Ne düşünüyorum Çeviri Fransızca
4,671 parallel translation
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Vous voyez ce que je veux dire?
Ne düşünüyorum biliyor musun? Bence sen korktun.
Tu sais ce que je crois?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Tu sais ce que je pense?
Ne düşünüyorum, biliyor musun?
Vous savez ce que je pense?
Ne düşünüyorum biliyor musunuz?
Vous voulez mon avis?
FSB için ne düşünüyorum, biliyor musunuz?
Vous savez ce que je pense FSB?
Klas bir hareket ama hayatına girecek her erkeğin ikinci sırada geleceği gerçeği hakkında ben ne düşünüyorum onu da bir noktada konuşmalıyız.
Classique, mais un jour on devra parler de ce que je ressens de savoir que je serais toujours deuxième dans ton coeur.
Ne düşünüyorum ki?
À quoi je pense?
evet şimdi? ne düşünüyorum?
- Et je pense à quoi là?
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Et tu sais ce que je pense?
Sadece ne istersem onu düşünüyorum.
Je pense seulement à ce que je veux penser.
Hiç bana bakma, çünkü korkunç bir tercih yaptığını düşünüyorum.
Oh, ne me regarde pas, parce que je crois que tu fais un choix terrible. Banco!
Avukatım buradayken konuşmamam gerektiğini düşünüyorum.
Je ne suis pas censée vous parler sans la présence de mon avocat.
Sadece düşüncelerimle yalnız kalmak istemiyorum şu an çünkü yapmaman gereken şeyleri yapmayı düşünüyorum.
C'est juste que je ne veux pas rester seul avec mes pensées pour le moment car je pense à faire quelque chose que je ne devrais pas.
Bazen dizini incitmeseydin senin için her şey ne kadar farklı olurdu diye düşünüyorum.
Parfois je me demande comment les choses auraient été différentes si tu n'avais pas pété ton genou.
Büyük şehirde çalışmak zor yani yardım edemem ama onunda biraz üzgün olacağını düşünüyorum.
"c'est difficile à réaliser dans une grande ville," "alors je ne peux m'empêcher de penser qu'elle aussi sera un peu triste."
Bilemiyorum... hiç yerleşmeyeceğimi söylerdim ama son zamanlarda doğru kişiyle tanışırsam düşünüyorum...
Je ne sais pas. J'ai l'habitude de dire que je ne me poserai jamais, mais dernièrement, j'ai pensé que si je rencontrais la bonne personne...
Hayır, sadece kaçıklardan biri, saçmalıklarına son vermen gerektiğin düşünüyorum.
Non, juste une des cinglés et je ne suis pas d'accord avec vos conneries.
Artık evcilik oynamamamız gerektiğini düşünüyorum.
Je ne pense pas qu'on devrait continuer à partager une maison.
Elimde değil ama burada boşuna kürek çektiğimizi düşünüyorum.
Je ne peux m'empêcher d'avoir l'impression de tourner en rond ici.
Bana kimse bir şey söylemiyor ama Javadi'yi korumak için bağları koparacaklarını düşünüyorum.
Personne ne me le dira, mais je crois qu'ils... ils limitent leurs pertes pour protéger Javadi.
Kızmanızı, kafanızın karışmasını veya korkmanızı istemiyorum. Ama tekrar işe dönmeyi düşünüyorum.
Je ne veux pas que vous deveniez en colère, confus ou effrayés, mais je pense à retourner travailler.
Mike Henry hakkında gerçekten ne mi düşünüyorum?
Ce que je pense vraiment de Mike Henry?
ABD hükümetinin buna izin vermeyeceğini düşünüyorum.
Je pense que le gouvernement des États-Unis ne la laissera pas faire.
Baskıya değmeyecek kadar ucuz oldukları konusunda tereddütleri yok diye düşünüyorum.
C'était clair que trop accessible, ça ne marche pas.
Ne zaman birine yaklaşsam sonunda benden uzaklaşıyor. Ben de bu odaya gelip yine nerede yanlış yaptım diye düşünüyorum.
Et chaque fois que j'arrive à me rapprocher d'une, elle finit par me repousser, et je me retrouve dans cette chambre, à me demander où j'ai foiré cette fois-ci.
