé.
Hiç de bile Her şeyi denedik ama sen geri zekâlısın.
- Pas du tout. On a tout essayé et tu n'es qu'un idiot.
Onları kurtarmak için her şeyi denedik.
Nous avons tout tenté pour les sauver.
Her şeyi denedik her türlü ilacı...
Nous avons tout essayé, toute sorte de médications...
Her şeyi denedik zaten.
On a tout essayé.
Hastalık onu bitirdi başka kim olacak her şeyi denedik. Peki bunu kim yaptı! Hastalık!
- Mais qui l'a fini?
Bildiğimiz her şeyi denedik.
Nous avons tout essayé.
Her şeyi denedik.
On a tout essayé.
- Kitaptaki her şeyi ve fazlasını denedik.
- Nous avons tout essayé.
Her şeyi denedik.
On n'y arrive pas.
Çıkartmak için ameliyat hariç nerdeyse her şeyi denedik.
Nous avons tout essayé pour les ôter, à part l'amputation.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi biliyorum 83