English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Iki kart

Iki kart Çeviri Fransızca

381 parallel translation
Bana iki kart ver.
Donne-moi deux cartes.
Bana iki kart ver, Ben.
Deux cartes, Ben.
Şu iki kartı görüyor musunuz?
Vous voyez ces fiches?
Bana iki kart verin.
Deux cartes
İki kart seçin.
Donnez deux cartes.
Muhafızları iki katına çıkartın! Sarayı çepeçevre kuşatın!
Cernez le palais!
- O zaman iki maddeyi daha çıkartırız.
- Enlevons donc deux autres clauses.
Eğer şanslıysak ; iki asidin evliliği yanık kağıttaki yazıyı ortaya çıkartır.
Le mariage de deux acides fait apparaître les mots disparu sur la carte brûlée.
Kural olarak, iki majörden de dört kart içeren ellerde üste konuşma yanlış olur ya da rakibin elinde çift durdurucu olmayan kozsuz artırımlarda üste konuşma önerilmez.
Il est déconseillé de faire une surenchère à quatre cartes... ou à sans atouts sans arrêts dans la main de l'adversaire.
- Bu gece nöbetçileri iki katına çıkart, Pat. - Emredersiniz
Double la garde.
İki kart ver.
Radine aux cartes.
İki kart.
Deux.
Kasadan sadece iki defa çıkartıldılar. Cumartesi konferans için, bir de dün.
Ces documents n'ont été montrés que deux fois pendant la conférence de samedi et d'hier.
Verandaya iki sandalye çıkartırım.
On bavardera tous les deux.
İki kart.
J'écarte deux.
Serumu iki misline çıkartıyorum.
Regardez!
Hatırladığım kadarıyla, o aldattı Bir kart oyunu iki adam.
Vous l'avez tué, et je vous ferai tuer aussi!
Evet, ilk konserinden sonraydı iki gül ve bir kart ve sen bana bir teşekkür dahi etmemiştin.
C'était pour ton premier concert. Deux roses et une carte, Je n'ai pas reçu de réponse, ni de remerciements.
İki kart.
Deux cartes.
Yüksek kart, ya iki misli ya hiç.
C'est quitte ou double.
Eğer bu iki tanık arasında herhangi bir ilişki varsa Leamas'ın mahkemeden çıkartılması gerekir.
Si les témoins communiquent entre eux, l'homme, Leamas sortira du tribunal, et sera jugé.
- İki kart.
- Deux cartes.
En düşük ele per denir, iki tane aynı kart yani.
La plus faible main, c'est la paire, deux cartes identiques.
Böyle paradokslar iki şeyi açığa çıkartır.
de tels paradoxes rendent deux choses claires.
Rose burda Lammoreaux'un kartını delmiş... ve çıkış iki kez işaretlenmiş oldu, karışıklık bu.
Rose a pointé la carte de Lammoreaux, il y a deux tampons sur la fiche.
On dolar, iki kredi kartı, bir fırça ve bir ruj için hayatını tehlikeye atmaya değer mi?
Pour 10 dollars, 2 cartes de crédit et un tube de rouge?
Bir de iki üç ay içinde bot almalarını sağlayan kart için kuyruk var.
Et une autre encore pour les cartes qui leur permettront d'acheter des bottes dans 2 ou 3 mois.
Kredi kartı hırsızı iki polis öldürüyor.
Deux flics flingués par un tireur de cartes de crédit.
Bir iki ay daha kredi kartıyla idare edebiliriz.
Nous avons notre carte de crédit.
Lonnie, iki yarışanlar kartı getirir misin lütfen? Memnuniyetle.
Lonnie, donne-lui deux invitations, s'il te plaît.
Her iki Cumartesi'de bir, bu valizleri aşağıya evladının arabasına taşıyor, ve her iki Cumartesi'de bir, tekrar geriye yukarı çıkartıp, açıyor.
Un samedi sur deux, il amène ses valises jusqu'à la voiture de son fils, et un samedi sur deux, il les ramène dans sa chambre pour les défaire.
İki hediyelik tişört bir kupa, bir kolye ve bir, iki, üç posta kartı...
Deux T-shirts souvenirs... une tasse, un pendentif nacré et une, deux, trois cartes postales.
Kötü iş çıkartırsan, hamamböcekleriyle buraya kapatılırsın, iki hafta yemek ve su almadan.
Si vous faites mal le travail, vous serez enfermée là avec les cafards... pendant quinze jours sans boire ni manger.
İki kart!
Deux cartes.
Evet. O bir günde iki kez kart seçebilir.
Ouais, il voudra jouer aux cartes deux fois par jour.
Son elde en iyi kartını aldı, üç as ve iki sekizli.
Il a pris les meilleures cartes du dernier jeu, trois as et deux huits.
Bir Noel tebrik kartı, bir geçmiş olsun kartı bir paskalya, iki tane de sevgililer günü tebrik kartı.
Une carte de Noël, une de meilleurs vœux, une autre à Pâques et deux pour la Saint Valentin.
Ben de sadece iki çift var, ama kapalı kartınızı görmeliyim.
Eh bien, je n'ai que deux paires, mais je voudrais voir l'ensemble de vos cartes.
Kredi kartını kullandığımda yüzüme iki kez bakmadılar.
Ils n'ont pas bronché quand j'ai utilisé la carte bleue!
Bu gece için iki müşteri kartı, yarın için iki müşteri kartı.
Deux fiches pour ce soir, et deux pour demain.
Kayaları iki katına çıkartın!
Montez ces rochers, et vite!
Gücü iki katına çıkartın.
Doublez la puissance.
Ama algılayıcı genişliğini iki katına çıkartırız.
Il suffit de doubler la bande passante du détecteur.
İki kart ver.
File-m'en.
Bir adada yalnızsın, ve iki adet hazırda bekleyen kadın var biri baştan çıkartıcı seks tanrıçası diğeriyse hoş popolu, sağlıklı komşu kızı tipi.
Le gars est seul sur une île déserte avec deux femmes disponibles : l'une, du genre bombe sexuelle, l'autre, du genre fille toute simple avec de belles fesses.
İki papaz gelirse, bir kart alırım.
Si j'ai deux rois, je prends une carte.
İki gemi de dolu. - Yola çıkart.
- Les deux vaisseaux sont complets.
Sadece, iki eli de kireçlenmiş bir mahkûm. Muhtemelen denese bile bir kütüphane kartı alamaz.
Un vieux taulard qui a de l'arthrose et même pas une carte de bibliothèque.
Herşey dahil iki kişilik fiyat kredi kartıyla çok fazla tutmuyor.
Pour deux, tout compris, ce n'est pas une fortune avec la Carte Jeune.
Üçü iki kez tekrarlanan 14 öğenin permütasyonu, sonuç olarak karşımıza 2,421,619,000 olasılık çıkartıyor.
Une permutation de 15 éléments où se répètent 3 deux fois et 2 trois fois, ce qui fait 4 540 536 000 probabilités.
Bu bacağı ileri doğru yarıyor ve onu yere düşürüyor. Centaur düştüğü zaman, düşmüş omuza doğru bir darbe... iki ön ayakları yerinden çıkartıyor.
Avec la jambe pliée, le centaure tombe à terre et un coup en dessous de l'épaule disloque les deux jambes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]