İkinci olarak, zakkumlar zehirlidir. Ve eminim BlueBell'in güzel insanlarını öldürmemek herkesin yararına olur diye düşünüyorum.
et les laurier-roses sont des poisons, et je suis presque sûre que c'est dans notre meilleur intérêt de ne pas tuer les habitants de BlueBell.
Brick'in onu bu yüzden hiç affetmediğini düşünüyorum.
Et je ne pense pas que Brick l'ai vraiment pardonné pour ça.
- Havlu atmayacağını düşünüyorum.
Vous ne devriez pas abandonner.
Çünkü düşünüyorum da, eğer zihnin biraz daha açık olsaydı,
Parce que je ne peux pas aider mais réfléchi, Si vous aviez été plus perspicace,
Ne düşündüğünü biliyorum ve ben de öyle düşünüyorum.
Je sais ce à quoi tu penses, et je le pense aussi.
- Ne düsünüyorum biliyor musun?
- Tu sais ce que je crois? - Quoi?
Suratima hiç biber gazi yemedim ama kamera karsisinda olduklari için olayi asiri dramatize edip etmediklerini de... -... tartismamiz gerektiğini düsünüyorum.
Je n'ai jamais été aspergée de poivre en plein visage, mais on peut se demander si elles ne sont pas en train d'en faire trop, si elles n'en rajoutent pas pour les caméras.
- Dindar biri olmadığımı bilirsin. Ama ben bile öyle bir unvanın biraz mantıklı olması gerektiğini düşünüyorum.
- Je ne suis pas croyant, mais avec un titre comme ça mieux vaut être crédible.
Sadece ortak noktamızın olmadığını düşünüyorum.
Je ne pense pas qu'on ait grand-chose en commun.
Biliyorum da hâlâ ne yapmam gerektiğini düşünüyorum.
Je sais, je sais, je sais. J'essaye encore de trouver comment faire.
Sana dava açmayacaklar ama ben düşünüyorum.
Ils ne vont pas te poursuivre, mais moi je vais peut-être le faire.
Ne sipariş versem diye düşünüyorum.
Je pensais juste à ma commande.
Ne için? Detaylarını bilmiyorum. Eren'e ne yapacaklarına dair verecekleri karar hakkında olduğunu düşünüyorum.
J'ignore les détails, mais je pense qu'ils vont décider de son sort.
Ne düşünüyorum biliyor musun?
Mais tu sais quoi?
Ona her şeyi açıklamamanın bir yanlış olduğunu düşünüyorum.
Et je pense que c'est une erreur de ne pas tout lui dire.
Ne mi düsünüyorum? Ne hakkinda?
Ce que je pense de quoi?
Ben farklı düşünüyorum.
Je ne suis pas d'accord.
Ne olursa olsun, bu gerçekle yüzleşeceğim en çok üzüldüğüm anda, bunları düşünüyorum...
Je retiens pour vrai ce que j'avais avant, je le ressens quand je souffre le plus.
Düğün bitene kadar cesedi havuz kenarında saklamak çok da iyi bir fikir olmasa gerek diye düşünüyorum.
Pour cacher le corps dans la mare jusqu'à la fin du mariage, Qui n'est pas une très bonne cachette Vous ne trouvez pas?
Bazen o gün onu parka getirmesem ne olurdu diye düşünüyorum.
Des fois je me demande ce qu'il se serait passé si je ne l'avais pas amené au parc ce jour là.
Hâlâ Jennifer'ı onların yardımı olmadan yenemeyeceğimizi düşünüyorum.
Parce que je crois toujours qu'on ne peut pas battre Jennifer sans eux.
Eski meslektaşları tarafından takip edilmeyi ve hatta infaz edilmeyi hak etmediğini düşünüyorum.
Il ne mérite pas d'être espionné ni exécuté par son ancien employeur.
Yargılayacak durumda değilsin diye düşünüyorum.
Je ne pense pas que tu sois en position de juger.
Bütün olanların sana oyun gibi geldiğini düşünüyorum ve buna daha fazla devam etmeyeceğim.
Je crois que tout ceci est un jeu pour toi et je ne veux plus y participer.
Ona gerçekten dokunmaman gerektiğini düşünüyorum. Neden?
Vous ne devriez pas toucher ça.
ne düşünüyorum biliyor musun 129
ne düşünüyorum biliyor musunuz 23
düşünüyorum 297
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne düşünüyorum biliyor musunuz 23
düşünüyorum 297
düşünüyorum ki 20
düşünüyorum da 210
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39