Kelimeler Çeviri Fransızca
2,165 parallel translation
O kendindekine yazınca, kelimeler bunda beliriyor.
Il écrit dans son livre et les mots apparaissent dans celui-ci.
Şimdi kelimeler dökülüyor ve sanki kötü bir kopya gibi geliyorlar.
Maintenant, ça ressemble plus à une mauvaise pub.
Son duyduğu kelimeler "kapa çeneni" diye bağırışımdı.
Il est mort en m'entendant lui crier de se la fermer.
Neden kelimeler bu kadar küçük?
Pourquoi les mots sont si petits?
Affedin beni. Büyük kelimeler konuşamıyorum.
Sont les plus beaux jour de votre vie
Basit kelimeler kullanın.
En clair?
Değişik kelimeler kullanıyorsunuz.
Vous connaissez de ces mots!
Kendinizce kelimeler seçiyorsunuz hep.
Vous choisissez vos mots, tout le temps.
Bunlar en sevdiğim kelimeler.
C'est mon précepte préféré.
Oradaki kelimeler her şeyi anlatıyor.
Écoutez les mots savants que la cible utilise.
Böyle kelimeler kullanamazsın.
- Pourquoi?
Kelimeler "soda" ve "pop" a benziyor.
Des mots comme "soda" et "pop".
Şu anda tutunacak bir şey arıyor ve kelimeler tutunabileceği tek şey.
Il veut sa dose, et les mots échangés sont tout ce qui lui reste.
Kendi aralarında yabancı kelimeler kullanmış olabilirler.
Ils ont pu échanger des mots étrangers.
Saldırgan kelimeler bunlar.
Choix de mots agressifs.
Kullandığı kelimeler itiraftı.
Le mot qu'il a été utilisé est avouer.
Sözleşme. Tolare etmediğim bazı kelimeler vardır..
- Dans le contrat, il y a des mots que je ne tolère pas :
Eğer geri gidebilseydim kelimeler ağzımdan çıkarken kendimi boğazlardım.
Si je pouvais revenir en arrière et m'étrangler à la sortie des mots.
Ve bu masanın etrafında söylenen her şeyi... Her birinizin söylediği bütün kelimeler halka açıklanacak.
Et tout ce qui a été dit autour de cette table, chaque mot, prononcé par chacun d'entre vous, sera rendu public.
Amcan çok, kelimeler için kusuruma bakma, inatçı biri.
Ton oncle est... Excuse-moi, était... un homme entêté.
Bu kelimeler bir şey ifade ediyor mu?
Tu comprends ces mots?
Erkekler ve kelimeler.
Les hommes adorent débattre.
Kelimeler, ve negatif alan da bu kelimelere yüklediğimiz anlamlar. Yani, çok az şiir demek istediğini direkt verir.
Vous savez, parce que les poèmes ne donnent pas directement leur message.
Kelimeler ona olan sevgimi anlatmaya yetmez.
Je la kiffe tellement que j'ai pas les mots.
Neden kovulduğum hakkında bir sürü dehşet verici şey duyacaksınız "taciz", "sulanmak" "yeterli derece yeteneki olmamak" gibi kelimeler...
Vous entendrez des choses terribles sur mon renvoi... Comme "harcèlement," "avances sexuelles," "pas assez doué".
Neden rahat bırakıldım gibi kelimeler kullanmak zorundasın?
Pourquoi utiliser des mots comme "sans encombre"?
Daha çok şey ifade eden kısa kelimeler kullanabilir misin?
Essaie d'utiliser de petits mots. Ils signifient davantage.
Herkes yerine. Az önce Bay Powers kullanılmaması gereken kötü kelimeler kullandı.
C'était M. Powers utilisant un langage qu'on ne doit jamais utiliser.
Kelimeler kifayetsiz kalır.
Y a pas de mots.
Mağaza müdürü, aslında geçici mağaza müdürü. Ama bunlar sadece kelimeler... ve kelimeler artık beni incitemez.
Enfin, par intérim, mais ce ne sont que des mots et... les mots ne peuvent plus me blesser.
Konuşuyor gibisin. Ağzından aptalca kelimeler çıkıyor ama bir anlamları yok.
C'est marrant, on dirait que tu parles, j'entends les mots stupides sortir de ta bouche, mais ça veut rien dire.
Sırf kelimeler arka plandaki dış uzayda uçuşuyor diye burada evrensel gerçekler mi yazıyor sanıyorsunuz?
Juste parce que les mots disparaissent dans l'infinité... contre un fond d'espace... croyez-vous qu'ils renferment des vérités universelles?
O kelimeler ağzımdan çıktığı anda Tanrı'nın bunu hoş karşılamayacağının farkındaydım.
En le disant, j'ai su que Dieu désapprouvait.
Bir daha kızımla konuşursan, sana garanti ederim, bu kelimeler en son duydukların olur.
Si tu reparles à ma fille, je te garantis que ce seront tes derniers mots.
Uçuşan kelimeler gibi.
Comme des mots qui flottent.
Kelimeler yeterli olmaz. Sert ifadeli bir resim.
- Les mots ne suffisent pas.
Ağzımı açınca kelimeler fırlayıverir.
J'ai parlé sans réfléchir.
Usta bir P.U.A. cı. anında psiko kelimeler kullanmaya başlar "...
Vous voyez, un super DI commencera dès le début avec un peu de "conphy"...
Kelimeler ne kadar üzgün olduğumu ifade edemez. Olanları mazur gösterecek bir açıklama yok.
Les mots ne peuvent exprimer à quel point je suis désolée.
İlla gösterişli kelimeler seçecek.
Toujours appeler l'attention sur vous.
Okumayı severim. Benim de ilacım bu, kelimeler.
Ma drogue à moi, ce sont les livres.
Ama kelimeler kutsal koridorlarda yayılmadan önce bunları silsen iyi olur.
Mais vous devriez effacer ça avant que la rumeur ne se répande.
Geçinmek için kelimeler.
Des mots d'expérience.
Kelimeler kifayetsiz.
Désolé. Ma langue est sèche.
Kamyonla, asansör için kullandığınız kelimeler farklı, anladım Bay Hooker.
Les mots sont de faux amis. J'ai bien compris, M. Hooker.
Bunlar senin için şaşaalı kelimeler.
C'est des mots compliqués.
Bunlar öylece kelimeler değil.
Ce n'est pas que des paroles.
Çünkü ingilizce olarak bildiği tek kelimeler bunlardı...
Il ne connaît que 2 mots d'anglais :
Anımsatıcı kelimeler.
- Des mnémoniques.
Sergide bunları anlatacak kelimeler ara!
Et toi, de ton côté... cherche des explications à cette aventure.
Kelimeler acıtabilir, biliyorsun.
C'est vexant, ça!