Hiç duymamıştım Çeviri Fransızca
822 parallel translation
Cin ve toniği daha önce hiç duymamıştım ama meraklısı olacağım sanırım.
Je n'avais jamais entendu parler de gin tonic avant, je pense que ça va faire un carton.
— Bu şarkıyı daha önce hiç duymamıştım.
- Je n'ai jamais entendu ça.
Okapi mi? Hiç duymamıştım.
Je ne connais pas.
- Şirketinizi hiç duymamıştım.
- et jamais entendu parlé de la vôtre.
- Hiç duymamıştım.
J'avais jamais entendu ça!
- Daha önce hiç duymamıştım.
- Je n'ai jamais entendu ca.
Şimdiye dek hiç duymamıştım. Hiç duymadın mı?
- Ni même entendu dire.
- Hiç duymamıştım.
- Connais pas.
Bu şehirdeki pek çok kişiyi tanıyorum ama Jules Amthor'u hiç duymamıştım.
Je connais beaucoup de monde, mais pas lui. Petite erreur!
Bir terrierin kaçtığını hiç duymamıştım.
Un terrier, s'enfuir?
Bunu daha önce söylediğini hiç duymamıştım.
C'est la première fois que tu la chantes.
Adını hiç duymamıştım.
Je ne connaissais pas.
Bu ifadeyi kullandığını daha önce hiç duymamıştım.
"comme sur un bateau?"
Ay ışığıyla maden bulunduğunu hiç duymamıştım.
J'ignorais qu'on pouvait trouver une mine à la lumière de la lune.
Böyle konuştuğunu hiç duymamıştım.
Je ne t'ai jamais entendu parler comme ça.
- Evet, o. - Daha önce hiç duymamıştım.
- Je n'avais jamais entendu ça...
Böyle bir kuralı daha önce hiç duymamıştım.
Je n'ai jamais entendu ça.
- Bu parçayı 14 yıldır hiç duymamıştım.
que je n'ai plus entendu cet air
Bu hikâyenin bu kadar iyi anlatıldığını hiç duymamıştım.
Vous êtes un merveilleux conteur.
- Hiç duymamıştım.
- J'en ai jamais entendu parler.
Bu kadar genç evlenildiğini hiç duymamıştım.
On se marie pas si jeune!
Daha önce onları hiç duymamıştım.
Je ne connaissais pas les autres.
Tavuktan yapıldığını hiç duymamıştım.
On n'en met pas, dans un goulasch!
Bunu hiç duymamıştım.
Je n'ai jamais entendu ce mot.
Gitar çalan birini dinlemek için para verildiğini hiç duymamıştım.
Personne ne paye pour écouter un guitariste.
- Hiç duymamıştım.
- Jamais entendu parler d'eux.
Daha önce hiç duymamıştım.
Je ne connaissais pas.
Bay Dillert. Şapkayla uyuyan birini hiç duymamıştım.
M. Dillert, je n'ai jamais vu quelqu'un dormir avec un chapeau.
Ama bunu daha önce hiç duymamıştım.
- Mais je n'avais jamais entendu cela.
- Böyle konuştuğunu hiç duymamıştım, hiç. - Siz gelene kadar.
Jamais elle n'a dit cela avant votre venue.
Hiç duymamıştım.
Non, je l'ai jamais entendu.
Bunu daha önce hiç duymamıştım.
C'est nouveau pour moi.
Sesini hiç duymamıştım daha önce.
Je ne connaissais pas ta voix.
Hiç bu kadar saçma bir şey duymamıştım.
Mais tu sais le gênant c'est que... - Cette maison est...
Hiç böyle bir aksan duymamıştım.
Je ne reconnais pas du tout son accent.
İlginç. daha önce hiç Barelli'nin sesini bu kalitede duymamıştım.
C'est étrange. Barelli n'a jamais aussi bien chanté auparavant.
Hiç böyle güzel çan sesi duymamıştım.
Je n'ai jamais entendu de si bel AngéIus.
Daha önce, dürüst olmayan bir işten hiç suçluluk duymamıştım.
Je n'ai jamais commis d'acte malhonnête de ma vie.
Hiç böyle bir ses duymamıştım.
Je n'ai jamais entendu une corne pareille.
Ama hiç böyle bir ses duymamıştım. Bir kadının ölüm sesi hariç.
Mais je n'avais entendu un son pareil que lorsqu'une femme mourait.
Belki söylememeliyim ama hiç böyle muhteşem bir horlama duymamıştım.
Je ne devrais rien dire... mais... Quel beau ronflement!
Hiç böyle şey duymamıştım.
C'est la première fois que je vois ça.
- Daha önce güldüğünü hiç duymamıştım.
Je ne connaissais pas votre rire.
Hiç bu kadar bencilce bir şey duymamıştım.
Quel égoïsme!
Emin olun, resmi bir görevden alınmaktan hiç böyle mutluluk duymamıştım.
Croyez que je ne me suis jamais senti plus soulagé.
Hiç böyle bir şey duymamıştım!
Ça, c'est trop fort.
Miles, hiç bu kadar güzel bir şey duymamıştım.
Miles, je n'ai jamais rien entendu d'aussi beau.
Hayatımda hiç bu kadar anlamsız bir şey duymamıştım.
Je n'ai jamais entendu pareille sottise de mon existence.
Seni hiç bu kadar yakından duymamıştım.
Tu ne m'as jamais entendue de si près.
- Hiç böyle birşey duymamıştım.
- C'est complètement aberrant.
Hayatımda hiç bu kadar palavra duymamıştım.
Jamais je n'ai entendu un tel tissu de mensonges!
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç dert değil 31
hiç değil 97
hiç düşünmedim 35
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç dert değil 31
hiç değil 97
hiç düşünmedim 35