Ne düşündüğümü bilmiyorum Çeviri Fransızca
145 parallel translation
Artık ne düşündüğümü bilmiyorum.
C'est juste que je ne sais plus ce que je pense.
Bazan ne düşündüğümü bilmiyorum. Özür dilerim.
Je ne sais pas ce qui me passe par la tête, parfois.
Sen de öyle düşünmüyor musun? Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je préférerais attendre un peu.
- Ne düşündüğümü bilmiyorum.
- Qu'est-ce qui m'a pris?
Ne düşündüğünü bilmiyorum, ne düşündüğümü bilmiyorum, neden bunu konuştuğumuzu bile bilmiyorum.
J'ignore ce qu'il pense. Ou ce que je pense.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais plus, moi!
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne savais pas ce que je faisais.
Oh, ne düşündüğümü bilmiyorum.
Mais où avais-je donc la tête?
Steve hakkında ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je pense de Steve.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que je pense.
Üzgünüm. Bak, ne düşündüğümü bilmiyorum.
Excuse-moi, je ne sais pas ce qui m'a pris.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
J'ignore où j'avais la tête.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je pensais.
- Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je pense.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas à quoi je pensais.
Ne düşündüğümü bilmiyorum ama Düşler Tarlası iyiydi, değil mi?
Je ne sais pas à quoi je pensais. Mais Field of Dreams était bon, non?
Artık ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais plus où j'en suis.
Cassandra için ne düşündüğümü bilmiyorum.
- Je ne sais que penser de Cassandra.
O sırada ne düşündüğümü bilmiyorum, üzgünüm.
Je sais pas ce qui m'est passé par la tête. Excuse-moi.
- Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que j'imaginais.
Ne düşündüğümü bilmiyorum. Birşeyler yolunda gitmiyor.
Ce que je pense, c'est que c'est vraiment étrange.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
J'ai un peu perdu la tête.
Evet. Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je sais pas ce qui m'a pris.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je sais pas ce qui m'a pris.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi en penser.
Ne düşündüğümü bilmiyorum. Şimdi bana gerçekten kızgınsın.
Je ne sais pas ce que je croyais, et je sais que tu es très fâché.
Artık ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais plus quoi penser.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je sais plus.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais plus ce que j'ai pensé!
Bette, benle olmak için eve geldi. Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Bette est rentrée à la maison pour passer du temps avec moi... je ne sais pas où j'avais la tête!
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Vous ignorez ce que c'est.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Qu'est-ce qui m'a pris?
Ne düşündüğümü bilmiyorum, Gabe.
Je ne sais pas quoi penser.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas ce à quoi je pensais.
Ne düşündüğümü bilmiyorum. Neden birden çekip gitti acaba.
Je me demande pourquoi elle est partie ainsi.
Ne düşündüğümü ya da... istediğimi bilmiyorum. - Sonra görüşürüz.
Je ne sais plus ce que je pense, je ne sais plus ce que je veux.
Ne yapacağımızı düşündüğümü bilmiyorum.
A quoi je m'attendais donc...
- O sıra, ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je suis étourdi.
Sana bu saçmalığı kimin anlattığını bilmiyorum, ya da belki yalnızca kendin uydurdun, ama ne düşündüğümü bilmek ister misin?
On t'a raconté ces inepties ou tu les inventes? Tu sais ce que je crois?
Daha önce neler düşündüğümü bilmiyorum ama bu şekilde devam ederse eve gideceğim, NewJersey'e değil. Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm ve hoşçakalın.
Je ne sais pas ce qui m'a pris dans ce resto... mais puisque j'ai décidé de rentrer, et de ne pas aller dans le New Jersey... désolée de vous avoir dérangés et au revoir.
- O sırada ne düşündüğümü bile bilmiyorum.
- Je... Je ne sais même pas ce que je pensais.
Nasıl birisi olduğunu bile bilmiyorum ama... Ne düşündüğümü bilerek bana Bakıp "Yalancısın" diyor.
Je sais pas à quoi il ressemble, mais... je sens qu'il me transperce de ses yeux... qu'il lit dans mes pensées, qu'il sait que je mens.
Ne düşündüğümü bile bilmiyorum. Ne yaptığımı bilmiyordum. Bir şey almayı bile istememiştim.
Je ne pensais à rien, je n'ai rien prévu,
Ve neden böyle düşündüğümü hiç bilmiyorum şimdi. Hiç fikrim yok.
Et je ne sais vraiment pas pourquoi.
Ne düşündüğümü ve neden hemen polisi aramadığımı bilmiyorum.
Je ne sais pas pourquoi je n'ai pas appelé la police tout de suite.
Ne düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi penser.
Niye böyle düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas à quoi je pensais.
Ne olacağını düşündüğümü bilmiyorum ama hepimiz hemfikiriz ki bu işe yaramıyor, çok fazla çaba ve zaman gerektiriyor.
Je ne sais pas ce que j'espérais, mais disons que c'est raté.
Neden sürekli o zamanı düşündüğümü bilmiyorum.
Je ne sais pas pourquoi je ne pense qu'à ce moment-là!
Bak Eyalet senatörlüğüne aday olmayı düşündüğümü nerden bildiğini bilmiyorum, Ama buraya beni zorla yarıştan çıkartmak için geldinse...
Ecoutez, je ne sais pas comment vous avez appris que j'allais peut-être participer à la campagne, mais si vous êtes venu jusqu'ici pour me forcer à abandonner...
ne düşündüğümü biliyor musun 35
ne düşündüğümü biliyorsun 21
ne düşündüğümü bilmek ister misin 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
ne düşündüğümü biliyorsun 21
ne düşündüğümü bilmek ister misin 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30