English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ I ] / Insani

Insani Çeviri Fransızca

1,138 parallel translation
Bu sabah tam sekiz iyi insani kaybettik.
On a perdu huit des notres ce matin.
Tek meselen insani ifadeden yoksun olan kendi yüzün.
Tu ne t'intéresses pas à moi. Ce qui t'intéresse, c'est de contrôler ton visage.
Ve senin yaptığın insani, öyle mi?
Inhumain? Et ce que tu fais est humain?
Hiç yanliºlikla bir insani emekliye ayirdiginiz oldu mu?
Avez-vous déjà retiré un humain par erreur?
Dr Forrest'i insani bir organizasyon için kandırabildik ki zaten açlığı yok edecek "Hızlı Büyüme Peyniri" planı onundu.
On a leurré M. Forrest en prétendant être une organisation humanitaire qui supprimerait la faim en hâtant la fermentation du fromage.
Ama bu bazı insani ihtiyaçları cevapsız bırakıyor.
Cela laisse de nombreuses questions fondamentales sans réponse.
Korkunun, öfkenin ve coºkunun bir kariºimidir. Insani kendine getirir, bir yenilginin ardindan bile.
Ce mélange de peur, de colere et d'exaltation inspire les hommes, meme apres une défaite.
Lütfen, benim de sizin gibi insani hislerim var.
Je suis susceptible comme tout un chacun!
Doğru ve insani.
C'est juste. C'est humain.
Kişilikten yoksun insani nitelikleri... o kadar uzun zamandır hayatın hengâmesinde kaybolmuştur ki... hep tek başına oturur, sessizce boşluğa bakarak...
Dépourvu de personnalité... ses qualités humaines étaient perdus... dans les placards de la vie. Il s'assied seul, silencieux, fixant le vide...
Karar verme, dikkat ve birçok insani kavrama yetisinde kayıp gözlemleniyor. Bunun sebebi, Ön parietaldaki çürüme ve dış arka loblardaki hasar olabilir.
Il y a une perte de l'initiative et du comportement humain normal probablement dus à la détérioration des lobes frontaux, pariétaux, temporaux et occipitaux.
Eğer beni vurursan... insani yardım ödüllerini kaybedersin.
Si vous me tuez, vous risquez de perdre vos prix pour activités humanitaires.
Bu çok insani bir durum.
Tous les humains le sont!
Düzgün tavırları ve apaçık insani asaleti ile tüm aile kampı için bir tür manevi lider haline geldi.
dans le camp de quarantaine BllA, mon camp.
Bunları alırsanız beni insani koşullarda tuttuğunuzu söylerim.
Trouvez-les et je dirai au jury que vous m'avez traitée humainement.
Sanırım çok az insani özelliğiniz var.
Vous faites peu de cas de la vie humaine, non?
Sizin aptal insani ölçütlerinize göre mi?
Ton père était humain, Deanna.
Evet, insani tutku.
Contrairement à d'autres, j'ai évolué.
Gördüğün gibi, bu insani tutku ile ilgili daha çok şey bilmeliyiz.
Je les adore, bien sûr.
Bu fazla insani oldu. T-9 güven içinde gemiye ışınlandı.
Pour son comportement exemplaire dans la tradition de Starfleet,
Gözlerindeki bakış, neredeyse insani.
Son regard a l'air presque humain.
Yani fiziksel güzelliğin, ahlaki güzelliğin ve insani bilgiye olan açlığın güzelliğinin erkeksi aşkından. Ki bunu kabul edersen, Atina toplumunun ana dayanağını kabul etmiş oluyorsun.
Je souligne un point-clé, à savoir que l'amour masculin de la beauté physique, de la beauté morale, de la beauté de la soif de savoir, si on ignore cela, on sape la clé de voûte de la société athénienne.
Olasılığa göre, bu benim taklit etmem gerekmeyen insani bir davranıştır.
Probabilité. C'est un comportement humain que je ne dois pas plagier.
Ben daha insani olmaya çalışıyorum, ve hep başarısız oluyorum.
Vous avez vu ces femmes. Elles sont grandes, fortes et très jolies.
Peki benim... senin... daha insani olmana yardım edebileceğimi anlıyor musun?
