Metros Çeviri Fransızca
78 parallel translation
Bu geceye kadar Metros ile oynamayacaklardı.
Il n'y a pas de match prévu avant ce soir.
Metros için alıyor.
Roberts récupère pour les Metros.
20 metre mi? Evet.
On est à quoi, veinte metros?
Luigi Ponzi, Roma metrosunda iki vagon arasında geçerken kaybolmuş.
Luigi Ponzi a disparu entre deux métros, à Rome.
Metronun nerelerden geçtiğini bilmiyor musun?
- Tu sais pas où vont les métros?
Otobüs, metro, gemi ve uçak her şeyi kullanırsak iki milyon boşaltılabilir.
En utilisant tout, des bus aux métros, navires et avions, - deux millions peuvent être évacués.
New York City'nin metrolarında ve otobüslerinde bunlara alışıksınızdır,
Elles seront collées dans les métros et les bus de New York,
- Metro çalışmıyor mu?
Il n'y a pas de métros?
2 metroyla geliniyor.
Cela fait deux métros.
Dışarı çıkarım ve asansörde kızlar olur. Kafeteryadalar, metrodolar.
Dans les ascenseurs, les cafétérias, les métros.
Bunlar hep böyle yuvarlak olacak çünkü bir yerden başka bir yere gitmek için bir sürü araba, uçak, tramvay, otobüs ve metro olacak.
Ils seront toujours aussi ronds, parce qu'il y aura beaucoup d'aéroplanes, d'automobiles, de tramways, de trolleybus, de métros.
Geceleri seferleri daha seyrek yapıyor olmalılar herhalde.
Y a de moins en moins de métros!
Eğer burada bir şey varsa bunun yayılmasını istemiyorum.
Si ça mène aux métros, je ne veux pas que quoi que ce soit se propage.
2 metro, 1 otobüs aktarması yapıp düzinelerce apartmanı geçtikten sonra kapı komşuma gidebilirdim.
"Je prends 2 métros, 1 bus et 6 rues plus loin, je suis dans le coin."
Gelecek hafta halka beyan edilecek olan raporumuz tünellerimizdeki şiddeti ve yıkıcılığı ortaya çıkaracaktır.
Notre rapport, qui sera publié la semaine prochaine... montre qu'il y a beaucoup de violence dans nos métros.
Metro, polisler...
Les métros! Les contrôleurs!
Şehirlerini ve metrolarını inşa edip onları zenginleştirmemiz için.
Pour construire leurs villes, leurs métros, pour s'enrichir.
Anlaşmamıza göre E, F ve R hattında kalacaktın.
Tu sais, t'es censé te limiter aux métros E, F et R.
[Metrodan hoşlanmıyorum.]
[Je déteste les métros.]
- Metronun alt geçitleri hakkında bilgi.
Des infos sur les métros.
Ama biz geyler gerçek insanlarız, tıpkı sizin gibi!
Les métros ont le droit d'exister.
New Jersey'de üç dükkanı var.
Maintenant il est propriétaire de 3 métros dans le New Jersey.
Bundan düzgün yeraltı araçları bile var.
J'ai vu des métros en meilleur état.
Merkezin tam orta yerinde.
Au milieu de la zone des métros.
Asansörler, boru hatları, metrolar...
Je veux dire, les ascenceurs, les conduites de gaz, les métros...
Bu konu çevreciler tarafından kurcalanınca bu vagonlar Doğu Nehrine atıldı.
Un sujet qui a mis les environnementalistes en émoi quand ces métros ont été abandonnés dans l'East River.
Vagonlar için bir mezarlık mı?
Un cimetière pour métros?
Metrolar...
Les métros...
Yetkililer metroda, otobüslerde ve havaalanlarındaki güvenlik önlemlerini artırıyorlar.
Les officiels de la ville renforcent la securité de nos métros, bus et aéroports.
Metro için çok geç oldu.
Il n'y a plus de métros.
İnsanlar öfkeli. Otobüsler tıklım tıklım. Banliyö treni şaka gibi.
Les bus sont remplis, et les métros sont bondés.
Herzamana şunu söylemiştir, en iyi soyulacak banka metroya yakın olandır.
Il disait, les meilleures banques à attaquer sont celles proches des métros.
Tüp geçit trafiği nerdeyse durmuş.
Les métros sont paralysés.
Şu anki planımız kanallara giden suları serbest bırakmak, şehre giren ve çıkan köprülere, tüp geçitlere ve demir yollarına barikatlar kurmak.
Notre plan immédiat : inonder ces tranchées et bloquer les ponts, les métros... - JUGEMENT DERNIER VIRUS MAÎTRISÉ... et les trains entrants et sortants.
King's Cross'taki elektrik kesintisi sebebiyle yer üstü ve altındaki tüm trenler sonraki duyuruya kadar iptal edilmiştir.
En raison d'une coupure de courant à Kings Cross, tous les trains et métros sont suspendus pour l'instant.
Yeni trenler için düzmece sözleşmelere inanır mısın?
Et aux contrats truqués pour des métros?
Korna, metro, mağazada kavga eden kadınlar.
Klaxons, métros, crêpage de chignon chez Bloomingdale's...
İnşa edildiğinden beri bu metro sisteminde yalnızca iki gecikmenin yaşandığını düşünüyorum.
Je pense qu'il n'y a eu que deux retards dans ce réseau de métros depuis qu'ils l'ont construit.
Ve bu nedenle tüm Avrupa metrolarını Metro adı verilen devasa bir sisteme bağladı.
Et a donc relié entre eux tous les métros européens Dans un immense système appelé "Le Métro".
- Metro inşaatına?
Construire des métros?
Peki ya trenler?
- Et les métros?
Sisteme girip tünele girecek bütün trenleri durdurduk.
On a arrêté tous les métros passant par le tunnel.
Tramvaylarda, otobüs ve metrolarda geçen saatleri hatırlıyorum. Davetli olup olmadığımızı bile bilmediğimiz efsanevi partilere katılmak için bitmek bilmeyen yollar yürüdüğümüzü hatırlıyorum.
Je me souviens des heures passées dans des trams, des bus et des métros, et de marches interminables vers des fêtes très bizarres auxquelles on ne savait jamais si on était vraiment invités ou pas.
Yani, bu yerler, otobüste, metroda sana sürtüen hoş çocuklar, şeyleriyle dürtenler.
Enfin, cet endroit, ce n'est que des maigrichons qui se frottent à toi dans les bus et métros, - avec leur truc contre ta jambe.
Üç otobüs, iki tren değiştirdim. Teşkilat servisine bindim ve Ön kapıda indim.
J'ai pris trois bus, deux métros, et la navette de l'agence m'a déposée.
Hey çocuklar adamın GPS'i yakındaki tüm metroları gösteriyor ve dairesine gidiyor olmalı.
Venez ici, venez ici, venez ici! Repérez son téléphone et couvrez tous les métros alentour, et allez à son appartement tout de suite.
Taraflar patladı, metrolar durdu.
Le réseau a pété, les métros ont été inondés.
Metroda da grev vardı.
Et la... Et la grève des métros.
Yollar açıldı ve çalışıyor.
Les métros sont repartis.
Otobüsler ve metrolar vardı.
Il y avait les métros et les bus.
Artık, o inanılmaz yumurtalı tatlıyı almak için iki metroya binmeme gerek kalmadı.
Désormais, je n'aurai plus à prendre deux métros pour avoir ces délicieux nems.