Kutlama Çeviri Fransızca
2,882 parallel translation
Belki de bir fincan kahve ile kutlama yapmak lazım.
Si on buvait un café pour fêter ça?
Kutlama yapmamızın sebebi Escrow'un kapanması ve Wilson bütçesinin önemli katkılarıyla Botwin, Price, Gray ailelerinin birleşmesi.
Nous célébrons la fin des escrocs, la famille Botwin-Price-Gray composée, avec les importantes contributions de la part des fonds Wilson.
Elma şarapsız ve kutlama şarkısız bir kutlama olamaz elbette.
Ce ne serait pas une célébration sans cidre ou une chanson célébratrice.
Bir yandan ayrilik partisi, bir yandan Suren'in Boston liderligini kutlama.
A la fois une fête d'au revoir, Ainsi qu'une soirée d'intronisation de Suren comme chef de Boston.
Bu gece Evanthia'yla kutlama yapacak mısınız?
tu sort avec eventhia ce soir?
- Kutlama yapıyoruz?
On célèbre.
Hadi doldur da ufak bir kutlama yapalım.
Sers-nous un petit verre pour fêter ça.
Özellikle kendi kendini kutlama.
Surtout avec l'auto-congratulation.
- Kutlama yapmak!
Tu dois fêter ça.
Biliyor musun, pek çok insan iş teklifi alınca kutlama yapar.. .. geri çevirince değil.
Tu sais, la plupart des gens fêtent quand ils acceptent un nouveau travail, pas quand ils ne l'acceptent pas.
Kücük bir kutlama yapmak istedim.
J'ai pensé qu'on pouvait fêter ça.
Benim paramla kutlama yapıyor.
Fêté avec mon argent
Belki de birbirlerini öldürürler ve kutlama yapmak için adam gibi bir sebep verirler.
Peut-être qu'ils vont s'entretuer, et offrir une vraie cause de célébration.
Tamam, herşeyi kendini kutlama sebebi haline getirmek zorunda mısın?
Ok, tu dois tout tourner en une raison de te célébrer?
Catherine'in anaokulu arkadaşları ile Cumartesi günü kutlama yapabileceğini düşünmüştüm.
Je pensais que Catherine pourrait célébrer avec ses amis de maternelle samedi.
- Sağ ol dostum. Küçük bir kutlama yapalım, sonra herkes iyi geceler dilesin.
Et bien, on a le temps pour une célébration rapide et ensuite, bonne nuit.
Kutlama yapıyor olmamız lazımdı.
On devrait être entrain de fêter ça!
Michael'ın doğum günü için. Saat beşte kap kek ve şampanya ile kutlama.
l'anniversaire de Mickael gateaux et champagne à 5h
Kutlama ve hayat sunulan bir övgü yok.
Il n'y a aucune célébration, aucun ôde à la vie.
Belki de onu siktiğinde küçük bir kutlama yapmalıyız konfetiler, hediyeler falan.
On fera une fête quand tu l'auras baisée. Y aura des confettis et un joli petit trophée.
Kendimizi soyutlaşımızla kutlama yapıyoruz.
Nous célébrons notre propre cynisme.
Kutlama yapmaya ne dersin?
Qui a dit qu'on faisait la fête?
Bu yüzden Atlantic City'e gidiyorum. ama biz kutlama yapıcaz
donc, heu, je ne suis pas allé à Atlantic City mais nous allons célébrer
Marty bize geçen hafta bahsetti, ve bizde bir kutlama yapmak istedik.
Marty nous en a parlé la semaine dernière, et on voulait juste te féliciter comme il faut.
Ve sen de Memur Büyük Penis'in en iyi kutlama için ofisimde bana sürtünmesini en iyi yol olarak mı gördün?
Et vous avez pensé que d'avoir l'officier Grosse Bite se frottant le cul sur moi dans mon bureau était la meilleure façon?
Gidip şampanya alalım. Kutlama yapacağız.
- Sors le champagne, on va trinquer.
- Ne hoş bir kutlama, sağol. - Ah, biliyorum.
- Je sais, désolé.
Karnaval, renk ve kutlama.
Comme le carnaval ou une fête colorée.
Gag kutlama kartlarındaki adamsın.
Vous êtes le mec de la blague pour les cartes de voeux.
Düğünden iki ay önce arkadaşım Aldo ile kutlama yapmak için dışarı çıktık.
Et deux mois avant le mariage, Je suis sorti fêter ça avec mon ami Aldo.
- Kutlama yapıyoruz.
- Nous célébrons.
Davayı kazandığınız için mi yoksa beni alt ettiğiniz için mi kutlama yapıyorsunuz?
Vous célébrez la victoire du cas ou ma défaite?
Bu akşam kutlama için ben ve Melody ile gelsene.
Tu devrais venir avec moi et Mélody ce soir pour fêter ça.
Bu akşam kutlama yapıyoruz.
Nous fêtons quelque chose, ce soir. [rires] Merci.
Bu bir kutlama adamım. Bir içki kapmalısın.
- C'est une fête, tu dois boire.
Sen de kutlama yapmalısın.
Tu as le droit de fêter ça aussi.
Görünürde, nişan partimiz harika bir kutlama gibiydi.
En apparence, notre fête de fiançailles fût une magnifique célébration.
- Sezon 01 x Bölüm 04 Son Kutlama
- The Last Hurrah
Sonra öğlen bana uğra da kutlama yapalım.
Après tu pourras venir dans l'après-midi et nous célèbrerons ça.
O gün bana kutlama niyetine ekstra şok verdikleri için dediğini hatırlamıyorum.
Ils m'ont administré des électrochocs, ce jour-là pour fêter, pour que je ne me souvienne pas de ses dires.
Küçük bir kutlama planladık. Nişanlanman sebebine. Elfric Builder ile.
Nous avons organisé une petite fête pour... tes fiançailles à Elfric Builder.
Nasıl oynadığınız önemli değil, her zaman orada kutlama yapmak için biri vardır.
Ça n'a pas d'importance comment tu joues, Quelqu'un sera toujours la pour célébrer tes victoires
Ama en azından şimdilik, kutlama vakti.
Mais pour le moment, fêtons ça.
Kutlama havasına erkenden girme.
Oui, bah ne te réjouis pas encore
Siz ikiniz ne türden bir kutlama yapacaksınız?
Qu'allez vous faire, Alan et toi? Oh, ne t'inquiète pas pour nous.
- İki hafta sonra yeni evi kutlama partisi vereceğiz.
- On projette de pendre notre crémaillère dans deux semaines.
Mesela Lily'le Marshall'ın yeni evi kutlama partisinde sadece beş dakikada gerçekleşmişti.
A la pendaison de crémaillère de Lily et Marshall par exemple, cela a pris cinq minutes.
Toprak Ana da yeni evi kutlama partisi veriyor. Yalnız onunki, insanoğlunun yükselen okyanusun dibinde kalması ve bir vatozun sindirim borusundan geçmesiyle sonlanıyor.
Vous savez, Mère Nature a aussi une pendaison de crémaillère seulement la sienne se finit a cause du genre humain au fond de l'océan, traversant l'appareil digestif d'une raie manta.
Gördüğüm en iyi yeni evi kutlama partisi bu.
La meilleure crémaillère de tous les temps.
Gördüğüm en iyi yeni evi kutlama partisi bu.
C'est la meilleure pendaison de crémaillère.
Kutlama havasında olursun diye düşünmüştüm.
Je pensais que tu aurais envie de célébrer ça.