Mais peu après, nous avons vu la façon dont l'homme était traité. Pas de droit de vote.
hem insani hem de insanüstü bu arzu... hiçbir zaman anlayamadığım bir sırdır benim için.
" La double nature du Christ, l'aspiration, si humaine, si surhumaine, de l'homme à atteindre Dieu... a toujours été pour moi un mystère profond et insondable.
Aman ne kadar insani, ve de pedagojik...
Très humain de votre part, très approprié aussi...
İster insani duygular olsun, isterse android algoritmleri, yarattığı etki aynı.
Les effets sont les mêmes, que ce soit les émotions humaines ou les algorithmes androïdes.
Data'ya insana benzediği için, insani nitelikler yakıştırıyorsunuz.
Vous le considérez humain parce qu'il a l'air humain, mais il ne l'est pas.
Modası geçmiş insani değerler yüzünden... kendimi kumaşlarla örtmek.
Un avenir dans cette coquille! Forcé de me couvrir d'habits au nom de la moralité désuète des humains.
Bir yıldızgemisinde ya da insani faaliyette yer almak için, ilişki kurmak zorundasın.
Pour avoir un rôle sur ce navire, ou dans n'importe quelle activité, - il faut des rapports humains.
Üzgünüm bu sana çok insani geliyor olabilir, ama ne tür bir acı çekersen çek bilmelisin ki biz seninleyiz.
Pardon d'être si humain, mais quelles que soient tes souffrances souviens-toi que nous sommes là.
Bu bir insani deneyim değil mi?
N'est-ce pas le lot de l'expérience humaine?
Belki de insani değer yargıların muhakeme gücünü etkilemiştir.
Tes qualités humaines ont peut-être obscurci ton jugement.
Bu insanî hedefler sizin için çok mu basit?
Ces ambitions humaines, trop mesquines pour vous?
İnsani konfor.
Du confort, rien de plus.
İnsani laf kalabalıklarını boş ver.
Épargnez-moi vos platitudes.
Bu iki Yahudi lider arasında,... insani ilişkilere bağlı olarak,... Bund liderini seçtim.
Les rues pleines. Pleines. Comme s'ils vivaient tous dehors.
İnsani etkilerin yanında, bu da çok önemliydi.
Vous dites que vous vouliez maintenir le ghetto.
- İnsani hiçbir şey kalmayacak.
Toute l'humanité sera balayée.
" Her insani ruh...
" Toute âme humaine
"İnsani zaaflarına yenik düşerek..."
" Pardonnez-lui quels que soient les péchés
Ve şimdi bayanlar baylar, General bujilerinin üreticileri, İnsani Duygular Müzesi programında sizlere, aşk, nefret, ihtiras konularının dünyaca ünlü ismi Thomas Abercrombie'yi takdim ederler.
Et maintenant, mesdames et messieurs, General Sparkplugs vous présente Les émotions humaines, avec Thomas Abercrombie, conseiller en vie privée de renommée mondiale.
İnsani zevkler bana göre değil.
" L'homme n'a pas de charme pour moi.
İnsani vasıflarım sağ olsun, Dr Soong!
Téléporteur paré. Préparez-vous à évacuer tout le groupe.
İnsani ilişkiler söz konusu olunca, işimi halledebileceğime inanmıyorum.
Pour être très franc, je ne suis pas fait pour ce travail.
İnsani bedensel tepkilerim... Betazoid hislerimi baskılamış olmalı.
Peut-être que mes sens bétazoïdes ont été inhibés par l'embrasement de mes sens humains.
İnsani bir duygu ve Data'dan geliyor.
Data éprouve cette émotion typiquement humaine.
Hong Kong Hükümeti ve Birleşmiş Milletler mülteci problemlerine insanî bir çözüm bulmak için uğraşıyor.
Le gouvernement de Hong-Kong Et l'ONU....... Conduisent les Discussions sur voies....... Avec humanité résoudre le Problèmes de réfugié.
İnsani ilişkiler daha karmaşıktır.
Les relations humaines sont complexes.
İnsani ilişkilerle ilgilenmiyorum.
Les relations ne m'intéressent pas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]