Marianne Çeviri Fransızca
877 parallel translation
Evet, Marianne hayatım.
Oui, Marianne.
Marianne Carpenter'la aynı tip, sandık katili.
Semblable à Marianne Carpenter, la découpeuse.
- Üzgünüm, Marianne, Vaktim yok.
Désolé Marianne, je n'ai pas le temps.
Marianne... yaşlanıyoruz artık.
Marianne... on commence à vieillir.
Marianne, sevgilim...
Marianne, ma chérie...
Üç Silahşorlar gibiydik. Marianne, Carl-Adam ve ben.
On était comme les 3 mousquetaires Marianne, Carl-Adam et moi.
Carl-Adam, Marianne'ye evlilik teklif etti. O da şaşkınlık içinde kabul etti.
Au désarroi générale, il lui demanda sa main, elle accepta sous l'effet de la surprise.
Marianne bugün önemli bir adım atacak.
Marianne franchit un pas important aujourd'hui.
- Seni seviyorum, Marianne.
Je t'aime, Marianne.
- Ömür boyu, Marianne.
Pour la vie, Marianne.
Marianne şunu yap, Marianne bunu yap! Çoraplarım nerede...
" Marianne, fais ceci, fais cela, reprise mes chaussettes.
Marianne, karşılığın kötü oldu.
Merci pour la récompense, Marianne.
Tüm âşıkların acı tecrübesidir bu, Marianne.
C'est le grand regret de tous les amoureux.
- Marianne, iyice çirkinleşme.
Marianne, tu es indécente.
- Canım, yoksa kıskanıyor musun?
Marianne, tu es jalouse?
- İşim olmaz, Marianne.
Je suis trop paresseux.
Ama Marianne. Sen ve ben...
Mais Marianne, toi et moi, nous...
Marianne, birkaç zamandır hep ayık gezdiğini söyledi.
Selon Marianne, tu peux ne pas boire plusieurs jours d'affilée.
Şerefe, Marianne, sevgilim.
A ta santé Marianne, ma chérie.
Marianne biraz yorgun.
Marianne est fatiguée.
- Hoşça kal, Marianne.
- Au revoir, Marianne.
Kararı Marianne versin.
A Marianne de décider.
- Marianne öyle dedi.
- C'est Marianne.
Marianne özgür bir kadın. Hiç de burjuvazi değildir.
Marianne est une femme indépendante, pas du tout bourgeoise.
Marianne nasıl acaba?
Et Marianne?
Marianne, canım. Ne gündü ama ve ne geceydi!
Marianne, ma chérie, quelle journée, quelle nuit!
Benden neden bu kadar nefret ediyorsun, Marianne?
Pourquoi me hais-tu, petite?
Benim adım Maria.
Je suis Marianne
- Marianne, bu Sara. - Selam.
Marianne, voici Sara.
Ağzın açık baktığın şeftali ise Marianne.
La poupée que vous lorgnez s'appelle Marianne.
Hayır, anneciğim. Bu Evald'ın karısı, Marianne.
Mais non, mère, ce n'est pas Karine, c'est la femme d'Evald, c'est ma belle-fille Marianne.
Bana lütfen şuradaki büyük kutuyu uzatır mısın?
Marianne, voudrais-tu être très gentille? Va chercher la boîte.
İyi günler Marianne. Evald'a geleceğinizi söyledim.
J'ai dit à Evald que vous veniez.
Gördüğün gibi Marianne'i de benimle beraber getirdim.
J'ai amené Marianne.
Marianne ayakkabısının topuğunu kaybetti.
Marianne doit changer de chaussures.
Sen ve Marianne'in arası nasıl?
Qu'allez-vous faire, toi et Marianne?
Seni seviyorum Marianne.
Je t'aime bien, Marianne.
Marianne?
- Marianne?
- Sanırım ayrıldılar.Martin buna benzer birşey mırıldandı.
Marianne viendra?
Çok ince, ama tuhaf davranışları vardı.
Je n'ai jamais aimé Marianne.
Okunaksız bu mektuplar bu mahkemenin saygınlığını incitir. Bunun gibi basit ve öz... bir kelime zavallı Marianne'nın kaderini ortaya koyuyor.
Leur lecture offenseraient la dignité de cette salle mais Mariannina les a reçues!
Marianne, çamaşır bitti mi?
- Cette lessive, ça marche?
Marianne, ne yapıyorsun?
- Que fais-tu? Tu es folle?
Kocama kahve ve bir yağlı tost.
Marianne! Du café et un toast beurré pour mon mari.
Yazan ve yöneten Ingmar Bergman, oyuncu kadrosu da şöyle : Doris Svedlund, Birger Malmsten, Eva Henning, Hasse Ekman Stig Olin, Irma Christenson, Anders Henrikson, Marianne Löfgren, Bibi Lindqvist, ve Curt Masreliez.
Il est écrit et réalisé par Ingmar Bergman. Acteurs : Doris Svedlund, Birger Malmsten,
- Ama Marianne...
- Mais Marianne...
Pek de mutlu görünmüyordu. - Marianne yazın buraya gelecek mi dersin?
Il avait l'air triste.
- Marianne'i ben hiç sevmedim.
Pauvre papa, encore seul!
Marianne!
- Marianne?
Ciddiyim, Marianne.
C'est vrai, Marianne.
Marianne! Marianne!
Marianne!